1 1. GİRİŞ 1.1 Problem Gerçekçi sanatçılar, yeni oluşan ile yok olup ...
1 1. GİRİŞ 1.1 Problem Gerçekçi sanatçılar, yeni oluşan ile yok olup ...
1 1. GİRİŞ 1.1 Problem Gerçekçi sanatçılar, yeni oluşan ile yok olup ...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
dayandırılmış bir gerçekçilikle ele aldığı “Orta Direk” romanıyla Günsür’ün<br />
“Göçerler”(Resim 11) serisine esin kaynağı oluşturmuştur. Böylece “Göçler” dizisiyle,<br />
göçer tarım emekç<strong>ile</strong>rinin dramına yönelir. Stilize edilmiş insan figürleri ve diğer<br />
unsurları <strong>ile</strong> kurgulanmış, kapalı form ve kapalı kompozisyon anlayışına göre yapılmış<br />
olmasına rağmen espasları göçün niteliğine uygun, genelde ince ve uzun tuval<br />
boyutlarıyla hiç bitmeyecek yolculuklara işaret etmektedir. Tüm nesneler ve mekan<br />
insan figürleriyle karşılıklı etk<strong>ile</strong>şimler içinde, düşünce derinliğinde anlamını bulur<br />
(Gönenç,1989: 88).<br />
Nedim Günsür’ün başyapıtlarından biri olan “Kızamık”(Resim:14) o güne kadar<br />
elde ettiklerinin kusursuz bir sentezi özelliğindedir. Günsür bu resmini, Ceyhun Atuf<br />
Kansu’nun “Kızamık Ağıtı” şiirinden esinlenerek ilk taslaklarını 1950 yılında<br />
oluşturmuş, aradan geçen yirmi yılın ardından <strong>yeni</strong>den ele alarak oluşturduğu eseri, bir<br />
başyapıt olarak Tür Resim Tarihinde yer bulmuştur. Resimde, kararmış gökyüzünün<br />
altında kızamık salgınının neden olduğu çocuk ölümlerinin sonucundan bir sahne olarak<br />
omuzlarında taşıdıkları yedi tabutla çaresiz ve boynu bükük bir atmosferde, toplu halde<br />
yürüyen köylüler Nedim Günsür’ün fırçasıyla, figürlerin kitlesel bütünlüğü <strong>ile</strong> kitlesel<br />
dinamizmi yanında, abartıdan uzak bir ifadeyle olağanüstü bir sessiz ağıt oluşturur.<br />
Karla kaplı <strong>yok</strong>sul bir Anadolu köyünde yaşanan bu olayın canlandırıldığı resmin sağ<br />
üst köşesinde, uzakta bulunan evler sanki ölülerini uğurlayan yakınları gibi yaşamla<br />
ölümün iç içeliğini düşündürür. Mekan düzenlemesinde, içsel derinlik, görsel derinlik<br />
<strong>ile</strong> örtüşür. Resim dilinde ulaştığı görsel şölen, bir ağıtın şöleni olarak izleyiciye ulaşır.<br />
Dalları göğe doğru uzanan ağaç, çocuk ölümlerinin tüm hüznünü yansıtırken sessizliğin<br />
sesi tüm derinliğiyle etrafa yayılır. Böylece şiir <strong>ile</strong> resmin içerik açısından şaşırtıcı<br />
geçişkenliği, yazı dilinde ve resim dilinde yaratılan mekanların örtüşmesi, şaşırtıcı bir<br />
anlam eşdeğerliliği göstermektedir.<br />
Acı veren küçük tabutlardan <strong>oluşan</strong> “Kızamık” tablosu, içerdiği karanlık ve<br />
soğuk renklere karşın, yarının değişeb<strong>ile</strong>ceğini düşündürüp başları hep öne eğik insanlar<br />
ve hayatı yaşayamadan göçmüş yedi küçük tabut, insan konusundaki duyguları<br />
etk<strong>ile</strong>yerek bilinç kazandırmaktadır adeta.<br />
41