21.12.2022 Views

Lamure Dergisi 11

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

TEK TAŞ

Şener İşleyen

/Aşk… Ey aşk! Sen ne menem bir şeysin?

Taşın, toprağın hasret…/

Çalmaya başladığı melankoli yemek

müziği, ortamdaki soğuk havayı bıçak gibi

kesmişti. Kafasını hafifçe yan masaya doğru

çevirdi ve gözleri Kavita’nın gözleriyle tanıştı.

O, belki Sinan bakmadan önce de oradaydı

ama daha önce nasıl olup da fark edememişti?..

Demek ki yeni gelmişti yoksa fark

etmemesi imkânsızdı böylesi bir güzelliği.

Simsiyah ve beline kadar uzanan saçlarının

arasından görünen yüzünde, garip ve

tatlı bir gülümseme ile parıldayan gözleri,

ona bakıyordu. Bu ani göz göze gelmenin

ardından Kavita’nın dudakları titriyor, ışıkta

parlayan gözlerinde konuşulmamış kelimeler,

aralarındaki birkaç metrelik mesafede

derinliklere akıyordu.

Giyimlerine ve yaşlarına göre öğrenci

olmaları muhtemeldi ama öğrenciler için

lüks denilebilecek bu restoranda ne işleri

vardı ki? Hem de böylesi bir ortamda yüksek

sesle tartışıyorlardı. Sonradan öğrendiğine

göre ders çalışıyorlarmış. Staj yaptıkları işletmenin

sahibi onları yemeğe davet etmiş

ve elmas türü pırlanta makasla mı, bıçakla

mı yoksa suyla mı kesilir konusunu tartışıyorlarmış.

Tanıştıktan sonra Kavita anlatmış

bunları ona. İşte o soğuk ve sert tartışma

sürerken bir anda en hararetli yerinde kesilivermiş.

Ta ki o melankolik kanun taksimi

başlayıncaya ve Sinan’la Kavita, göz göze gelinceye

kadar... O andan sonra sanki her şey

ve herkes sus pus olmuş.

Buselik makamındaki tellerden çıkan

sesler, Kenan’ın parmak uçlarındaki yüzüklerin

dokunmasıyla su üzerinde yüzen kuğular

gibi akıp gidiyordu artık kulaklara…

Yarım saat süren taksim boyunca ne burgu

ne diğer perdeler ne mızraplar ne de geçişler

arasındaki makasları, hareket ettirmemişti

Kenan. Buselik makamının dokuz teliyle dokuz

ayrı parçayı icra etmişti, öylece Kavita’ya

bakarak.

Kanun taksimi bittikten sonra Kavita’nın

yüzünde beliren gülümsemeyle donup

kalmıştı Sinan, adeta büyülenmişti. Kavita

ise bir yandan gülümseyerek ona bakıyor bir

yandan da sağ elini çenesine dayamış, yüzük

parmağındaki kehribar taşlı yüzüğü başparmağıyla

çevirip duruyordu. Bilerek mi yapıyordu

bilinmez ama bu hareketi Sinan’ın

dikkatinden kaçmamıştı.

Arkadaş gurubu hesabı ödeyip kalkarken

Sinan da kanununu çantasına koyup arkalarından

çıkmıştı hemen. Onların bindiği

lüks arabanın peşinden bir taksiye atlayıp,

takip etmesini istemişti şoförden. Öndeki

araçta bulunan Kavita, aracı süren patronunun

hemen yanına, aracın sağ ön koltuğuna

oturmuştu. Kendisini ona fark ettirmek istiyordu

Sinan.

Taksi şoförüne; “Bas gaza, sağına geçmeye

çalış ve tam yanına geldiğinde yavaşla!”

diye talimatlar veriyordu. Bunun kuralsız

bir hareket olduğunu söyleyen şoföre de

çıkışıyordu bir taraftan. “Gerekirse makas

at kardeşim, önünü kes aracın, o sağdaki kız

beni fark etsin yeter. Ceza yersen öderim

ben. Şimdi dediklerimi yap!”

Defalarca yanına gelerek, kâh geçip kâh

geride kalıp, sağ camdan dışarıyı izleyen Kavita’yla

kaç kez göz göze geldiğini tek tek saymış

ve o gözleri iyice hafızasına kaydetmişti.

