Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Etkinlik<br />
etmemiz için ön ayak oldu. Özellikle dijital<br />
dünyanın da hayatımıza girmesiyle ciddi bir<br />
alandan bahsediyoruz ve doğru hukukçulara<br />
ihtiyacımız var” açıklamasında bulundu.<br />
BORA ÖZTOPRAK: KÖTÜ KOMŞU,<br />
İNSANI MAL SAHİBİ YAPAR<br />
Besteci ve söz yazarı ama en çok yorumcu<br />
kimliğiyle tanınan Bora Öztoprak; “Burada<br />
anlatılan işleyişin yürümemesinden<br />
dolayı, kötü komşu insanı mal sahibi yapar<br />
türünden bir yapım firması sahibi olmak<br />
zorunda kaldım. Aynı zamanda o kimliğimle<br />
de meslek birliklerindeyim. Burada görmüş<br />
olduğunuz 4 maddeli meslek birliklerinin<br />
üçüyle de ilişki içindeyim. Dolayısıyla,<br />
burada anlatılan yeni yasa çalışmalarına,<br />
meslek birliklerinde aksayan lisanslama ve<br />
dağıtım yöntemlerine, tüm hukuksal mevzuatın<br />
her kelimesine hâkimim. Bir sanatçı<br />
olarak bilmemem gereken tüm kelimeleri<br />
biliyorum” diyerek düşüncelerini paylaştı.<br />
GÖKHAN TÜRKMEN: BİR İMZA BÜTÜN<br />
HAYATI ŞEKİLLENDİREBİLİYOR<br />
“Gençken ve duygusalken, daha doğrusu<br />
bu işleri hiç bilmiyorken, sadece bu işi beste<br />
yapmak ve söz yazmak olarak düşündüğüm<br />
zamanlar bu işin öte kısımlarını bilmiyordum”<br />
ifadelerini kullanan şarkıcı Gökhan<br />
Türkmen, sözlerini şöyle sonlandırdı: “İşte<br />
bunlardan bihaber olunca ve daha duygusal<br />
davranınca, ne olabilir ki deyip imzanı<br />
atıyorsun. Bu imza atma mevzusu, sizin<br />
bütün hayatınızı şekillendiriyor aslında.”<br />
ASLI DEMİRER: SANATÇILAR BU HUKUKİ<br />
SÜRECE DÂHİL OLMALI<br />
2003 yılından beri kendi solo projeleriyle<br />
bilfiil müzik sektörünün içinde yer aldığını<br />
söyleyen şarkıcı Aslı Demirer de şunları<br />
söyledi: “Ben de bahsedilen meslek örgütlerinin<br />
üyesiyim. Bir eser yaratıyorsunuz<br />
ve onun bir şekilde korunduğunu bilmek,<br />
insana güven veriyor. Sanatçılar, bu hukuki<br />
süreçlere biraz daha dâhil olmalı. En azından<br />
bilgi ve fikir sahibi olmalıyız.”<br />
Kadıköy sanat hayatına yeni bir soluk:<br />
Başak Arslan<br />
Atölyesi<br />
PINAR BALTACI<br />
Kadıköy Yeldeğirmeni’nde yepyeni bir<br />
sanat atölyesi açıldı. Marmara Üniversitesi<br />
Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü<br />
mezunu olan genç sanatçı Başak<br />
Arslan tarafından Kadıköy’e kazandırılan<br />
atölye, sekiz bağımsız sanatçının bir<br />
araya gelerek oluşturduğu ve disiplinler<br />
arası üretimlerin bulunduğu “Ondokuzsekiz”<br />
adlı açılış sergisiyle sanatseverlere<br />
merhaba dedi.<br />
Galerinin kurucusu Başak Arslan,<br />
Kadıköy Life Dergisi’ne yaptığı açıklamada<br />
üniversiteden mezun olmasının<br />
ardından atölye fikrinin ortaya çıktığını dile getirerek; “Üretim alanına ihtiyaç duyduğum<br />
için atölyeyi açma kararı aldım. Her sanatçı gibi çalışmak ve üretmek için bir alana<br />
ihtiyacım vardı” şeklinde konuştu. Çalışmalarında genellikle aidiyet, kültür ve zaman<br />
kavramları üzerinde duran sanatçı, kişisel üretimlerinin yanı sıra atölyesinde güzel<br />
sanatlara hazırlık, resim ve heykel alanında da özel dersler verecek.<br />
AÇILIŞA ÖZEL “ONDOKUZSEKİZ” SERGİSİ<br />
Başak Arslan Atölyesi, sekiz bağımsız sanatçının serbest çalışmalarından oluşan bir<br />
sergiyle kapılarını açtı. Üniversiteden arkadaş olan sanatçılar Başak Arslan, Merve<br />
Binici, Duygu Deniz Bilgin, Elif Büyüknohutçu, Reach Geblo, Deniz İkizler, Sinem Üstün<br />
ve Gizem Üstüner’in katkılarıyla sanatseverlerin beğenisine sunulan “Ondokuzsekiz”<br />
için atölye açılışlarındaki en iyi ifade biçiminin sergi olduğunu düşündüklerini dile<br />
getiren sanatçılar, çalışmalarının aynı kadroyla bağımsız ve kolektif bir şekilde devam<br />
edeceğini ifade etti.<br />
“ÇALIŞMALARIMIZ HERKESİN OTOPORTRESİ GİBİ OLDU”<br />
Sergide ortak bir konsept olmadığını söyleyen sanatçılar, herkesin kendini yansıtan<br />
projelerle sergiye katıldığını belirtti. Sanatçı Deniz İkizler ise; “Herkesin kendi tadından<br />
üretimlerine yer vermek istedik. Kim nasıl dokularda işler üretiyorsa, çalışmalarında<br />
nasıl metotlar kullanıyorsa, o tarzda çalışmalarla yer aldı bu sergide. Çalışmalarımız<br />
kendi otoportremiz oldu kısacası. Bu sebeple serginin belli bir konsepti olmadı. Aşağı<br />
yukarı hangi sanatçı nasıl çalışıyor, bunu göstererek bundan sonraki üretimlerine referans<br />
taşısın istedik. Bağlam olarak birbirinden çok uzak işler de yok aslında. Üretimlerimiz<br />
benzediği için, keyifli bir süreç oldu bizim için. Ortaya birbirinden çok kopuk olan<br />
işler çıkmadı” değerlendirmesinde bulundu.<br />
Ocak & Şubat 2018 kadikoylife.com : 75