21.12.2022 Views

Lamure Dergisi 11

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

VAR OLAN

KADINLARA

Sevgigül Çelik

Türk Dil Kurumu kadını ikiye ayırmış.

Birinci anlamı ‘erişkin dişi insan’ iken diğeri

‘evlenmiş ya da kızlığını yitirmiş dişi insan’

dır. Teşekkür ederiz ki iki kavramda da bizi

insan yerine koymayı başarabilmişler. Peki,

neden bizler artık belirli alanlarda insan yerine

konulmuyoruz? Oysaki TDK ve hatta

birçok kurum bunu hoş görmüşken. Ve bizleri

insan yerine koymayan sadece erkekler

değil, hemcinslerimiz de bu kümenin içinde.

İtilen, kakılan ve hor görülen kadınlara bunu

yapan bir kadın olabiliyor çoğu zaman.

Bu iki kavramın dışına çıkarmak isterim

sizi. Kadın sadece insan veya kızlığını kaybetmiş

kişi değil. Bu hayatta olmanı sağlayan,

şuan olduğun yaşa getiren, gözyaşlarını

silen ve kahkahalarının sebebi olan da aynı

zamanda. Karnını doyuran, seni uyutan ve

tüm kötülükler karşısında seni koruyan da…

Ama ne yazık ki artık bunları umursanmaz

hale geldiniz. Kadınları bile bile ayaklarınız

ile en dibe ittiniz. Oysaki bizler “Ey kahraman

Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye

değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye

layıksın.” diyen bir kahramanın evlatlarıyız.

Bunu unutmamalıyız.

Oysa biraz oturup düşünsek ne kadar

yüce bir varlıktan dünyaya ilk adımı attığımızı

anlayabiliriz. Bir kadın dokuz ay acılara,

sancılara katlanarak dünyaya bir insan

getiriyor. Bu insan büyüyor, öğreniyor, gelişiyor…

İşte ben bazı anlar bunları düşündükçe,

bir kadın olarak kadınlarıma yapılanları

yanlış buluyorum. Bazen hakları, bazen

hayatları ellerinden alınıyor.

Sokakta yürürken en çok kadınların ne

yaptıklarına bakarım. Galiba bir kadın olarak

içgüdüm bunu bana yaptırıyor. Yüksek

sesle gülen, arkadaşlarıyla çimlerde uzanan,

çocuğuyla koşturan veya bir erkeğin elini

tutan kadınları izlerim çoğunlukla. Hepsi,

gerçekten gülerek yaşarlar o anları. Acılarından

belki uzaklaşmış belki de tamamen def

etmiş olarak yaşarlar o anı. Bu beni mutlu

eder. Hele bir de bir şeyleri başarmış, hayallerinin

peşinden gitmiş bir kadına rastlayınca

sebepsiz bir mutluluk ve bazense gözyaşı

ele alır beni. Çünkü çoğu kadın bu hayatta

hayallerini gerçekleştiremeden, mutlu olamadan

ve sevilemeden ölür. Evet, ölür. Bu

çok acı değil mi?

50

Çok ufak bir çocukken, her şeyden

habersiz ve bilgisiz olduğum o zamanlarda

Türkçe öğretmenim bana kadın olmanın

birkaç zorluğundan bahsetmişti. O zamanlar

bile aynı zorlukları yaşayan kadınlar, günümüzde

yine aynı sorunlarla karşı karşıya.

Beni karşısına alıp anlattıkları sayesinde ben;

bugün hayallerinin peşinden giden, direnen

ve insanlara kadın, erkek ayrımı yapmadan

saygı duyan bir birey olmuştum. Öğretmenime

göre ‘her kadın kendi geleceğini kendi

kurmalıydı’ ve ben onu dinleyip bu yaşıma

kadar gelebilmiştim. Şimdi de ben bir kadın

ve ilerinin öğretmeni olarak gördüğüm,

her çocuğuma bunu aşılamak için uğraşıyorum.

Her kadın kendi geleceğini kurmalı

ve kendini büyütmeliydi. Ataerkil düzeni

bozamazdık belki ama kendi düzenimizi biz

kurabilirdik.

Seneler geçti ve ben hala kendi geleceğini

kuran kadınlardan ilham aldım. Annem,

Türkçe öğretmenim ve nice kadın sayesinde

ileriye gülümseyerek bakıyorum.

Bizler istiyoruz ki haklarımız ve hayatımız

bizim olsun. Ne yaptığımız, ne giydiğimiz

ve hatta ne yediğimiz bizim sorunumuz

olsun. Kahkaha atabilelim ve çimlerde

uzanabilelim. Çünkü hayat, doğum ve ölüm

arasında geçen o güzel zamandan ibaret. Ve

biz kadınlar o zamanı son demine kadar istiyoruz.

Bizler, kabul görmek istemiyoruz. Çünkü

bu dünyaya iki varlık olarak geldik: Kadın

ve erkek. Erkeklerin olduğu her ortamda

bizler de olacağız, başımız dik ve gözlerimiz

parlayarak. Elimiz çekiç de tutacak çiçek de

iş tulumu da giyeceğiz mini etek de sevecek

ve sevileceğiz. Onların da çiçek bahçelerinde

koşturmaya, gülleri koklamaya ve gülmeye

hakları var.

Başaracak ve bunu dünyaya göstereceğiz.

Bunu isteseniz de istemeseniz de yapacağız.

Çünkü bizler, göğüs kafesimizde

beslediğimiz o minik serçeyi bir kartala dönüştürecek

kadar güçlüyüz. Sizler de bunu

görecek ve alkışlayacaksınız.

Ben; bugün kendim için, insanlar için

en çok da kadınlar için yaşayacağım. Var olmuş

ve var olacak tüm güzel kadınlar için.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!