Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Kapak<br />
Yonca<br />
Kösebay<br />
binası bulunmaktadır. Günümüzde bu<br />
yapıların birçoğu kullanım dışı kalmış ya da<br />
lojman olarak kullanılmaktadır. Bu güzergâh<br />
üzerinde yolcu binası dışında, lojman,<br />
işçi barakası, su deposu, mal deposu, hela,<br />
vb yapıların yanı sıra, su cenderesi, yükleme<br />
gabarisi, gibi ekipmanların örneklerini<br />
görmek mümkündür.”<br />
Peki, Türkiye 19’uncu yüzyıldan bu yana<br />
medeniyetin taşıyıcısı olmuş demiryolu<br />
mirasına nasıl ve ne kadar sahip çıkabiliyor?<br />
Yonca Kösebay Erkan bu konudaki<br />
eksikliklere dikkat çekiyor:<br />
“Demiryolunun doğduğu yer olan İngiltere’de<br />
koruma altındaki demiryolu<br />
yapısı sayısı 2 binin üzerindedir. Koruma<br />
altında olup el değiştirmiş olan demiryolu<br />
hatlarının sayısı 70’e yakındır. Türkiye’de<br />
ise son yıllarda demiryolu yapılarının<br />
korunmalarına ilişkin bir bilinç oluşmaya<br />
başlamakla birlikte, koruma yaklaşımı<br />
sistematik olmaktan uzaktır. TCDD I. Bölge<br />
ve Ankara Genel Müdürlüğü’nde yapılan<br />
incelemelerde, belgeme konusunda büyük<br />
eksiklikler olduğu tespit edilmiştir. TCDD’ye<br />
ait yapıların bakım ve onarımlarının düzenlendiği<br />
yönergede, tarihi ve kültürel öneme<br />
sahip yapılara ilişkin özel bir yaptırım yer<br />
almamaktadır. Demiryolu mirasımız, ülkemizin<br />
ekonomik ve sosyal gelişimi, kentsel<br />
ve toplumsal yaşam üzerinde yarattığı etki<br />
açısından dünyadaki önemli demiryolları<br />
arasında yer alır. Ancak güncel projeler<br />
mevcut istasyon alanlarının değişimi konusunda<br />
baskı yaratacak niteliktedir.”<br />
“TÜRKİYE’DE DEMİRYOLU ARTMALI”<br />
Günümüzde demiryollarına alternatif<br />
birçok ulaşım aracı olsa da, demiryolu önemini<br />
korumaya devam ediyor. Mimar Sinan<br />
Genim, demiryolunun Türkiye genelinde<br />
daha da yaygın olması gerektiğinin altını<br />
çiziyor:<br />
“Günümüzde demiryolunun önemi çok<br />
büyüktür. Ancak ne yazık ki bu konuda ülkemiz<br />
yetersiz bir düzeydedir. Bence bunun<br />
en önemli sebebi Anadolu coğrafyası. Dikkat<br />
edildiği takdirde ilk demiryolu hatlarının<br />
oldukça düz alanlarda yapıldığı anlaşılacaktır.<br />
Çünkü demiryolunun eğimi maksimum<br />
bin metrede 17-20 metre olmalıdır. Karayollarında<br />
ise bu eğim otoyollarda maksimum<br />
bin metrede 100 metre, diğer yollarda ise<br />
bin metrede 150-220 metre olarak yapılabilir.<br />
Bu kolaylık, zor bir coğrafyada bir an<br />
önce ulaşım sağlamak için kullanılmış ve<br />
otoyol yapımına ağırlık verilmiştir. Günümüzde<br />
ülkemizin ekonomik olarak kaynak<br />
ayırmak mecburiyetinde olduğu hizmet<br />
alanı hiç şüphesiz demiryollarıdır. Ancak,<br />
aradan geçen zamanı değerlendirerek<br />
öncelikle Edirne – İstanbul - Ankara – Kars,<br />
İzmir - Ankara, Antalya - Ankara, Ankara -<br />
Diyarbakır - Van, Samsun - Ankara - Mersin<br />
gibi ülkemizi doğudan batıya ve güneyden<br />
kuzeye birleştiren hızlı tren hatlarına ihtiyaç<br />
vardır. Bu demiryolu hatları aynı zamanda<br />
yakın komşularımızın ekonomik olarak kullanacağı<br />
ticaret hatlarına da dönüşecektir.<br />
Uçak, tercih edilen bir yolculuk alternatifi<br />
değildir. Çünkü şehir merkezlerinden uzakta<br />
olan havaalanlarına ulaşım için en az bir<br />
saat gerekir. Hâlbuki trenler, yolcuları<br />
bir - iki saat içinde başka bir şehrin merkezine<br />
ulaştırabiliyor.”<br />
GECİKMİŞ BİR PROJE; MARMARAY<br />
Anadolu-Rumeli banliyö hattının tarihinde<br />
Yedikule-Küçükçekmece duraklarının<br />
açılış zamanı olan 1870 yılını baz alırsak,<br />
yaklaşık bir buçuk asrı geride bıraktığını<br />
söyleyebiliriz. Cumhuriyet’in en büyük ulaşım<br />
projelerinden biri olan Marmaray ile<br />
bu miras şimdi yenileniyor. Sinan Genim,<br />
İstanbul banliyö hattındaki yenilemenin<br />
bu kadar gecikmiş olmasını affedilemez<br />
bir hata olarak nitelendiriyor ve hattın yenilenmesi<br />
sırasında, miras özelliği taşıyan<br />
yapıların korunması gerektiğinin altını<br />
çiziyor:<br />
“Dünyada öncelikle demiryolu inşasına<br />
başlayan ilk ülkelerden biriyiz. Ancak ülkenin<br />
coğrafi güçlükleri gerekse ekonomik<br />
durumu bu konudaki hareket kabiliyetimizi<br />
kısıtlamış ve çok daha ucuz olan<br />
karayolu ulaşımına ağırlık verilmesine yol<br />
açmıştır. Marmaray projesinin bir devamı<br />
olarak yenilenen banliyö hatları konusundaki<br />
gecikmenin ise affedilmesi güçtür.<br />
Ocak & Şubat 2018 kadikoylife.com : 39