You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
KADIN OLMAK,
ANNE OLMAK…
Sevilay ZORLU
İnsan yaşamının doğumdan itibaren
cinsiyet (gender) ve cinsellik (seks) çerçevesinde
örgütlendiği söylenebilir. Kimlik
(identity) bir bütündür. Birbirinden kavramsal
olarak ayrılabilen bireysel ve sosyal iç içe
iki parçası vardır. Sosyal kimlik kişinin toplumdaki
yeri ve onun için tanımlanmış rollerden
oluşur. Kişisel olanı ise kendi iç ruhsal
süreçlerini barındırır. Kimliğin parçalarından
biri olan cinsel kimlik (gender identity)
ise kişinin ait olduğu cinsi bilme hissidir. “
Ben kadınım…” diyebilmek.
Büyük olasılıkla kendinizi birkaç rolde
görüyorsunuz. Örneğin birinin kızı, öğrencisi,
çalışanı, işvereni, dostu, kardeşi, sevgilisisiniz.
Belki annesiniz gün boyu evde iş dönüşü
yolları gözlenen… Ya da zaman zaman
hayatınıza giren insanlarda olumlu, olumsuz
derin izler bıraktınız fark etmeden. Hiç birimiz
yalnızca bir kişi sayılmayız. Biriken
yaşantılarımız ve bireysel özelliklerimiz bir
araya gelerek bizi farklı yapar. Ailenizin diğer
üyelerinin bile size benzemediğini hissedebilirsiniz.
Bu farklar bazı açılardan sorun
olabilirler ama farklarımız aynı zamanda en
değerli varlıklarımız da olabilirler. Becerilerinizi
ve özelliklerinizi bilmeniz kendinizi
en iyi biçimde kullanmanız açısından çok
önemlidir. Her zaman çok sessiz ya da çok
konuşkan, çok saldırgan ya da çok edilgen
olduğunuzu düşünmüş olabilirsiniz. Ya “çok
sessiz olma” özelliğinizle iyi bir dinleyici, çok
konuşkanlığınız sayesinde iyi bir iletişimci
olduğunuzu keşfederseniz? Agresif bulduğunuz
özellikleriniz, önderlik nitelikleri olabilir.
Çok edilgen olmanız sizin çok yüreklendirici
ve destekleyici bir insan olduğunuz
anlamına gelebilir. Kişilik özelliklerinizi bir
palet üzerindeki farklı renkler olarak düşünebilirsiniz.
Her biri uygun koşulda işe yarayacaktır.
Yeni seçenekler ve yeni çözümler
görme yeteneğinizi arttırabilirsiniz. Çözüm
üretmek kadınların, annelerin doğal yeteneği
değil midir aslında? Kendiniz hakkında
daha bilinçli ve daha bilgi sahibi olmanız,
başarınızı, etkinizi ve özgüveninizi arttırabilir.
Yakın ilişkilere zaman bulamama pahasına
başarılı olmak çok ağır bir bedeldir.
Bu nedenle bir kadının yol haritası ve varış
noktası resmi, aile ve arkadaşları ile de ilgili
bölümler içermelidir. İnsan olmanın gereği
sizinde sınırlarınız, kapasiteniz zorlanabilir.
Öfke duygusu, aynı bir dur işareti gibi,
çıkacak sorunlara karşı sizi uyarır. Frene
zamanında basmak, düşüncelerinizin duygularınıza
yetişmesini mümkün kılar. Dur
işaretini görmezden gelmek tehlikeli olabilir.
Harekete geçmeden önce kendinizi anlamaya
çalışmanız, genellikle çok daha iyi ve
güvenli bir stratejidir. Psikoterapide kognitif
yaklaşımda “kendini gerçekleştiren kehanet”
diye bir kavram vardır. Bir şeyi yapabileceğinizi
düşünürseniz yaparsınız; yapamayacağınızı
düşünürseniz haklı çıkarsınız. Hızlı ve
doğru kararlar verebildiğinizde bir kadın, bir
meslek sahibi, bir anne, ortak ya da arkadaş
olarak tüm gücünüzü daha iyi kullanabilirsiniz.
