16.01.2018 Views

KADIKOY LIFE 79 DIGI

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Yaşamın İçinden<br />

Kadıköy’ün tablocusu: Bora Balaban<br />

Moda Caddesi’nin başlangıcından Moda’ya<br />

doğru ilerlerken sağ taraftaki bir<br />

duvarda, çeşitli tanınmış film ve albüm<br />

afişleriyle dünyaca ünlü ressamların<br />

yaptığı resimlerin yeni tasarım hallerinden<br />

oluşan kanvas çerçeve tablolar gözünüze<br />

takılır. Benim de yaklaşık 2010 yılında<br />

gözüme takılmıştı bu renkli ve özgün çalışmalar.<br />

Duvarın karşındaki Huzur Pasajı’nı<br />

gösteriyordu adres.<br />

İçeri girdiğimde, daha niceleri mevcuttu<br />

bu tasarımlardan. Sıcak sohbetli biri<br />

başlamıştı konuşmaya. Eski esnaflar da<br />

öyleydi eskiden, sadece konuşmak için bile<br />

dükkânlarına gidilirdi. Bu tasarımları yapan,<br />

mekânın da sahibi Bora Balaban, 2010 yılından<br />

beri gerçekleştirdiği özgün çalışmalar<br />

ve sohbetiyle beni bağlamıştı kendine.<br />

Kolay değil Beyoğlulu olmak. O zamanlar<br />

sadece zorunlu nedenler olması gerekti<br />

Beyoğlu’ndan çıkmak için başka bir semte.<br />

Kadıköy’e gelme nedenlerim o dönemler<br />

Bora Balaban ve sıcak tasarım mekânı Baykush<br />

Shop içindi. Şimdilerde buraya yakın<br />

ikamet ediyorum oysaki...<br />

PASAJI DA CANLANDIRDI<br />

Bora Balaban, toptancılık işleriyle uğraşırken<br />

bir yandan da kendi tasarladığı kanvas<br />

tabloların internet üzerinden satışını yapar<br />

ve kendine depo amaçlı olarak bugünkü<br />

Huzur Pasajı’ndaki dükkânı tutar. Hemen<br />

akabinde depo olarak kullandığı bu yeri,<br />

tasarımlarının satışının da yapıldığı dükkâna<br />

dönüşür. Ancak, 2009 yılında burayı<br />

açtığında pasaj atıl durumdadır, kimse<br />

Huzur Pasajı’na uğramaz, Bora Balaban’ın<br />

yapmış olduğu bu tasarımlar pasajın da<br />

canlanmasına neden olur. O günden bu<br />

yana değişmeyen müşterilerinin yanına<br />

yenileri de eklenir.<br />

BİR KADIKÖY SİMGESİ<br />

Bora Balaban, ilk olarak dünyaca ve ülkece<br />

ünlü filmleri kendinde çağrıştırdığı anları tasarlayarak,<br />

o filmlere dair afişler yapmakla başlar<br />

işe. Sonradan buna tanınmış ressamların<br />

tablolarının farklı tasarımları da eklenir. Müşterilerden<br />

gelen isteklerden de yeni tasarımlar<br />

meydana çıkmaya başlar. Bu güzel kanvas<br />

çerçeve tablo tasarımlarına bardak altığı, buzdolabı<br />

magnetleri, plaka baskılar, tişörtler, bez<br />

çantalar da eklenir. Bora Balaban, tasarımlarını<br />

satmaktan ziyade insanlara temas etmek<br />

istiyor. Bir esnaf olduğunu her konuşmasında<br />

vurguluyor. 2009 yılında açtığı bu küçük şirin<br />

dükkânı hâlâ ayakta ve Bora Balaban, tıpkı<br />

diğer Kadıköylü eski esnaflar gibi yıllar sonra<br />

da bir Kadıköy simgesi ve hafızası olacak.<br />

Sanatın sokağa yansıması ve müzik<br />

Bahariye’de ufak bir tur atıyoruz. Uzaklardan, çok eski tarihlerden<br />

bir ses duyuyoruz cadde boyu; Santur sesi. Uzun senelerdir<br />

Kadıköy’de tanıdık bir sima olan Taylan Atar’ın santurundan<br />

geliyor bu ses. Kadıköy’ün sanata, sanatçıya bakışının bir<br />

sonucu olarak burada müzisyenler ayrı bir öneme sahip. Haldun<br />

Taner’den Barış Manço’ya, Cemal Süreya’dan Bedri Rahmi<br />

Eyüboğlu’na kadar uzanan bir entelektüel birikim sebebiyle<br />

sanatçıya yüklenen anlam, Kadıköylülerin değer bilinciyle<br />

yükseliyor.<br />

İşte bütün bunların sonucunda sanatın sokağa yansıması,<br />

sokak sanatçılarıyla inşa ediliyor. Bu noktada sokak müzisyeni<br />

Taylan Atar ile kısa sohbetimiz oldu. “Çaldığım santur, İran<br />

santuru. 3 bin yıllık bir tarihi olduğu söyleniyor. Sesinin kadın<br />

sesine benzemesinden dolayı Pers İmparatorluğu döneminde<br />

300 yıl yasaklanan bir enstrüman... Bizdeki piyanonun atası<br />

aynı zamanda... Biçim olarak kanuna benziyor, fakat ses olarak<br />

piyanoya daha yatkın. Ülkemizde ise yeni bir enstrüman. Çalan<br />

10 parmağı geçmez. Biri de benim. Sekiz yıldır Türkiye’nin farklı<br />

illerinde, kasabalarında gezerek, dolaşarak santur çalıyorum”<br />

şeklinde konuşan müzisyen Atar; “Kadıköy halkı sanata, sanatçıya<br />

sahip çıkıyor ama enstrümanın tarihsel kökeninden kaynaklı<br />

biraz muhalif bir yapısı var. Resmi kurumlarla da aramız<br />

pek iyi değil o yüzden” diyerek düşüncelerini ifade etti.<br />

Ocak & Şubat 2018 kadikoylife.com : 81

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!