Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
:::::::::::::::::::::::::<br />
Aureliano, Melquiades'in odasından uzun süre çıkmadı.<br />
Đyiden iyiye yıpranıp dağılmaya yüztutmuş kitaptaki masalları,<br />
Topal Hermann'ın araştırmalarından çıkan sonucu, cinifrit bilimi<br />
hakkındaki notları, simya taşının gizemlerini, Nostradamus'un kehanetlerini<br />
ve salgınla ilgili araştırmasını ezbere öğrendi. Böylelikle ergenlik çağına<br />
eriştiğinde, kendi dönemiyle ilgili hiçbir şey bilmiyor, ama ortaçağ<br />
insanlarının temel bilgilerini öğrenmiş bulunuyordu. Santa Sofia de la Piedad<br />
ne zaman onun odasına girse, çocuğu okumaya dalmış buluyordu. Gün doğarken<br />
ona bir fincan sade kahve, öğlende de bir tabak pilavla muz kızartması<br />
getiriyordu. Aureliano Segundo'nun ölümünden beri evde<br />
bunlardan başka şey yenmiyordu. Santa Sofia de la Piedad, Aureliano'nun<br />
saçını kesiyor, sirkelerini ayıklıyor, sandıklarda bulduğu<br />
giysileri ona göre ufaltıyordu.<br />
Çocuğun bıyıkları terlemeye başlayınca, ona Albay Aureliano Buendia'nın<br />
usturasını ve tıraş çanağı olarak kullandığı sukabağını getirdi. Albayın<br />
çocuklarından hiçbiri, hatta Aureliano Jose bile, Aureliano kadar<br />
benzemiyordu albaya. Çıkık elmacık kemikleri, yüzüne acımacız bir anlatım<br />
getiren dolgun dudakları tıpkı albaya çekmişti. Bir zamanlar Aureliano<br />
Segundo'yu o odada çalışırken gören Ursula, nasıl şaşırmışsa, şimdi<br />
de Santa Sofia de la Piedad, Aureliano'nun kendi kendine konuştuğunu<br />
sanarak şaşırıyordu. Oysa çocuk, Melquiades'le konuşuyordu.<br />
Đkizlerin ölümünden kısa süre sonra yakıcı bir öğle saatinde,<br />
Aureliano pencerenin önünde karga kanadı şapkalı ihtiyarı gördü.<br />
Kendisi doğmadan önce belleğine kazınmış bir anının somutlaşıp<br />
canlanması gibi bir olaydı bu. Aureliano, elyazmalarının alfabesini<br />
sökmüştü. Melquiades kendisine yazıların hangi dilde yazıldığını<br />
bilip bilmediğini sorunca, Aureliano hiç duraksamadan Sanskritçe, diye<br />
karşılık verdi.<br />
Melquiades, odaya yeniden gelme olanağının kısıtlı olduğunu<br />
açıkladı. Ama sonsuz ölümün topraklarında rahat rahat, gözü arkada<br />
kalmadan yatabileceğini söyledi. Çünkü Aureliano alfabeyi<br />
söktüğüne göre, elyazmalarının okunabilirlik kazanacağı zaman,<br />
yani yazıldıklarından yüzyıl sonra onları okuyabilecek kadar<br />
Sanskritçe'yi öğrenmiş olacaktı. Melquiades, nehre inen dar sokakta,<br />
Muz Şirketi zamanında düş yorumları yapılan yerde şimdi bir<br />
Katalonyalının kitapçı dükkanı olduğunu, o dükkanda Sanskritçe<br />
okuma kitabı bulunduğunu, acele etmezse altı yıl içinde kitabın<br />
güvelere yem olacağını Aureliano'ya anlattı. Aureliano, Santa Sofia<br />
de la Piedad'a dükkanı tarif ettiği ve ikinci rafın sağ kenarında Milton'un<br />
şiirleriyle Kurtarılmış Kudüs'ün arasında duran kitabı alıp<br />
kendisine getirmesini söylediği zaman, Santa Sofia de la Piedad ömründe<br />
ilk kez bir duygusunu açığa vurdu: Şaşırdı. Okuma yazma bilmediği için<br />
Aureliano'nun söylediklerini ezberledi, askerlerin evi aradıkları geceden<br />
sonra yerini kendisiyle Aureliano'dan başkasının bilmediği on yedi altın