16.06.2015 Views

Hazar World - Sayı:31 - Haziran 2015

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

www.hazarworld.com<br />

Sovyet sonrası dönemde iki ülke<br />

arasındaki ilişkiler rekabet ve<br />

işbirliğinin iç içe geçtiği kendine<br />

özgü bir gelişme izlemişti.<br />

1990’larda rekabet boyutu daha önemliyken<br />

2000’lere gelindiğinde işbirliği boyutunun<br />

öne çıktığını gözlemledik. Bu<br />

süreler içinde zaman zaman ilişkilerde<br />

gerginliğe sebep olan gelişmeler yaşandı<br />

ama bu seneki kadar ciddi bir krizle ilk<br />

defa karşılaşıyoruz diyebiliriz.<br />

Krizin sebebi, 24 Nisan öncesi ve sonrasında<br />

Rusya’nın üst düzey isimleri<br />

tarafından arka arkaya yapılan “soykırım”<br />

açıklamaları oldu. İlk olarak,<br />

Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı<br />

Devlet Duması, 24 Nisan’ın Ermenilere<br />

karşı soykırım gerçekleştirilen gün<br />

olduğuna dair bir karar aldı. Ardından<br />

Rusya Devlet Başkanı Putin’in 22<br />

Nisan’da Moskova’daki anma törenlerine<br />

gönderdiği ve 24 Nisan olaylarının<br />

“soykırım” olduğunu kabul ettiği<br />

telgraf yayınlandı. Son olarak, Rusya<br />

Başbakanı Medvedev’in Ermenistan<br />

Cumhurbaşkanı’na gönderdiği ve içinde<br />

“soykırım” tabiri geçen mesajıyla birlikte<br />

Türkiye’de tepkiler yükselmeye başladı.<br />

Aslında Rusya’nın Ermeni soykırımı iddialarına<br />

yaklaşımı bilinmeyen bir konu<br />

değil. Örneğin Rusya Devlet Duması<br />

1995 ve 2005’te açık açık soykırımı kabul<br />

eden kararlar almış ve açıklamalar yayınlamıştı.<br />

Rusya Devlet Başkanı Putin<br />

de Ermenistan’a yaptığı ziyaretlerde<br />

soykırım anıtını ziyaret etmiş ve hatıra<br />

defterini imzalamıştı. Bu açıdan bakıldığında,<br />

Rusya’nın sözde soykırımın<br />

100. yıl anmalarının yapılacağı <strong>2015</strong>’te<br />

de benzer bir tavır izleyeceği tahmin<br />

edilmekteydi.<br />

RUSYA’NIN <strong>2015</strong>’TEKİ TAVRI NEDEN<br />

KRİZ SAYILDI?<br />

Sorunun cevabını Türkiye’nin inisiyatifiyle<br />

işbirliği boyutu öne çıkartılarak<br />

2000’lerde geliştirilen ikili ilişkilerde<br />

aramak lazım. Özellikle Türkiye’de<br />

2002 yılında Adalet ve Kalkınma<br />

Partisi’nin iktidara gelmesiyle birlikte<br />

Türkiye-Rusya ilişkileri önceki dönemlerle<br />

kıyaslanmayacak derecede<br />

gelişme gösterdi. Türkiye’nin Rusya’nın<br />

adı önce “Güney Akım” sonra “Türk<br />

Akımı” haline gelen doğal gaz projesine<br />

olumlu ve yapıcı yaklaşımı; Türkiye’nin<br />

ilk nükleer santral ihalesini Rusya’ya<br />

vermesi; Ankara’nın Ukrayna olayları<br />

TÜRKIYE’DE 2002<br />

YILINDA ADALET VE<br />

KALKINMA PARTISI’NIN<br />

IKTIDARA GELMESIYLE<br />

BIRLIKTE<br />

TÜRKIYE-RUSYA<br />

ILIŞKILERI ÖNCEKI<br />

DÖNEMLERLE<br />

KIYASLANMAYACAK<br />

DERECEDE GELIŞME<br />

GÖSTERDI.<br />

TURKEY-RUSSIA<br />

RELATIONS HAVE<br />

SIGNIFICANTLY<br />

IMPROVED COMPARED<br />

TO THE PREVIOUS<br />

PERIOD ESPECIALLY<br />

WHEN THE JUSTICE<br />

AND DEVELOPMENT<br />

PARTY CAME TO<br />

POWER IN 2002 IN<br />

TURKEY.<br />

There was distinctive progress in<br />

the relations between the two<br />

countries in the Post-Soviet period<br />

during which competition and<br />

cooperation were intertwined. We<br />

observed that competition came to the<br />

forefront in 1990s, however, cooperation<br />

become prominent in 2000s. From time<br />

to time, certain developments caused<br />

tension in relations during these periods.<br />

But, we can say that such a serious<br />

crisis is experienced for the first time in<br />

bilateral relations this year.<br />

The crisis was triggered by the “genocide”<br />

explanations made by senior figures<br />

from Russia over and over before and<br />

after April 24. Firstly, the State Duma<br />

–Lower House of the Federal Assembly<br />

of Russia– made a decision, claiming that<br />

April 24 is the day of the genocide committed<br />

against Armenians. Thereafter,<br />

the telegram which was sent to the<br />

commemoration ceremony in Moscow<br />

on April 22 by the President of Russia<br />

Vladimir Putin, accepting the April 24<br />

events as “genocide”, was published.<br />

Lastly, the message sent by Russian<br />

Prime Minister Medvedev to Armenian<br />

President, containing “genocide” expressions,<br />

caused reactions in Turkey.<br />

Actually, Russia’s approach towards<br />

Armenian genocide claims is not a surprise.<br />

For example, Russian State Duma<br />

took decisions and made statements that<br />

clearly recognize genocide in 1995 and<br />

2005. Russian President Putin visited the<br />

genocide memorial and signed the honor<br />

book in Armenia. From this perspective,<br />

Russia was expected to adopt a similar<br />

stance in <strong>2015</strong> during the centennial commemoration<br />

of the so-called genocide.<br />

WHY RUSSIA’S STANCE IN <strong>2015</strong><br />

CONSIDERED A CRISIS?<br />

We can find an answer to this question<br />

by evaluating the bilateral relations developed<br />

in 2000s thanks to the focus on<br />

the cooperation dimension by Turkey’s<br />

initiative. Turkey-Russia relations have<br />

significantly improved compared to the<br />

previous period especially when the<br />

Justice and Development Party came to<br />

power in 2002 in Turkey. First things that<br />

come to mind in this regard are: Turkey’s<br />

positive and constructive approach<br />

to Russia’s natural gas project, previously<br />

named “South Stream” but then<br />

changed to “Turkish Stream”; Russia’s<br />

HAZAR WORLD<br />

35

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!