Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda - Bilig
Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda - Bilig
Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda - Bilig
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside<br />
şiirlerinden alınmıştır. Bundan sonra, çölde geçen uzun, meşakkatli, yorucu<br />
ve tehlikeli bir yolculuğun ve bu yolculuk sırasında şairin karşılaştığı<br />
muhtemel durumların; bindiği devenin veya çölde rastladığı bir çöl<br />
hayvanının tasvirinin yapıldığı rahil bölümü yer alırdı. Daha sonra, kasideye<br />
asıl kimliğini kazandıran, ana konusunu oluşturan medh bölümü gelirdi. İlk<br />
kasidelerin bu eski örneklerinde şair, daha çok kendi kabilesini över, düşman<br />
olduğu kabileyi yererdi. Buradaki övgü, kişiye değil, mensup olunan<br />
kabileye yapılırdı (Çetin, 1973, 72; Çavuşoğlu, 1986,17). Seb'a-i<br />
Muallaka'daki ilk örnekler, hemen hemen aynı ortak özelliklere sahipti:<br />
Kahramanlık, içtenlik ve göçebe kültürünün bütün özelliklerinin sadelikle<br />
yansıtılması. Bu dönemlerde, şairlerin çoğunluğunun, kasidelerinin iç<br />
yapısını yukarıda belirtildiği şekilde düzenledikleri görülmekle birlikte,<br />
sonraki dönemlerde kasidenin iç yapısında değişiklikler olmuştur. İslâmın<br />
itici gücüyle yeni medeniyet ve kavimlerle karşılaşma sonucu yerleşik<br />
hayata geçen müslümanların hayatlarındaki ve zihinlerindeki değişiklikler,<br />
kasidelere de yansıdı. Nesîb bölümlerinde çöldeki konak yerlerinin izleri<br />
yerine, mamur yerlerden; çölde yetişen yavşan otu, fesleğen gibi bitkiler<br />
yerine gül, nergis gibi çiçeklerden; çöl tasvirleri yerine bağ ve bahçelerden,<br />
deve tasviri yerine at tasvirlerinden bahsedildi. Ebu Nuvâs, Ebu'1-Atâi, el-<br />
Mütenebbî gibi şairler, kasidenin iç yapısında değişiklik yapan şairler<br />
arasındadır (Çetin, 1973, 74; Çavuşoğlu, 1986,17-18). Bu tasniflerden klasik<br />
Arap şiirinin belli başlı konularının sırasıyla medh (övgü), fahr (Övünme),<br />
nesîb veya teşbîb, tegazzül, i'tizâr (özür dileme), isti'tâf (yardım ve merhamet<br />
dileme), vasf, teşbih gibi konular olduğu görülür (Çetin, 1973, 80; Keskin,<br />
1994, 2).<br />
Kâb b. Züheyı'in Kasîde-i Bürde'si hariç tutulursa, Asr-ı saadet'te ve dört<br />
halife devrinde, şiire fazla sıcak bakılmadığından, Emeviler dönemine<br />
kadar kasîde pek rağbet görmemiştir. Emeviler dönemi ile birlikte,<br />
özellikle Suriye ve Irak'taki çeşitli kabileler arasında yeniden başlayan<br />
rekabet, kasideye rağbeti artırmış, bu dönemde yetişen Ahtal, Cerir,<br />
Ferezdak gibi büyük şairlerle takipçilerinde "hiciv" tarzı yeni ve büyük bir<br />
gelişme göstermiş, Cahiliye Devri'nin kasidecilerini taklit etmişler,<br />
muhaliflerini hicvederek iktidarda bulunan sultanların ve devlet<br />
adamlarının övgüsünü yapmışlardır.<br />
Abbasiler devrinde VIII. asrın sonlarına doğru yazılmış olan kasidelerde<br />
yerleşik hayatın izleri belirgin olarak hissedilmeye başlar. Artık kasidenin<br />
135