24.12.2014 Views

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

turan-dursun-kulleteyn

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Kızlarda nasıl bir sevinç! "Ağabeg"lerinin yüzü suyu hürmetine<br />

aldıklan buğdayla "çarşı"ya gideceklerdi. O buğdayla kimbilir neler<br />

neler alacaklardı. O sırada birşeyler paylaşmak ister gibi hemen<br />

bitiveren kazlar, hindiler de gelmiş çocuklara doğru boyunlarını<br />

uzatmışlardı. Çocuklarsa onlarla bir şey paylaşmak istemiyordu. "Size<br />

bir şey yok, gidin buradan!" dercesine uzaklaştu-dılar ailenin bu kanatlı<br />

üyelerini.<br />

Hatun torbayı oğlana verdi.<br />

- Haydi gurban olim, bacılarını al da "çiu-şı"ya gidin. Canın ne<br />

isterse al. He mi gurban olim...<br />

El ele tutuşuldu. Oğlan Gülenaz'ın; o da Zinnur'un, o da Yeter'in<br />

elinden tuttu. Torba oğlanın sırtında, "çarşı"nın yblu... Hangi şey tutar<br />

bu mutluluğun yerini.. Başta "büllüklü", yanında da "yarıklar" dizi<br />

dizi..!<br />

Hâfız Celâl'le Abdul Hoca'nm "sohbet"i çok koyuydu. Arada bir<br />

karşılıklı bilgi "tartma"ları olsa da bu çok sürmüyordu. Hâfız<br />

bilgiliydi. Üstelik Abdul Hoca'nm bilmediği Arapça'yı iyi biliyordu.<br />

Bildiğini de gösterip baskın geliyordu. Hele Hatun ara sıra hizmet için<br />

yanlarına geldiğinde iyice coşuyordu. Abdul Hoca'ysa Türkçe<br />

kitaplardaki dini bilgileri edinmişti. Bu bilgilerle kendi oğluna kafa<br />

tutar gibi çıkışlar yapabiliyorsa da, Hâfız Celâle aynı türden çıkışta<br />

bulunamazdı. Söyleşileri yalnızca din üstüne de olmadı. Çok çeşitli<br />

konulan, köyleri, köylüleri, geçim sıkıntılarını...da içine alıyordu.<br />

Özellikle de Celâl'in "cer" konusu üzerinde duruldu. Ve yatsı namazına<br />

değin sürdü. Bu namaz kılınır kılınmaz da yataklar serildi...<br />

180

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!