16.01.2018 Views

KADIKOY LIFE 79 DIGI

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Life Magazin<br />

da dinleniyor ve kendine bir dinleyici<br />

bulabiliyor. Bu da müziğin güçlerinden<br />

biri haline dönüştü. Dolayısıyla müzik, çok<br />

önemli bir şey insanlar için. Benim için ise<br />

müziksiz ve ritimsiz bir hayat düşünmek<br />

zor. Bu bizim hayatımızın içinde geçiyor.<br />

Tabi benim müzik ile ilişkim daha özel,<br />

ben daha farklı bakıyorum müziğe. Mesela<br />

çevreden duyduğum herhangi bir ses bana<br />

bir şarkı etkisi yapıyor veya kafamda tasarladığım<br />

müzikler ile dolaşıyorum. Böyle<br />

bir yanı da var benim için. Küçük yaşlardan<br />

itibaren müziksiz olamayacağımı anladım<br />

ve müzikle uğraşmakla ancak ruhum<br />

tatmin oldu.<br />

Sosyal ve politik gündemden<br />

uzak kalmayan, hatta tam aksine<br />

gidişata dokunmaya çalışan<br />

bir yerde duruyorsunuz. Bu<br />

minvalde sanatçının politika<br />

üzerinde böyle bir işlevi var mıdır?<br />

Bu soruya şöyle cevap vermek istiyorum;<br />

biz neysek oyuz. Bu da bizim müziğimize<br />

yansıyor. İnsan kendisini eğer toplumdan<br />

soyutlamazsa, ister istemez sosyal olaylardan,<br />

hayattan etkileniyor ve ürünlerini de<br />

bu birikimlerin sonucunda ortaya çıkarıyor.<br />

Bu sebeple de politik değilim denemez.<br />

Çünkü her yaptığınız şey, sizin belli bir<br />

politikayla uyumlu olabilir. Onun için “Ben<br />

politikaya hiç bulaşmıyorum” denebilir<br />

tırnak içinde, ama ben onu şöyle söylüyorum;<br />

aslında biz ya da bize benzeyen diğer<br />

müzik grupları politika yapmak için değil<br />

ama, kendi söylemek istediği şeyi anlatmak<br />

için müzik yapıyor. Kendi söylemini ortaya<br />

koymak için. Böyle olduğu zaman da politika<br />

anlaşılabiliyor.<br />

Buna ek olarak müzik sektörünün<br />

içinde bulunduğu durumu nasıl<br />

yorumluyorsunuz?<br />

Müzik, bir şekil ve sistem değiştirdi. Eskiden<br />

müzik şirketleri, plak şirketleri vardı. Sonra<br />

kaset oldu kaset sattılar, sonra CD oldu<br />

dijital ortama girdi, internete girince de<br />

olaylar bambaşka bir hal aldı. Şimdi mesela<br />

albüm satışları düştü. Çünkü herkes müziği<br />

cep telefonlarının da internet ile bağlantı<br />

kurmasıyla internetten dinlemeye başladı.<br />

Ve maalesef böyle bir devrim yaşadık son<br />

onbeş yılda. Eskiden birisi gidiyordu, benim<br />

bestelerim var diyordu, plak şirketlerine<br />

dinletiyordu. Biri de “Gel albüm yapalım”<br />

diyordu. Stüdyoya gidiliyor, şarkılar<br />

seçiliyor, stüdyoda çalınıp albüm haline<br />

getiriliyordu. Bu plak şirketi de bunu CD ya<br />

da kaset haline getirerek satışa sunuyordu<br />

ve birçok kişi de oradan para kazanıyordu.<br />

Şimdi öyle bir şey yok; basılı plak, CD, kaset<br />

diye bir şey kalmadı.<br />

Mesela bizim yetişme dönemimizden örnek<br />

vereyim; diyelim ki yeni bir albüm çıktığı zaman<br />

o albümü alıyorduk, müzikle uğraştığımız<br />

için grubumuz da vardı. Gidiyorduk bir<br />

arkadaşımızın evine, pikapta müzik çalıyor,<br />

vay be diyerek dinliyoruz. Gitarı kim çalmış,<br />

sözler kime ait, böyle araştırarak kitap okur<br />

gibi dinliyorduk müziği yani. Bu da elbette<br />

zevkliydi. Şimdi eski albümler tekrar plak<br />

olarak basılmaya başlandı.<br />

Kadıköy hakkında ne düşünüyorsunuz?<br />

Sizce Kadıköylülerin müzik ve sanata<br />

bakışı nasıl?<br />

Kadıköy, son yıllarda kendi önemini daha<br />

çok hissettiren bir yer haline geldi. Bunda<br />

tabi ki Kadıköy’deki insan yapısının önemi<br />

var. Kadıköy’ü oluşturan sakinler daha<br />

çağdaş, düşünceli, demokrasi ve laikliğe<br />

inanan insanlar. Kendi içlerinde bazı yanlışları<br />

da olabilir, ama sonuçta Türkiye’nin<br />

çağdaş yüzünü yansıtan bir insan topluluğunun<br />

birlikte yaşadığı yer Kadıköy. O<br />

yüzden de son yıllarda Kadıköy’de yaşam,<br />

İstanbul’un diğer semtlerine göre daha<br />

cazip hale geldi.<br />

Belediye yönetiminin de o çizgide olması,<br />

halkın kendi seçtiği çizgiye uygun yerde<br />

durması çok güzel bir yaşam filizlendirdi.<br />

Beyoğlu’nun kültür ve sanattaki<br />

öncü durumu belki hâlâ sürüyor ama bu<br />

Kadıköy’e biraz da olsun transfer olmuş<br />

durumda. Burada konserler yoğunlaştı.<br />

İstanbul’un Avrupa Yakası’nda bir opera<br />

binası kalmadı ama Kadıköy’de Süreyya<br />

Operası var. Sanatçılar ara sokaklardaki<br />

atölyelerinde seramik çalışmalarını,<br />

müzik çalışmalarını yaparlardı. Bunların<br />

hepsi Beyoğlu’ndan Kadıköy’e kaymaya<br />

başladı. Böyle olunca da buradaki yaşam<br />

daha da renklendi.<br />

Zaten genellikle şöyle olur; bir yeri önce<br />

sanatçılar keşfeder. Bodrum’da da öyle<br />

oldu. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Azra Erhad<br />

gibi yazarlar, ressamlar mavi yolculuk<br />

yaptılar Bodrum’a, Halikarnas’a. Önce oraya<br />

Cevat Şakir gitti, orada yazdığı kitaplar ile<br />

orayı keşfetti. İşte Kadıköy’de de böyle bir<br />

şey oldu. Mesela Yeldeğirmeni semtinin<br />

ara sokaklarında veya Moda’ya giderken<br />

sokaklarda bir atölye görüyorsun; bir<br />

ressam bir yandan müzik dinlerken, soğuk<br />

bir dükkânda resim ya da heykel yapıyor.<br />

Kadıköy böyle işte...<br />

Ocak & Şubat 2018 kadikoylife.com : 101

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!