ENERJİ GÜVENLİĞİ / ENERGY SECURITY konularından biri haline geldi. Daha az güvenilir ve siyasi açıdan daha istikrarsız bölgelerden yapılan petrol ve gaz ithalatlarının öneminin artması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının daha yüksek hacimlerde ithal edilmesi, enerji güvenliğine ilişkin zafiyetlerin artmasına sebep oluyor. Mevcut EA saldırı veri tabanlarının büyük bir kısmı yalnızca terör tehditlerine odaklanıyor ve vandalizm, sabotaj, adam kaçırma, hırsızlık, ayaklanma, deniz korsanlığı ve terörizm gibi tüm kasıtlı saldırı eylemlerini hesaba katmıyor. Teknolojik kazalar ile kasıtlı saldırılar arasındaki benzerlikler ve farklılıklar; meydana gelme sıklığı ve ortaya çıkan sonuçlar açısından inceleniyor ve zaman serisi trendleri ile bölgesel modeller göz önünde bulundurularak ele alınıyor. Kazalar ile saldırılar arasındaki temel fark; kazaların nadir rastlanan ve bağımsız olaylar olması, saldırıların ise genellikle çok yönlü, zaman ve mekanda yoğunlaşmış olaylar olmasıdır. Sonuçlar açısından bakıldığında, kazalar geniş bir alanı etkileyen, ciddi sonuçlar doğuran, gerçekleşme ihtimali düşük olan ve enerji zincirinin performansı için önem taşıyan bir unsurdur. Öte yandan, bu tür sonuçlar saldırılara kıyasla daha önemsiz atfedilebilir çünkü enerji altyapılarının en çok saldırıya uğradıkları noktalar uzak ve korunması güç bölgelerdir (ör. boru hatları ve iletim hatları). Özetle, kazalar ve kasıtlı saldırıların ortak analizi, büyük ölçüde farklı özelliklere sahip olan ancak güvenlik, güvenilirlik ve sürdürülebilirlik kavramlarını kapsayan bütüncül bir enerji arzı perspektifinde büyük önem taşıyan iki risk türüne ilişkin kapsamlı ve tamamlayıcı bir yaklaşım sunuyor. ANALIZDE ENERJI SEKTÖRÜNDEKI KAZALAR VE KASITLI SALDIRILAR OLMAK ÜZERE ÖZELLIKLE IKI RISK KATEGORISI ELE ALINMAKTADIR. THE FOCUS OF THE PRESENT ANALYSIS WAS ON TWO RISK CATEGORIES: ACCIDENTS AND INTENTIONAL ATTACKS IN THE ENERGY SECTOR. topic during the past decade. This is primarily due to the growing dependence on oil and gas imports from regions considered less reliable and stable, but also potential large-scale imports of new renewables could lead to increased energy security vulnerabilities. However, available EI attack databases are generally focused on the terrorist threat only, but do not take into account the whole spectrum of intentional attacks, which includes vandalism, sabotage, kidnapping, theft, insurgent tactics, maritime piracy and terrorism. The present evaluations examine similarities and differences between technological accidents and intentional attacks in terms of frequencies and consequences, considering timeseries trends and regional patterns. A key difference is that accidents are typically rare and independent events, whereas intentional attacks are often multiple events and concentrated both in time and space, resulting in distinct hotspots. Concerning consequences, the severity distribution for accidents generally stretches over a broad range, with low-probability high-consequence events being an important factor of energy chain performance. On the other hand, these types of consequences are often less important for intentional attacks because energy infrastructures are often targeted in remote areas and difficult to protect (e.g. pipelines and transmission lines), but when frequently attacked can result in substantial business and supply disruptions. In summary, the joint analysis of accidents and intentional attacks provides a comprehensive and complementary approach on two types of risks that have rather different properties, but are essential in holistic energy supply perspective addressing aspects of safety, security and sustainability. 42 HAZİRAN <strong>2015</strong> SAYI <strong>31</strong> - JUNE <strong>2015</strong> ISSUE <strong>31</strong>
ENERJİ ULAŞTIRMA KRİTİK ENERJİ ALTYAPI GÜVENLİĞİ UFKUNUZA YATIRIM YAPIN www.hazarworld.com HAZAR STRATEJİ ENSTİTÜSÜ EBÜLTENLERİ İLE GÜNCEL BİLGİ, DOĞRU STRATEJİ Abone olmak için: ebulten@hazar.org www.hazar.org HAZAR WORLD 43