Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda - Bilig
Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda - Bilig
Asya Tipi Üretim Tarzı'na Veda - Bilig
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ilig 2002 Yaz Sayı 22<br />
Dâriyye<br />
Nesîb bölümlerinde cami, köşk, saray, yalı, bina vs. gibi yapıların söz<br />
konusu edildiği kasidelere dariyye denir. Kasidelerde memduhun inşa<br />
ettirdiği herhangi bir yapı, şairlerce hem bu yapının tavsifi, hem de,<br />
övülen kimseye kaside sunmanın bir aracı olarak değerlendirilir. Bina<br />
edilen bir saraysa; gül bahçesinin güzelliği, çatısı, yüksekliği, ferahlığı,<br />
altın kubbesi, şadırvanı, süsleniş biçimi, fenerleri, odaları; çilehaneleri, cami<br />
ise; kubbesi, avizesi, minareleri, kemeri, mermeri, havzı, şadırvanı vs. gibi<br />
özellikleri dile getirilerek anılır. Şitâiyye<br />
Şitaiyye kasidelerinin nesîbinde kıştan; soğuktan, kardan; karın etrafı<br />
kaplamasından; gül bahçesinin, servinin görünümünden, kara bağlı olarak<br />
av merasimlerinden, yağmurdan, rüzgarın sert esmesinden, güzellerin<br />
dışarı çıkıp gönlünce salmamamasmdan, saçaklarda oluşan buzlardan,<br />
vs.den bahsedilir. Medhiye türündeki kasidelerin nesîb bölümlerinin<br />
yaklaşık %3'ünü şitâiyyeler oluşturur. Kışın tavsifine genellikle,<br />
memduhun makama gelmesi öncesi var olan sıkıntılı durumun anlatılması<br />
için başvurulur, övülen kişinin makama gelmesi ile kış etkisini kaybetmiş<br />
ve bahar havası duruma hakim olmuştur. Necâti'nin Sultan Mehmed'e<br />
yazdığı şitâiyesi, Fâizî'nin Hz. Hasan'ı konu alan şitâiyyesi ile, Bosnalı<br />
Alaeddin Sabit'in Müfti Feyzullah Efendi'ye söylediği şitâiyyesini buna<br />
örnek verebiliriz. Bazan da kış, özellikle av mevsimi olması münasebetiyle,<br />
pozitif yönleriyle karşımıza çıkar. Nâdirî'nin Sultan Ahmed için yazdığı<br />
ve av merasimini anlattığı saydiyye kasidesinde olduğu gibi. Kalemiyye<br />
Kasidelerin nesîb bölümlerinde kalemin işlenmesi veya nesîbi olmayan<br />
kasidelerde kalemin redif olarak kullanılmasından dolayı bu ad verilmiştir.<br />
Redif olarak seçilen kasidelerin büyük bir çoğunluğu aynı zamanda<br />
nesîbinde de kalemi konu edinmiştir. Cevrî'nin, Muhammed Paşa ve<br />
Mevlânâ Bahâyî için yazdığı kalemiyye kasideleri ile, Sabit'in Seydîzade<br />
Mehmed Paşa'ya yazdığı kasidesi, nesîbinde kalem konusunun<br />
işlenmesine, Tıflî'nin na'tı "kalemüm" redifi almasına, Fuzûlî'nin Mustafa<br />
Çelebi'nin vasfında söylediği kasidesi de hem redif hem de nesîb olarak<br />
işlenmesine örnektir. Kalem, düşünceleri kağıda dökmesi, nüktesi, şivesi,<br />
cızırtısı, fesahat vadisinin raksedeni, iki dilliliği, sihri, sırdaş oluşu vs.<br />
özellikleri ile tasvir edilir.<br />
148