Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
çünkü anası babası öldükten sonra, Santa Sofia de la Piedad ne<br />
kasabada kimseyle görüşmüş, ne bir yerden mektup almış, ne de<br />
akrabalarından söz etmişti. Santa Sofia de la Piedad cebindeki bir<br />
peso ve yirmi beş sentle yollara düşmeye kalkınca, Aureliano ona<br />
zorla on yedi altın balık verdi. Sonra odanın penceresinden baktı,<br />
kadının çamaşır çıkınını omuzuna vurup, yaşlılıktan bükülmüş belini<br />
tuta tuta, ayaklarını sürüye sürüye bahçeden geçişini, bahçe kapısını<br />
açıp çıktıktan sonra yeniden sürgüleyişini seyretti.<br />
Santa Sofia de la Piedad'dan bir daha haber alınamadı.<br />
Fernanda, Santa Sofia de la Piedad'ın kaçıp gittiğini duyunca<br />
birşeyler aşırıp aşırmadığını anlamak için bütün bir gün evi araştırdı,<br />
sandık sepet boşalttı, dolapları çekmeceleri didik didik etti.<br />
Sonra ömründe ilk kez ateşi tutuşturmaya kalkışınca parmaklarını<br />
yaktı, Aureliano'dan kendisine kahve pişirmeyi öğretmesini istedi.<br />
Zamanla mutfak işlerini Aureliano üstlendi. Fernanda yine eskisi<br />
gibi uyandığı zaman kahvaltısını hazır buluyor, yalnızca yemeklerini<br />
almak için odasından çıkıyordu. Aureliano'nun soğumasın diye közün üstünde<br />
bıraktığı yemeği alıyor, keten örtüleri serip şamdanları yakarak, on beş boş<br />
sandalyenin karşısına geçip masanın başına oturuyor ve yemeğini yiyordu.<br />
Bu koşullar altında bile Aureliano ile Fernanda yalnızlıklarını<br />
paylaşmadılar. Her biri kendi başına yaşıyor, kendi odalarını temizlemeye,<br />
gül fidanlarının üzerine kar gibi yağan, tavan kirişlerini kaplayan,<br />
duvarları sıvayan örümcek ağlarını yoketmeye uğraşıyorlardı. Đşte o<br />
sıralarda, Fernanda evi cinlerin sardığı duygusuna kapıldı. Evdeki eşya,<br />
özellikle gündelik kullanılan eşya kendiliğinden yer değiştirir olmuştu.<br />
Fernanda yatağın üzerine bıraktığını kesinlikle bildiği makasını arıyor<br />
tarıyor, sonra makası dört gündür hiç uğramadığını sandığı<br />
mutfağın rafında buluyordu. Gümüş takımların durduğu çekmecede hiç çatal<br />
olmadığını görüyor, çatalların altısını mihrabın üzerinde, üçünü banyoda<br />
buluyordu. Hele oturup yazı yazmaya kalkıştı mı, eşyaların cirit atması daha<br />
da ömür törpüsü oluyordu. Masanın sağına bıraktığı mürekkep hokkası sola<br />
geçmiş oluyor, kaybolan kurutma kağıdını Fernanda ancak iki gün sonra<br />
yastığının altında buluyordu.<br />
Jose Arcadio'ya yazdığı mektubun sayfaları, Amaranta Ursula'ya yazdığı<br />
mektuba karışıyordu. Fernanda hep birinin mektubunu ötekinin zarfına koyduğu<br />
duygusuna kapılıyordu.<br />
Gerçekten de birkaç kez öyle oldu. Bir keresinde dolmakalemini<br />
yitirdi. Đki hafta sonra dolmakalemi kendi çantasında bulan<br />
postacı geri getirdi. Kapı kapı dolaşıp kalemin sahibini aramıştı. Fernanda,<br />
önceleri bu işlerin görünmez doktorların başının altından çıktığını,<br />
bunların da peserler gibi ayaklandıklarını sandı. Hatta kendisini rahat<br />
bırakmaları için, doktorlara yakaran bir mektup yazmaya koyuldu. Ama mektubu<br />
yazarken bir iş yapmaya kalktı, odaya döndüğü zaman da mektubu bulamadığı<br />
gibi, yazma nedenini de unuttu. Bir zaman bunları yapanın Aureliano<br />
olduğunu sandı.