Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda - Bilig
Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda - Bilig
Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda - Bilig
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Aydemir, Türk Edebiyatında Kaside<br />
Gaznelilerden sonra edebî gelişme Selçuklular devrinde de yükselişini<br />
sürdürmüş ve Fars edebiyatının, daha sonra Türk şairleri üzerinde de<br />
etkili olan, en büyük ustaları bu dönemde yetişmiştir. Bunlardan,<br />
şiirlerinde aşırı mübalağa, dilinde sağlamlık ve ustalığı ile Enverî, üslûbu<br />
oldukça şatafatlı, süslü ve ağır, nesîblerindeki derin, renkli ve parlak<br />
hayalleriyle okuyucuyu gerçek dünyadan uzaklaştırarak aklın ve mantığın<br />
ötesine götüren Hâkânî ile Sultan Sencer'in himayesini gören Mu'izzî<br />
dönemin kayda değer şairlerindendir. Yine bu dönemde Harzemşahlar<br />
sarayında da Reşidü'd-din Vatvat ve Zahirü'd-din Faryâbî gibi ünlü<br />
kaside şairleri yetişmişdir. Ayrıca şiirlerinde hayalden çok anlam<br />
güzelliğine önem veren ve Hallâk-ı Ma'ânî diye anılan Kemâl-i İsfehânî de<br />
Klasik Türk Edebiyatına büyük etkisi olan şairlerdendir (İpekten, 1997,42).<br />
Moğol istilası sırasında yetişen Sa'dî-i Şirâzî, Timurlular devri şairi Hâcûyı<br />
Kirmanı ve Selmân-ı Sâveci Türk şairlerini etkileyen, şiirlerindeki<br />
incelik ve zarifliğin yanında şiir tekniğindeki ustalıklarıyla da tanınan<br />
şairlerdir (İpekten, 1997, 42). XVI ve XVII yüzyıllarda Hindistan'da Hint<br />
edebiyatının da etkisi ile oluşturulan Sebk-i Hindî akımının temsilcileri<br />
olarak örfi-i Şîrâzî, Sâ'ib-i Tebrîzî ve İran'da kalan Şevket-i Buhârî de gazelle<br />
birlikte kasîdeleriyle de tanınmış şairlerdir.<br />
Kaside, İran Edebiyatında bu tarihi seyrini yaşarken, şekil ve muhteva<br />
yönünden önemli gelişmeler göstermiştir.<br />
Beyit sayıları çoğunlukla 20 beyitle 70-80 beyit arasında değişmiş, bazen<br />
20 beyitten az bazan 150 beyte kadar ulaşmış, hatta bunu da aşan<br />
örneklerine rastlanmıştır. Bazen çok uzun, konusunun önemine ve şairin<br />
kuvvet ve kudretine göre yazılmış kaside örnekleri vardır. Bunlara inşâî<br />
kasâid denilir.<br />
Uzun kasidelerde kafiye bulmak zorluğundan bir kasidede aynı kafiye<br />
birkaç defa kullanılmıştır. Bunun kusur sayılmasından dolayı, büyük<br />
şairler mümkün mertebe kaçınmışlar veya en az 20 beyit ara ile<br />
kullanmışlardır. Şair, zaman zaman kasidesinin monotonluğunu gidermek<br />
için tecdîd-i matla' yapabilir.<br />
Memduhun medhinden önce mukaddime vardır. Bu bölüm genellikle 5-<br />
15 beyit arasındadır. Bazen 30-40 beyit olduğu görülür. Bu bölümde<br />
işlenen konuya göre Arap edebiyatında olduğu gibi nesîb veya teşbîb<br />
isimlendirmesine gidilmemiş, her ikisine birden tegazzül veya nesîb adı<br />
verilmiştir.<br />
137