01.06.2017 Views

Gabriel Garcia Marquez - Yuzyillik Yalnizlik

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Saatin çalmasından başka hiçbir şeyle ilgilenmiyor, her yarım saatte bir,<br />

sesi havada yakalayacakmış gibi ürkek gözlerini ordan oraya gezdiriyordu.<br />

Birkaç gün ağzına tek lokma koyduramadılar. Kızın nasıl olup da hala açlıktan<br />

ölmediğini merak ederlerken, sessiz yürüyüşleriyle evi sürekli olarak karış<br />

karış dolaşan, bu nedenle de olup biten her şeyi bilen Kızılderililer,<br />

Rebeca'nın avludaki nemli toprağı ve tırnaklarıyla duvardan kazıdığı kireç<br />

parçalarını yediğini keşfettiler. Bu işi gizlice ve suçluluk<br />

duyarak yaptığına, çevrede kimse yokken yiyebilmek için zulasına<br />

sakladığına bakılırsa, anababası ya da onu büyüten her kimse, bu<br />

huyu yüzünden epey paylamış olmalıydı kızı. Onu bu kötü alışkanlıktan<br />

vazgeçirmek için avluya inek gübresi atıp duvarlara kırmızı biber sürdülerse<br />

de, kız toprak bulmak için öylesine kurnazlıklar, öylesine hünerler<br />

göstermeye başladı ki, Ursula daha sert önlemler almak zorunda kaldı.<br />

Bir tencereye portakal suyuyla ravent kökü koyup bütün gece ayazda<br />

beklettikten sonra, ertesi sabah aç karnına içirdi kıza. Gerçi bu ilacın<br />

toprak yeme alışkanlığına deva olacağını kimse söylememişti, ama Ursula, aç<br />

mideye acı bir şey girerse, karaciğerin buna tepki göstereceğini kestiriyordu.<br />

Rebeca öylesine asi, o sıskalığına rağmen öylesine güçlüydü ki, ilacı<br />

yutturmak için elini ayağını buzağı bağlar gibi bağladıkları halde, kız<br />

boyuna tekme savuruyor, Kızılderililerin söylediğine göre, kendi dillerinde<br />

en ağza alınmadık küfürleri sayıp döküyor, yanına yanaşanları ısırıp tükürüğe<br />

boğuyordu. Ursula bunu öğrenince, tedavi yöntemine kamçıyı da kattı. Ravent<br />

müshili mi, dayak mı, yoksa ikisi birden mi iyi geldi bilinmez, ama birkaç<br />

hafta geçmeden Rebeca iyileşme belirtileri göstermeye başladı. Ona abla<br />

gözüyle bakan Arcadio ile Amaranta'nın oyunlarına katılıyor, çatal<br />

bıçağı bir güzel kullanarak iştahla karnını doyuruyordu. Đspanyolca'yı da<br />

Kızılderililerin dili kadar iyi konuştuğu, el işlerine çok yatkın olduğu ve<br />

saatin çalgısına kendi uydurduğu saçmasapan sözlerle eşlik ettiği de kısa<br />

zamanda anlaşıldı.<br />

Ev halkı, çok geçmeden onu aileden biri olarak görmeye başladı. Ursula'ya<br />

öz çocuklarından daha çok sokuluyor, Arcadio ile Amaranta'ya kardeşlerim,<br />

Aureliano'ya amca, Jose Arcadio Buendia'ya dede diyordu. Böylece sonunda o<br />

da öteki çocuklar gibi Rebeca Buendia adını almayı haketti ve bu adı ömrünün<br />

sonuna kadar onurla taşıdı.<br />

Rebeca'nın toprak yeme alışkanlığından kurtulup öteki çocuklarla aynı odada<br />

yatmaya başladığı sıralarda bir gece, aynı odada yatan Kızılderili kadın bir<br />

ara uyandı ve köşeden bir tuhaf takırtı geldiğini duydu. Odaya bir hayvan<br />

girdi sanıp telaşla ayağa fırlayınca Rebeca'nın parmağını ağzına almış,<br />

karanlıkta gözleri kedi gözü gibi parlayarak salıncaklı sandalyede oturduğunu<br />

gördü. Kör talihin kurbanı olmuş Visitacion, bir zamanlar prensi ve ensesi<br />

oldukları yüzyıllık krallıklarından kaçmalarına neden olan hastalığın<br />

belirtilerini dehşetle gördü Rebeca'nın gözlerinde. Uykusuzluk hastalığıydı<br />

bu.<br />

Ertesi sabah, Kızılderili Cataure'nin evden gitmiş olduğunu<br />

gördüler. Đçinden bir ses, dünyanın öbür ucuna da gitse bu ölümcül<br />

hastalığın peşini bırakmayacağını söylediği için, ablası onunla gitmedi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!