You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Kapak<br />
MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE<br />
DEMİRYOLLARI<br />
Erol’a anılarını sorduğumuzda, Atatürk’ten<br />
başlıyor anlatmaya: “Atatürk’ten hatıralar<br />
bizim için çok değerlidir. Yakın zamana<br />
kadar Atatürk’ün makinistliğini yapmış<br />
Mehmet Sayraç hayattaydı. Biz ondan<br />
dinlerdik. İstiklal mücadelemize başladığımız<br />
sırada, Erzurum - Kars - Ardahan ile<br />
demiryolu bağlantımız olsaydı biz Yunan’ı<br />
denize dökmek için 9 Eylül’ü beklemezdik.<br />
Haydarpaşa’da İşletme Müdür Muaviniyken<br />
müfettişlerimizden biri Kahraman Bey’di.<br />
Yunanlılar, Anadolu’nun içlerine yürüdüğü<br />
sırada, Afyon’dan kalkan en son trenin<br />
makinistliğini yapmıştı. Kömür bulamadıkları<br />
için yol boyunca rastladıkları ağaçları<br />
keserek yakacak temin ettiklerini anlatırdı.<br />
Hat güzergâhında geri çekilen askerleri toplaya<br />
toplaya Eskişehir’e kadar geldiklerini<br />
söylerken gözyaşlarını tutamazdı.”<br />
“HAYDARPAŞA YANARKEN<br />
AĞLAYARAK İZLEDİM”<br />
Uzun yıllar İşletme Müdürü olarak Haydarpaşa<br />
Gar’ında da görev yapan Ahmet Muhtar<br />
Erol’a, yangın sırasında neler hissettiğini<br />
soruyoruz. Cevap verirken, üzüntüsü ve<br />
hayal kırıklığı yüzüne yansıyor:<br />
“2010 senesinde Haydarpaşa’da yangın<br />
çıktığı sırada yazlıktaydım. Haberi aldığımda<br />
Gar’ın karşısındaki Kadıköy-Üsküdar<br />
yolu olan köprüye geldim. Köprünün<br />
korkuluklarına dayandım. Oradan yangını<br />
izlerken gözyaşlarıma hâkim olamadım. O<br />
binaya o kadar çok emeğim geçmişti ki…<br />
Orada işletme müdürlüğü yaparken binayı<br />
onarıma aldım. Tarihi eser olduğu için büyük<br />
bir dikkatle çalıştık. Binanın yapımında<br />
kullanılan taşlar, Osmaneli-Lefke denilen<br />
bölgeden çıkmış. Aynı yerden yeniden taş<br />
temin ettik. Ocağı açtırarak yaptırdık bunu.<br />
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden eski taşçı<br />
ustaların isimlerini öğrenerek, kendileri ile<br />
iletişim kurdum. Orijinal haline tamamen<br />
sadık kalarak yaptık onarımını. Bugün de<br />
restorasyon çalışmaları sırasında yine orijinal<br />
Lefke taşı getirildiği söyleniyor.”<br />
“ESKİDEN DEMİRYOLCU<br />
İTİBAR SAHİBİYDİ”<br />
Demiryolu Emeklileri Derneği Başkanı ve<br />
Marmaray Proje Danışmanı Şehzat Günoral<br />
ise, baba mesleği demiryolcu olan bir isim.<br />
Çocukluğu 1940’lı yıllarda Sarıkamış’ta geçmiş.<br />
Baba mesleğini seçmek için demiryolu<br />
meslek lisesini bitirmiş:<br />
“Eskiden demiryolcu itibar sahibiydi. Bu<br />
meslek değer görürdü. Baba mesleğini<br />
seçtim. 33 sene demiryollarında çalıştım.<br />
Emekli olduktan sonra İstanbul metrosunda<br />
8,5 yıl çalıştım. Ardından da 10 yıl özel<br />
sektörde demiryolu hatlarının döşenmesi<br />
işinde görev aldım. Şu anda da Marmaray’da<br />
demiryolu danışmanlığı yapıyorum.<br />
29 Ekim 2018’de açılması planlanan proje,<br />
geç kalınmış bir çalışma. Ekonomik ve<br />
siyasi bir irade bu... Ancak Kadıköy-Kartal<br />
Metrosu olmasa bu hattın yenilenmesine<br />
cesaret edilemeyebilirdi. Banliyö hattı<br />
çalışması bittiğinde İstanbul metro ağının<br />
ana damarını oluşturacak. Pendik-Sabiha<br />
Gökçen hattı, Kirazlıtepe hattı ve karşıya<br />
geçtiğinizde tramvay hattı ile irtibatlı. Yani<br />
bu hat ana gövdeyi oluşturacak.”<br />
Demiryolu Emeklileri Derneği Başkanı ve Marmaray<br />
Proje Danışmanı Şehzat Günoral (Sağda)...<br />
YOK OLMAYA<br />
MAHKUM EDİLEN<br />
BİR DEMİRYOLU<br />
MÜZESİ<br />
Mimar Sinan Genim, Türkiye’nin<br />
demiryolu mirası içinde önemli<br />
bir yer tutan İzmir Selçuk’ta<br />
bulunan ancak gerekli bakımın<br />
yapılmayarak yok olmaya terkedildiğini<br />
ifade ettiği demiryolu<br />
müzesine dikkat çekiyor:<br />
“İzmir’in Selçuk ilçesi yakınındaki<br />
küçük bir yerleşme olan<br />
Çamlık’ta bulunan ve ülkemizde<br />
çeşitli tarihlerde kullanılan<br />
lokomotif, vagon ve demiryolu<br />
ulaşımındaki çok sayıda makinanın<br />
teşhir edildiği bu müzenin<br />
hali utanç vericidir. Üzerlerinden<br />
pas akan bir dolu endüstri mirası<br />
kaderine terk edilmiş, yok oluşa<br />
doğru gidiyor. Elbette demiryollarımızı<br />
süsleyen istasyon<br />
binalarımızın korunması gerekiyor<br />
ama bunlara hayat veren,<br />
bir dönem bizlerin ulaşımı için<br />
çaba gösteren bu makinalara da<br />
sahip çıkmamız lâzım. Gözden<br />
uzak bir noktaya, rant beklentisi<br />
olmayan bir alana taşındıkları<br />
için yok oluşlarını seyretmek<br />
üzüntü verici.”<br />
Ocak & Şubat 2018 kadikoylife.com : 41