Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Life Magazin<br />
Salih Kalyon:<br />
İnsanlık var oldukça,<br />
tiyatro da var olacak!<br />
DENİZ İHSAN TAŞDELEN<br />
Usta tiyatrocu Salih Kalyon ile geçmişten günümüze uzanan<br />
bir söyleşi gerçekleştirdik. Tiyatroya nasıl başladığını,<br />
ilk sahne heyecanını, günümüzde ayakta kalmaya çalışan<br />
tiyatroları ve bunun için çabalayan tiyatrocuları konuştuğumuz<br />
sohbetimizde konu tiyatro olunca, ister istemez<br />
Taksim’in mevcut durumunu, sanatın ve sanatçıların Kadıköy’de<br />
nasıl bir gelişim sergilediğine de değindik.<br />
“Tüm bu karmaşalar içerisinde sanata ve edebiyata fırsat<br />
bulup, tiyatrocu kardeşlerimizin kişisel çabalarla yaptıkları<br />
çalışmalarla tiyatro denilen olgu var edilmeye çalışılıyor”<br />
yorumunda bulunan sanatçı; “Bu yüzden tiyatronun öyle<br />
dedikleri gibi bitmesi diye bir şeyi yok. İnsanlık var oldukça,<br />
tiyatro da var olacak! Bunlara da bir geçiş süreci olarak<br />
bakmak gerekiyor. Yani diyorum ki, denizler dalgalanmadan<br />
durulmaz” şeklinde düşüncelerini ifade etti. Salih<br />
Kalyon ile keyifli söyleşimizin ayrıntıları için buyurunuz:<br />
Taksim’deki dönüşüm, beraberinde mevcut yapıyı da<br />
değiştirdi. Kadıköy’de yeni açılan tiyatrolarla birlikte<br />
tiyatro severlerin mekân algısı değişti mi?<br />
Şüphesiz. Ülkenin değişen koşullarıyla birlikte tiyatro<br />
konusunda da çok değişim var. Taksim civarında benim<br />
tiyatroya başladığım 1960-1970’li yıllarda 20’ye yakın<br />
tiyatro vardı Beyoğlu’nda. El Hamra İstanbul Tiyatrosu,<br />
Ses Tiyatrosu. Şu anda Ferhan Şensoy’un tek başına<br />
omuzladığı ve yaşatmaya çalıştığı bir yer. Çağdaş ülkelerde<br />
devletin böyle binaları ayakta tutması gerekiyor. Onun<br />
dışında Beyoğlu’nda eski Karaca Tiyatrosu, şu anda tekrar<br />
kaderine terk edildi. Daha yukarı çıkarken İş Bankası’nın<br />
çalışma ofisi haline dönüştürülen Genar Tiyatrosu vardı.<br />
Böylece Beyoğlu’na kadar 20 tane tiyatronun bulunduğu<br />
bir yerdi orası.<br />
Kadıköy’e gelince, günümüzde çok sevindirici olaylar<br />
yaşıyoruz. Müjdat Gezen Kültür Merkezi, konservatuvarı<br />
ile beraber yıllardır Kadıköy’e bir hayat getiriyor, gençleri<br />
yetiştiriyor. Onun yetiştirdiği talebelerden Şevket Çoruh, şu<br />
anda pasajın içinden bir salonu ihya etti ve Baba Sahne’yi<br />
açtı. Bütün servetini maddi manevi oraya dökerek, yine<br />
devletin gerçekleştirmesi gereken kültür merkezini kendi<br />
yaptı. Heykeli dikilecek bir davranış olarak adlandırıyorum.<br />
Ayrıca, Moda Sahnesi ve Haluk Bilginer’in Oyun Atölyesi de<br />
çok güzel oyunlar sergiliyor.<br />
Peki hocam, uzun yıllardır sektörün içindesiniz.<br />
Değişen neler oldu bu yıllar içerisinde?<br />
Değişen çok şey oldu. Dediğim gibi bu bir çağdaşlık ve<br />
aydınlanma sorunu. Yani bir ülkenin aydınları ne kadar<br />
çoksa, o ülkenin aydınlanması da o kadar kolay olur. Ama<br />
bir ülkenin aydınları kıyıma uğrarsa, hapse atılırsa, önü<br />
kesilirse, yok edilirse ve ülkede arabesk kültürün hâkim<br />
olmaya başlatıldığı dönemler yaşanırsa, işte bugünkü yaşadığımız<br />
dönem gibi olur.<br />
102 : kadikoylife.com Ocak & Şubat 2018