Tek amacı bu değildi elbette… Kavita’nın

kaldığı yeri öğrenmekti asıl niyeti. Nihayet

sıradan bir öğrenci yurdunun önüne geldiklerinde,

Kavita arkadaşlarıyla beraber indi

lüks arabadan. Arkasına dönüp baktığında,

sarı renkli ticari taksinin biraz geride park

etmiş olduğunu görünce, arkadaşlarına; “Siz

geçin içeri, ben birazdan geliyorum” diyerek

araca doğru yürümeye başladı. Onu gören

Sinan da hemen arabadan inerek, ona doğru

ürkek adımlarla ilerliyordu.

* * *

Tanışmalarının üzerinden bir yıl geçmişti.

Hindistanlı bir kız olan Kavita, öğrenci

değişim programı kapsamında Türkiye’de bir

üniversite kazanmış ve okuduğu Jeoloji Mühendisliği

bölümünü ancak geçer notlarla

okuyarak zar zor son yılına gelmişti. Alttan

da çok dersi vardı. Ailesi çok varlıklı olmayan

Kavita, güzelliğini kullanarak zengin iş

adamlarıyla arkadaşlık kuruyor ve onlardan

tırtıkladığı paralarla eğitimine devam ediyordu.

Bu sayede bir öğrenci için lüks sayılabilecek

bir yaşam sürüyordu. Ancak Sinan’la

tanıştıktan sonra bu durumuna son vermişti.

Çünkü Sinan, onu çok seviyor ve onun parasal

ihtiyaçlarını karşılayarak okulunu bi-

42

tirmesine gayret ediyordu. Kendi durumu da

pek iç açıcı olmamasına rağmen geceleri restoranlarda

yaptığı müzikle geçimini sağlıyor,

hem ihtiyar anne babasına bakıyor hem de

liseye giden iki kardeşini okutuyordu.

Kavita’yla tanışmasından sonra ona

olan sevgisi ve hayranlığı günbegün artmış

ve bu sevgi, yerini engel olamadıkları bir

aşka bırakmıştı. Onun sonu gelmez istekleri

ve lüks ihtiyaçlarına dahi sesini çıkarmıyor

ve sabahlara kadar birkaç restoranda çalışarak

hem ailesine hem de Kavita’ya bakmaya

çalışıyordu.

Niyeti belliydi… Kavita okulu bitirdikten

sonra onunla evlenecekti. Bu durumu

Kavita’ya da söylemişti. O da itiraz etmemişti.

Hatta okulunu zamanında bitirebilmesi ve

zayıf derslerini geçebilmesi düşüncesiyle ona

özel ders vermesi için birini dahi ayarlamıştı.

Sosyal medyada gezerken keşfet sayfasında

başka bir ilde ve başka bir üniversitede

Jeoloji Mühendisliği bölümünü birinci olarak

bitiren Musa’nın paylaşımını görmüştü

Sinan. Hemen özelden yazarak, onunla irtibata

geçmiş ve kız arkadaşına internet üzerinden

özel ders verip veremeyeceğini sormuştu.

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik

koşullar sebebiyle hemen iş bulamayacağını

düşünen Musa’yla yapılan uzun pazarlıklar

sonucunda, oldukça yüksek bir ders saati

ücreti karşılığında teklif kabul edilmişti. Sinan,

hemen Kavita’ya durumu anlatmış ve

Musa’nın hesabına, bir yıl boyunca yüz saat

ders vermesi karşılığında peşin yatan para

sonrası, internet üzerinden haftada birkaç

saat sürecek olan özel dersler başlamıştı.

Kavita, bütün zayıf ve düşük olan notlarını,

bu derslerde Musa’dan öğrendiği bilgiler

sayesinde yükseltmişti. Dünyayı kasıp kavuran

salgın hastalık nedeniyle üniversitesinde

uzaktan öğretim başlamış ve sınavlara da internet

üzerinden girme zorunluluğu getirilmişti.

Bu durumu da fırsata çeviren Kavita,

Musa’dan sınavlara kendisi yerine girmesini

istemişti. Musa, bunun için ek ücret isteyince

de durumu Sinan’la konuşup, konuşulan

ücretin yine hesaba peşin olarak yatırılmasını

sağlamıştı. Salgın nedeniyle eskisi gibi

pek sık görüşemeseler de arada bir yapılan

telefon görüşmeleri neticesinde Sinan, Kavita’nın

tüm isteklerini yerine getirmeye

devam ediyordu. Onun sonu gelmez istek-

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!