Sonuç olarak iyi kararlar vermek size
tam olarak kendiniz olma özgürlüğünü ve
yaşamın yarattığı güçlüklere başarıyla göğüs
germe gücünü verecektir.
KADIN VE CİNSELLİK
Ergenlikten erişkinliğe geçiş ile hormonal
ve duygusal olarak yaşanan çalkantılı
dönemden daha durgun ve dingin bir döneme
geçilmiş olur. Ergenliğin biyolojik gelişimi
sosyal açıdan erişkinlikte tamamlanır.
Ergenliğin bitmesi ile fiziksel değişiklikler
oluşmuş olur artık kadınlık hormonları belli
bir döngü ve düzen içinde salgılanmaktadır.
Kadın sağlıklı bir ergenlik dönemi yaşamışsa
kendi vücudunu daha çok tanıyordur.
Mastürbasyonla haz almayı öğrenmiş ve ilk
cinsel deneyimlerini yaşamıştır. Ülkemiz ve
benzeri ülkelerde kadınların ilk cinsel deneyimleri
genellikle erişkinlik döneminde
evlendikleri ilk gece yaşanmaktadır. İlk gece
pek çok açıdan zorlukları içerir. Kimi yörelerde
kadının yaşamını altüst edebilecek bir
gecedir. En iyi olasılıkla da bütün beklentiler
arasında herkesin dikkati çiftin üzerindeyken
yaşanmaya çalışılan bir cinsellik vardır.
İlk cinsel deneyimler sorunsuz atlatılabilirse
sonrasında düzenli bir cinselliğin yaşandığı,
zamanla kadının kendisini daha çok tanıdığı
ve haz almasının arttığı bir cinsel aktivite
dönemi yaşanabilir. Cinsellik öğrenilen
bir eylem olduğundan erişkinlik döneminde
cinselliğin sağlıklı bir şekilde yaşanması
cinsel hazzın giderek artmasını sağlayacaktır.
Kadının cinsellik ile ilgili olumlu algıları
cinselliğin gelişim sürecini hızlandırır.
Erişkinlikle birlikte kadının toplumdaki
yeri ve sorumlulukları da değişmektedir.
36
Bu dönemde düzenli partner ilişkilerinin
kurulması ile kadının yaşamında toplumsal
ve cinsel rolüne özgü değişiklikler olur.
Erişkinlik dönemi kadının cinselliği rahat
yaşayabildiği, cinsel olarak aktif olduğu bir
dönemdir. Gebelik erişkinlik döneminde kadın
cinselliğini etkileyen en önemli olgudur.
Gebelikte cinsellik konusunda bugüne dek
pek çok farklı inanç ve uygulamalara rastlanmıştır.
Ülkemizde de gebelik sırasında cinsel
ilişki en azından pek hoş karşılanmayan bir
durum olarak görülmektedir. Cinselliğin,
cinsel birleşmenin bebeğe zarar verebileceği,
cinsel birleşmenin erken doğum veya düşüğe
yol açabileceği gibi önyargılar yaşanmaktadır.
Sorunlu bir gebelik olmadığı sürece
(ki sorunlu pek çok gebelikte bile) cinsellik
ve cinsel birleşme bebeğe zarar vermez, haz
alan annenin kendisini daha iyi hissedeceği
ve cinsellik çifti birbirine yakınlaştıran bir
eylem olduğu için annenin daha huzurlu
olmasını sağlayabileceği düşünülmektedir.
Gebelikte cinsel yaşamın olmazsa olmazı
cinselliği kadının belirlemesi gebeliğin uzman
hekim tarafından takibinin yapılıyor
oluşudur.
PEKİ YA ANNE OLMAK, KARAR
VERMEK VE ANNELİĞİ YAŞAMAK…
“Anne olana dek kendimi sıcak, verici
ya da duyarlı bir insan olabilecek kapasitede
göremiyordum. Çocuk doğurmaya korkuyordum,
çünkü onlara ihtiyaçları kadar
mükemmel bir anne olamamaktan korkuyordum.
Anne olmanın yaşadıkça öğrenile-