ilig 2002 Yaz Sayı 22 gahda, bu sıkıntıları giderecek olanın memduhun lutfu, ihsanı, âb-ı zülâ-li olduğu söylenerek övgüye geçilir. Temmuz, genellikle sıkıntı ifadesidir. Fehîm-i Kadîm'in Sultan Murad'a, Râmî'nin Reisü'l-küttap Hamza Efendi ve Halep Kadısı Mustafa Efendiye, Nef î'nin Vezir Nasuh Paşaya yazdığı temmuziyeleri ile Vâdî-i Üsküdârî'nin bir temmuziye kasidesi bunlara örnek verilebilir. Verdiyye Kimi şairler bazı kelimeleri, kasidelerin hem nesîbinde, hem de redifinde işlerler. Bu konulardan biri de, "Verdiyye" kasideleridir. Gül, hem redifinde, hem de nesîb bölümünde işlenir. Rengi, kokusu, şekli, güzelliği sözko-nusu edilen gül, daha çok sevgili ile ilgili benzetmelere konu olur. Hz. Peygamber için de değişik şekillerde kendisine benzetilen olur. Tecellî'nin Hz. Peygamberi konu alan na'tı, Hayâlî Bey'in ve Fuzûlî'nin Sultan Süleyman'ın övgüsünde söyledikleri "gül" redifli kasideleri, hemen örnek olarak zikredilebilecek şiirlerdir. Sünbüliyye Redifleri sünbül olan ve buna bağlı olarak da nesîbinde sünbül konusunun işlendiği kasîdelere verilen addır. Değişik benzetmelere konu olan sünbül, şekli ve kokusu itibariyle, daha çok sevgilinin saçlarına benzetilir. Kasidelerde redif olarak çiçekler içerisinde "gül"den sonra en çok işlenen konudur. Tecellî'nin Hz. Peygamberi konu alan na'tı, Riyâzî'nin Nakî-bü'1-eşrâf Allâme Efendi'ye, Bakî'nin Mehmet Çelebi'ye yazdığı kasîdesi, sünbüliyye örnekleridir. Bunların dışında yukarıda detayına girdiğimiz başlıklar kadar olmamakla beraber nesîbi mehtâbiyye, azliyye, hazaniyye gibi isimlerle aralan kasidelerle, "serv", "kalem", "âb", "güneş", "su", "hâtem", "arpa", "cev", "tîğ", "hançer" gibi rediflerle kurulmuş ve bu adla anılmış kasideler vardır. Kasîdeler, bunların dışında kafiyeyi oluşturan harflere göre nûniyye, mîmiyye, tâiyye, râiyye, lâmiyye, vâviyye gibi isimler alır. 2. Maksûd/Medhiye Nesîb bölümünü müteakip, bir veya birkaç girizgâh beyti ile esas konunun dile getirildiği bu bölüme, kasîde nazım şekliyle daha çok medhiye tarzında şiirler yazılmış olduğu için medhiye denmesi yaygınlık kazanmıştır. Kasîde nazım şekli ile yazılan türlerin farklılığı düşünüldüğünde, "medhiye" yerine "maksûd" demenin daha doğru olacağı aşikârdır. Bazı 152
Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside kaynaklarda da bu bölüm için, "maksad" veya "maksûd" dendiği dikkate alınırsa bu isimlendirme isabetli olacaktır (Çakıcı, 1996, 27). Medhiye kasidelerinde bu bölüm, genellikle nesîbden sonra bir girizgâhla başlar ve burada memduhun işgal ettiği makama göre, o makamın gerektirdiği, daha çok adaleti, lutfu, cömertliği, kahramanlığı, savaşçılığı, gazabı vs. özellikleri abartılı bir şekilde dile getirilir. Bu özelliklerin bir kısmı memduhda olmamasına rağmen, belki de memduhun bu yöne dikkati çekilerek daha duyarlı olması istenir. Memduh sultan ise; adaleti, lutfu, cömertliği, savaşçılığı, hışmı ve gazabı, re'yi ve aklı, hüneri, tedbiri, fermanı, irfanı, bahşişi vs. özellikleri şeklinde kullanım yoğunluğuna göre sıralanır. Sultanın bu özellikleri vurgulanırken değişik vesilelerle birtakım kişiler anılır. Bunların çoğu İran mitolojisinden, bir kısmı da gerçek hayatta farklı yönleriyle öne çıkan isimlerdir. Bu isimler karşılaştırma, benzeme ve ondan üstün görme münasebetiyle anılmıştır. Bunların başında gelen, içkiyi bulmuş olması, meclisi, tacı, hükümdarlığı ve mertebesi açısından adı zikredilen Cem (Cemşid)'dir. Diğer bazı önemli şahıslar, savaşçılığı ve kahramanlığıyla anılan Rüstem, cihangirliği ile İskender, insanların dışındaki varlıklara da hükmü dolayısıyla Süleyman isimleridir. Daha sonra değişik yönleriyle