01.06.2017 Views

Gabriel Garcia Marquez - Yuzyillik Yalnizlik

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kızın koltukaltlarındaki sıcaklığa kedi gibi sokulmadan edemedi. Kız öğlen<br />

uykusu zamanı geldi mi, okula gidiyordu. Anası babası da biliyorlar ve ses<br />

çıkarmıyorlardı. Pilar Ternera ölümlük-kalımlık birikiminin öteki yarısını<br />

da onlara vermişti.<br />

Sonraları, hükümet birlikleri onları aşk yuvalarından edince, onlar da,<br />

dükkanın arkasındaki domuz yağı tenekeleriyle mısır çuvallarının arasında<br />

sevişmeye başladılar. Arcadio, köyün sivil ve askeri yöneticiliğine atandığı<br />

sıralarda, bir kızları olmuştu.<br />

Bu durumu bilen tek akrabaları Jose Arcadio ile Rebeca'ydı.<br />

Arcadio, o sıralarda yakınlıktan çok suç ortaklığı duygusuyla onlarla<br />

sıkıfıkıydı. Jose Arcadio, evlilik boyunduruğuna kaptırmıştı<br />

kendini. Rebeca'nın sağlam kişiliği, doymak bilmez midesi, tuttuğunu<br />

koparan hırsı, kadın peşinde koşan, aylak biri olmaktan çıkıp<br />

yük hayvanı gibi işe koşulan kocasının olanca gücünü emiyor tüketiyordu.<br />

Temiz pak bir evleri vardı. Güneş doğarken Rebeca evin her yanını açar,<br />

mezarlıktan esen yel, pencerelerden girip kapılardan bahçeye taşarken,<br />

duvarların badanasına, eşyalara mezarların güherçile kokusunu sindirirdi.<br />

Rebeca'nın toprak yemek isteği, ana babasının kemiklerinin takırtısı,<br />

Pietro Crespi'nin beceriksizliği karşısında kanının kaynaması artık çok<br />

geçmişte kalmıştı. Rebeca bütün gün pencerenin önünde, savaşın<br />

tedirginliğinden uzak, oturup nakış işliyordu. Dolaptaki çanaklar<br />

birbirlerine vurup şıngırdamaya başladığında kalkıp yemek pişirmeye<br />

koyuluyordu. Önden uyuz itler, arkadan kimi zaman omuzuna bir geyik vurmuş,<br />

çoğu zaman da elinde ipe dizili yaban ördekleri ve tavşanlar sallanan,<br />

çizmeli, mahmuzlu, çifteli dev ortalıkta görünmeden çok önce, Rebeca yemeği<br />

hazırlamış olurdu.<br />

Yönetiminin ilk günlerinden birinde Arcadio bir ikindi vakti çıkageldi.<br />

Evden ayrıldıklarından beri onu görmemişlerdi, ama öylesine içten ve yakın<br />

bir tavrı vardı ki, Rebeca ile Jose Arcadio onu sofralarına almaktan<br />

çekinmediler.<br />

Yemeklerini yiyip kahvelerini içerlerken Arcadio geliş nedenini açıkladı.<br />

Jose Arcadio hakkında bir şikayet vardı. Deniliyordu ki Jose Arcadio kendi<br />

tarlasını sürmekle işe başlamış, sonra öküzleri dehleye dehleye, önüne çit<br />

geldiyse ezip, yapı geldiyse yıkıp çevredeki en bereketli toprakları zorla<br />

ele geçirmişti. Gözü tutmadığı için ilişmediği toprakların sahiplerini de<br />

haraca bağlamıştı. Her cumartesi yanına av köpeklerini alıyor, omuzuna çiftesini<br />

asıyor, haraç toplamaya çıkıyordu. Jose Arcadio yaptıklarını inkar etmedi.<br />

-Bu toprakları köyün kuruluşu sırasında Jose Arcadio Buendia dağıtmıştır.<br />

Aslında aileye ait olan bu mirası har vurup harman savurduğu için deliliği o<br />

zamandan başlamıştır, diyor ve bü yüzden de o topraklara elkoymakta kendini<br />

haklı görüyordu. Böyle bir savunma gereksizdi aslında, çünkü Arcadio, hak<br />

yerini bulsun diye gelmemişti. Jose Arcadio ile pazarlığa gelmişti. Elkoyulan<br />

toprakların tapusu, Jose Arcadio'nun üzerine çıkabilsin diye, Arcadio, bir<br />

kadastro dairesi kuracak, bunun karşılığında da Jose Arcadio, haracı, yerel<br />

hükümet temsilcilerinin toplamasını kabul edecekti. Arılaştılar. Yıllar

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!