21.12.2022 Views

Lamure Dergisi 11

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İS TAN BUL

Ercan Demirci

Sen çocukken yüreğime doldurduğum şehir.

Balonlarıma üflediğim soylu kent.

Hangi ağızdan çıkarsa çıksın senin adın,

Hangi sokağını çiğnerse çiğnesin en çirkef kadın,

Asla bozulmaz İstanbul ne rengin ne kokun ne tadın.

Müjdeli şehrim, mukaddes hazların sahibi.

Mekke’m, Kudüs’üm, rüya şehrim İstanbul.

En çok da adını sevdim İstanbul senin.

Seni görmeden sana yüklenen bütün anlamlar eksik.

Ve bütün hayaller yarım, bölük pörçük, kırık dökük.

Ayasofya bir kalp ağrısı, bir hicran yarası sende.

Hüzün yakışmaz ve hüzün yapışmaz yakamoz parıltılı yüzüne.

“Sana dün bir tepeden baktım Aziz İstanbul.”

Peçesini aralamış bir kadın gibiydi Sarayburnu.

Boğazın mavi suları gözlerinde dalgalanan bir kadın.

En çok da adını sevdim İstanbul senin.

Annemin adını söyler gibi söyledim adını.

Yıllar sonra karşılaşılan eski bir sevgili gibisin.

Cenneti düşlerken sen gelirsin aklıma ve adını saydıklarım.

Sıratı geçer gibi geçerim ikizlerinden.

Ve nikâhsız geçer hareminden bütün bir Anadolu.

“Bu şehr-i Stanbul ki bi misl-ü bahadır.”

Çöl yorgunu kervanlara hayat veren vahadır.

Dolgun bir adın var İstanbul, büyülü ve nağmeli.

Vakur bir aslan gibi kükreyen üç heceli.

Paris’in kavalyesi, bir Bizans şövalyesi,

Avrasya’nın kolyesi İstanbul.

“İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı.”

Süleymaniye’den yükselen sesle ürperiyorum.

Taş kesiliyorum,

Ellerine bırakıyorum kendimi Sinan’ın.

Köy’lerinde geziniyor, Kapı’larını açıyorum.

Taş’larına yüz sürüyor, Ada’larına türküler söylüyor,

Paşa’larına selam duruyorum.

En çok da adını sevdim İstanbul senin.

Kız Kulesi Karacaahmet kadar yaslı.

Ne zalim sevgililer sakladın koynunda İstanbul.

Beyoğlu’nda göz süzen dilberlerin vardı.

Simitçi çocukların, mutsuz yüzlerle gezen.

Tarihin var çağları doludizgin aşıp gelen.

Talihin var bin dört yüz elli üçte değişen ve gülen.

Hüznün var bolca ve ağlamaklı bir çehren.

Yalıların ve köşklerin uzak tebessümler gönderseler de,

Varoşların sıcak kahkahalarla kucaklasalar da beni,

Seni sevmemek ne mümkün böyle bir adın varken.

İs-tan-bul destan destan okunursun Anadolu’da.

Hayallerde büyürsün, eşlik edersin umutlara.

Annemin adını söyler gibi söylerim adını.

Sen çocukken yüreğime doldurduğum şehir.

Balonlarıma üflediğim soylu kent.

Sen...

İstanbul...

24

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!