Kahraman, Dârâ, Behrâm, Hz. Ali, Hüsrev, Hz. ömer, Feridun, Neriman, Sâm, Hz. Yûsuf, Efrâsyâb, Hz. İsâ (Mesih), Hâtem, Eflâtun, Nûşirvân, Hz. Osman, Zâl, Hâkân, Hz. Ebu Bekir vs. gibi isimler sıralanır. Memduh vezir-paşa-kazıasker olunca, üstlendiği icrâî, teşri ve kazâî salahiyetleri kayıtsız şartsız elinde bulundurması ve hükümdarın vekili sıfatıyla devletin bütün işlerini sevk ve idare etmesinin gereği olarak, lütuf sahibi, adaletli, cömert, kahraman, savaşçı, kerem sahibi ve uzak görüşlü olması gerekir. Bu özelliklerin yanında yine sırasıyla vezirin hulkı, kahrı, aklı, hükmü, tedbiri, ilmi, kalemi, ikbali, fazlı, nüktesi, bahşişi vs. özellikleri dile getirilir. Benzetildiği, karşılaştırıldığı kimseler ise sırasıyla Rüstem, Âsaf, Cem, İskender, Süleyman, Kahraman, Behrâm, Dârâ, Nerîmân, Hz. İsâ (Mesih), Yûsuf, Hızr, Sâm, Mûsâ-Kelîm, Husrev, Feridun, Hz. Ömer, Efrâsyâb, Ebu Bekir, Ethem gibi isimlerdir. Medhedilen şeyhülislam olunca, bu makamın gereği olarak sırasıyla şeyhülislamın lutfu, fazlı, adli, keremi, fetvası ve fetva yazdığı kalemi, ihsanı, ilmi, şiiri, kahrı, re'yi, hulkı, himmeti, feyzi, bilgisi, hükmü, hikmeti, zekâsı, ictihadı, hayali, hüneri, diviti, irfanı, allameliği vs. özellikleri baş- 153
- Page 1 and 2:
Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda Ya
- Page 3 and 4:
Başak Avcılar, Asya Tipi Üretim
- Page 5 and 6:
Başak Avcılar, Asya Tipi Üretim
- Page 7 and 8:
Başak Avcılar, Asya Tipi Üretim
- Page 9 and 10:
Başak Avcılar, Asya Tipi Üretim
- Page 11 and 12:
Başak Avcılar, Asya Tipi Üretim
- Page 13 and 14:
Başak Avcılar, Asya Tipi Üretim
- Page 15 and 16:
Başak Avcılar, Asya Tipi Üretim
- Page 17 and 18:
Başak Avcılar, Asya Tipi Üretim
- Page 19 and 20:
Başak Avcılar, Asya Tipi Üretim
- Page 21 and 22:
Başak Avcılar, Asya Tipi Üretim
- Page 23 and 24:
Başak Avcılar, Asya Tipi Üretim
- Page 25 and 26:
Başak Avcılar, Asya Tipi Üretim
- Page 27 and 28:
A Farewell to Asiatic Mode of Produ
- Page 29 and 30:
Yerel Kalkınma Stratejisi İçinde
- Page 31 and 32:
Gürbüz, Yerel Kalkınma Stratejis
- Page 33 and 34:
Gürbüz, Yerel Kalkınma Stratejis
- Page 35 and 36:
Gürbüz, Yerel Kalkınma Stratejis
- Page 37 and 38:
Gürbüz, Yerel Kalkınma Stratejis
- Page 39 and 40:
Gürbüz, Yerel Kalkınma Stratejis
- Page 41 and 42:
Gürbüz, Yerel Kalkınma Stratejis
- Page 43 and 44:
Gürbüz, Yerel Kalkınma Stratejis
- Page 45 and 46:
Gürbüz, Yerel Kalkınma Stratejis
- Page 47 and 48:
Tourism and Safranbolu Model in the
- Page 49 and 50:
Tarih ve Tarihî Roman Arasındaki
- Page 51 and 52:
Çelik, Tarih ve Tarihi Roman Aras
- Page 53 and 54:
Çelik, Tarih ve Tarihi Roman Aras
- Page 55 and 56:
Çelik, Tarih ve Tarihi Roman Aras
- Page 57 and 58:
Çelik, Tarih ve Tarihi Roman Aras
- Page 59 and 60:
Çelik, Tarih ve Tarihi Roman Aras
- Page 61 and 62:
Çelik, Tarih ve Tarihi Roman Aras
- Page 63 and 64:
Çelik, Tarih ve Tarihi Roman Aras
- Page 65 and 66:
Çelik, Tarih ve Tarihi Roman Aras
- Page 67:
___________________________________
- Page 70 and 71:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 bir tema ola
- Page 72 and 73:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 Taşçaynar
- Page 74 and 75:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 Yazar, Filof
- Page 76 and 77:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 b. Sovyetler
- Page 78 and 79:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 korku komple
- Page 80 and 81:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 Aytmatov, bu
- Page 82 and 83:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 Bir kudret-i
- Page 84 and 85:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 ERHAT, Azra,
