27.06.2013 Views

1 1. GİRİŞ 1.1 Problem Gerçekçi sanatçılar, yeni oluşan ile yok olup ...

1 1. GİRİŞ 1.1 Problem Gerçekçi sanatçılar, yeni oluşan ile yok olup ...

1 1. GİRİŞ 1.1 Problem Gerçekçi sanatçılar, yeni oluşan ile yok olup ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“Geleneksel ama evrime ve toplumsallığa açık bir tavırla çalışma çizgimi<br />

sürdürmek istiyorum. Sanatsal öğelerden ödün vermeden geniş bir seyirci<br />

kitlesine bir şeyler söyleyebilmeyi, kendim kalarak yaşam etk<strong>ile</strong>nmelerimi resim<br />

sanatı olanaklarınca anlatabilmeyi amaçlıyorum. Evrensellik sorunu, yöresel,<br />

ulusal ve toplumcu tavırdaki içtenlik ve tutarlılıkla bir arada düşünülüp<br />

açıklanab<strong>ile</strong>cektir kanısındayım” (Günsür,1980).<br />

sözleriyle yapmak istediklerini net bir şekilde ifade etmiştir.<br />

1950’lerde maden işç<strong>ile</strong>ri figürleriyle başlayıp <strong>ile</strong>rleyen yıllarda hem dramatik<br />

içerik hem de üslup kaygılarının yönelttiği bir doğrultuda özel çizgisini kurup geliştirme<br />

yönüne eğilmiştir. Figürler bu maden işç<strong>ile</strong>ri resimlerinde grafik etk<strong>ile</strong>re, kesin ve net<br />

çizgi oluşumları şeklinde biraz daha bağlıdır. Madenci figürlerinde parçalanmış yüzey<br />

görünümleri aslında ardındaki zor yaşam koşullarının bir yansıması gibidir. Zor yaşam<br />

koşullarını sadece sade bir mesaj olarak yansıtmaktan yana olmayan Günsür, yansıtmayı<br />

amaçladığı mesaj ve içeriğe uygun bir anlatım biçimini bulmaya çaba göstermiştir.<br />

Toplumsal içerik işte böylece bir anlam kazanabilir. Bu çaba, toplum gerçekliğine daha<br />

duyarlı olmasına ve zamanla (1960’lardan sonra) belli karakteristik çizgisini oluşturup<br />

figür seçkinliğinde belli bir seviyeye ulaşmasını sağlamıştır.<br />

Resim sanatımızda, yöresel ve toplumsal içerikli çalışmalar bir grup etkinliği<br />

olarak 1940’larda kendini gösterir. O tarihten önceki çabalar <strong>yeni</strong> devlet düşüncesiyle<br />

oluşmuş görüntülerdir, kurtuluş Savaşı ve savaşın getirdikleri şeklinde. Bu yüzden<br />

gerçekçi bakış açısına geçiş yapmak, yaşanmakta olan toprak ve insanlara yönelinmesi<br />

ancak bazı koşulların aşılmasıyla mümkündür. Ayağı yere basan yerel sanat<br />

kaygılarından bu sayede söz ed<strong>ile</strong>bilir. Bu gerçeği; genel çağdaş Türk resminin temel<br />

sorunu olduğunu keşfeden Turgut Zaim, bunun yalnız kendi kuşağında yaşanmadığını<br />

belirtmektedir. “Yen<strong>ile</strong>r” bir nevi toplumsal mesajlar doğrulusunda onunla başlayan<br />

gelişmeyi <strong>yeni</strong> bir aşamaya sokarak yöre insanına ilk kez yaşayan üreten bir varlık<br />

gözüyle bakmışlardır. (Özsezgin,1980: 13). Nedim Günsür de 1950 kuşağından bir<br />

kısım sanatçı gibi yöre insanına dönük resim çalışmalarını böyle, kişisel yorumlarını<br />

göz önünde tutan gerçekçi amaçlara göre derlendirip bu noktada yoğunlaştırmıştır.<br />

Herhangi bir konuyu görsel açıdan kendisine mal edip, ortaklaşa dilde soğuruncaya<br />

kadar ürkek ve kararsızdır. Atölyesine kapanır, ama tıpkı bir sismograf hassasiyetiyle,<br />

daima dışarıda <strong>olup</strong> bitenlerin nabzını tutar – mutlu ya da mutsuz olması, emekçi<br />

33

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!