24.12.2014 Views

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

- Allah'ını, kitabını s.liğimin dünyası böyle işte. İşin içine<br />

zenginlik girdi mi, iş değişiyor.<br />

- Neyse sen de sövme, gavur oluyorsun.<br />

- Olursam olayım. Karakolda da, bu adamın suçsuz olduğunu<br />

komutana söyliyeccm. Sen de söyle tamam mı<br />

- Söylerim, ben de söylerim.<br />

Husso, askerlik de yaptığı haidc Türkçe öğrenememiş. Öğrenmek<br />

için çaba harcamadığı belli. Çünkü oldukça zeki. Jandarmaların<br />

konuşmalarını anlamıyordu. Ama anlayanlar aktardılar. Sevindi.<br />

Sevindiğini de belli eden bakışlar yöneltti jandarmalara.<br />

Bir iniş daha. Yine hızlanan kağnının, .salJıyarak, sarsarak pa/dır<br />

küldür gidişi. Yine "kop"larm, öküzlerin kıçlarına vuruşları. Ve yine<br />

bu vuruşlardan kurtulmanın yolunu, boyunduruk altında koşar adıma<br />

geçmekte bulan öküzlerin güçleriyle ileriye atılışları.<br />

Sonunda yine düzlük. Karşıda da: Tutak. Arada sulu ve sulan yer<br />

yer gölleşen bir dere. Çamaşır yıkayan kadınlar, "çimen" çocuklar. Pat<br />

pat tokaç .sesleri, bagnşmalar.. Uzun uzun kavaklar, oraya buraya<br />

serpilmiş söğütler. Ve de dalları dolduran, UM lan, ötüşerek daldan dala<br />

konan kara kargalar. Sürüyle.. Biraz ötede, kavaklı, .söğütlü ve yüksek<br />

duvarlı mezarlık. Ve hemen karşısından başlıyan evler. Köylerde<br />

görülen, alışılan türden. Önleri mayıslı, yarı taş, yarı kerpiç duvarlı,<br />

duvarları ve damları tczckli-kcrmcli. Küçıik küçük pencereli.<br />

Damlarının'ü.stündeki bacalarında yer yer gözüken dumanlar.<br />

İkindi olmuştu. Hava yine sıcaktı. Öylesine ki, orada, o sıcaklık<br />

pek ahşılan türden değildi.<br />

- "Oohooo!" denerek durduruldu araba. Herkes indi. Suyunun<br />

soğukluğuyla ünlü gözeden su içilecek, peynir ekmek yenecekti.<br />

Arabadan inenler, döküldüler gözenin basma. Vc hemen suya<br />

saldırış. Kimi avuçla, kimi boylu boyunca uzandıktan sonra dayadığı<br />

ağzıyla.. Kana kana içliler. Suyla birlikte ufak tefek nesneler,<br />

yo.sunlar, minik canlılarda akıp gidiyordu boğazlardan. Ama kimse<br />

buna aldırmıyordu. "Ohh" serinlemişti herkes. Şimdi sıra, karınları<br />

doyurmada.<br />

Azık çıkınları getirilip ortaya kondu: Lavaş ve gagala ekmekler.<br />

142

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!