19.02.2013 Views

Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda - Bilig

Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda - Bilig

Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda - Bilig

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ilig 2002 Yaz Sayı 22<br />

"Ey, vatanın hayatım koruma yolunda canlarını veren mücahitler! Kudretsizli<br />

ğimi gösteren şu eserim, -alaylarında silah kullanmak şerefine eriştiğiniz- Os<br />

manlı askerinin gürültüsü dünyayı tutan kahramanlıklarından biridir. Sizin şa<br />

nınızı herkese bildirmeğe çalıştım, onun için, bu değersiz eserimi –değersizliğini<br />

itiraf etmekle beraber- sizin adınıza ithaf ediyorum. Vatanın ne demek<br />

olduğunu bilen kalem sahiplerinin vatanın korunması için yapabileceği şey,<br />

askerde -Allah göstermesin- felâket görürse beraber ölmek, zafer görürse<br />

milletin teşekkür edici diline tercüman olmaktır. Yaşasın askerimizi<br />

Yaşasın vatani"<br />

Namık Kemal'in manzumelerinde ithaf yoktur. Muallim Naci'nin<br />

şiirlerinde de ithafa rastlamıyoruz. Bu durumu, Naci'nin edebiyatta<br />

gelenekçi oluşuna bağlayabiliriz. 1873'ü takip eden 15-20 yıl içerisinde<br />

tek tük karşılaşıyoruz ithafla. Samipaşazâde Sezai'nin (1860-1936)<br />

1889'da yayınlanan romanı Sergüzeşt, "Ustâd Ekrem"e ithaf edilmiştir.<br />

Dönemin meşhur edebî simalarından Recaizâde M. Ekrem'in tefrika<br />

edilirken yarım kalan bir hikayesinde, Saime'de (1888) şöyle bir ithafla<br />

karşılaşırız:<br />

"Atufetlû Ahmed Mithat Efendi hazretlerine,<br />

Birader-i eazzim efendim hazretleri,<br />

Medar-ı ibtihacımız olan edebiyat-ı hâzıra mesleğinde zât-ı âlinizle birleşemediğimiz<br />

bazı noktalar da ihtimal ki bulunsun; fakat ekser mesâilde<br />

fikirlerimizin, nazarlarımızın mine'l-kadîm birleştiğini görmekle müftehirim.<br />

Aramızda zevâl-pezîr olmayacak bir karâbet-i vicdana bittabi bâdi-i<br />

husul olan bu vifak-ı efkârı ne dereceye kadar takdir ettiğimin delil-i alenîsi<br />

olmak üzere bu hikayeciği nâm-ı âlinize ihdâ ettim. Eserim karîn-i iltifat-ı<br />

intikadınız olursa bendenizce bu da bir şeref-i digerdir. Memleketimizde<br />

bu yolda hikaye yazanların pîri, civanı, tüvânı hakikaten zât-ı âliniz değil<br />

misiniz? Bâki ihlâs ve hürmet, efendim, biraderim." (Recaizâde M.<br />

Ekrem, 1997; 14)<br />

Bahsimize konu olan terimin, Servet-i Fünûn mektebinin teşekkülüyle<br />

birlikte yaygın olarak kullanıldığını söylemek mümkündür. Meselâ, Cenab<br />

Şahabeddin'in (1870-1934) 1895'e kadar neşredilen ve bir kısmı, şairin<br />

sağlığında çıkan ilk ve son şiir kitabı Tâmât'ta (1888) bir araya getirilen<br />

manzumelerinin hiçbirinde ithaf yoktur. Buna karşılık, "Elhân-ı Şitâ"<br />

şairinin, 1896 yılından itibaren okurun huzuruna çıkan manzumelerinden<br />

bir kısmını yakın dostlarına ithaf ettiğini görüyoruz.<br />

90

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!