- Page 86 and 87:
___________________________________
- Page 88 and 89:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 de "ithaftı
- Page 90 and 91:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 "Ey, vatanı
- Page 92 and 93:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 yim. Tâhir
- Page 94 and 95:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 nin bütün
- Page 96 and 97:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 Bu ithaflard
- Page 98 and 99:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 Haşim'in sa
- Page 100 and 101:
ilig 2002 Yaz Sayı 22 nûn mektebi
- Page 102 and 103: ilig 2002 Yaz Sayı 22 8 Sanat anla
- Page 104 and 105: Kaynaklar bilig 2002 Yaz Sayı 22 A
- Page 106 and 107: Analysis of the Term "Dedication" i
- Page 109 and 110: Eleştiri Terimleri Açısından He
- Page 111 and 112: Çetindağ, Eleştiri Terimleri Aç
- Page 113 and 114: Çetindağ, Eleştiri Terimleri Aç
- Page 115 and 116: Çetindağ, Eleştiri Terimleri Aç
- Page 117 and 118: Latîf Çetindağ, Eleştiri Teriml
- Page 119 and 120: Çetindağ, Eleştiri Terimleri Aç
- Page 121 and 122: Çetindağ, Eleştiri Terimleri Aç
- Page 123 and 124: Çetindağ, Eleştiri Terimleri Aç
- Page 125 and 126: Çetindağ, Eleştiri Terimleri Aç
- Page 127 and 128: Çetindağ, Eleştiri Terimleri Aç
- Page 129 and 130: Çetindağ, Eleştiri Terimleri Aç
- Page 131 and 132: The Influence of the Herat School T
- Page 133 and 134: Türk Edebiyatında Kaside Dr. Yaş
- Page 135 and 136: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 137 and 138: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 139 and 140: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 141 and 142: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 143 and 144: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 145 and 146: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 147 and 148: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 149 and 150: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 151: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 155 and 156: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 157 and 158: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 159 and 160: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 161 and 162: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 163 and 164: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 165 and 166: Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside
- Page 167 and 168: Kaside in Turkish Literature Dr. Ya
- Page 169 and 170: Ümumtürk Edabiyyatı Araşdırıc
- Page 171 and 172: Hüseynoğlu, Ümumtürk Edabiyyat
- Page 173 and 174: Hüseynoğlu, Ümumtürk Edabiyyat
- Page 175 and 176: Hüseynoğlu, Ümumtürk Edabiyyat
- Page 177 and 178: Hüseynoğlu, Ümumtürk Edabiyyat
- Page 179 and 180: Hüseynoğlu, Ümumtürk Edabiyyat
- Page 181 and 182: Hüseynoğlu, Ümumtürk Edabiyyat
- Page 183: 183
- Page 186 and 187: ilig 2002 Yaz Sayı 22 Bir zamanlar
- Page 188 and 189: ilig 2002 Yaz Sayı 22 lerini ele a
- Page 190 and 191: ilig 2002 Yaz Sayı 22 "Türkmenced
- Page 192 and 193: ilig 2002 Yaz Sayı 22 PARLATIR, İ
- Page 194 and 195: ilig 2002 Yaz Sayı 22 ma amacı ta
- Page 196 and 197: ilig 2002 Kış Sayı 20 si bulundu
- Page 198 and 199: ilig 2002 Kış Sayı 20 molojiyle
- Page 200 and 201: ilig 2002 Kış Sayı 20 LÂM'Î Ç
- Page 202 and 203:
ilig 2002 Kış Sayı 20 bir çalı
- Page 204 and 205:
ilig 2002 Kış Sayı 20 çeviri ya
- Page 206 and 207:
Bilig’de yayımlanması kabul edi
- Page 208 and 209:
Kaynaklar Dizini a) Süreli yayınl
- Page 210 and 211:
Payments to the authors and referee
- Page 212:
c. For books The name(s) of author(