ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

etti. Ancak bu fetvaların sahibi alimleri, Arap yarımadasındaki
bazı alimler gibi inkar etmedi. Bu iddiada bulunanların,
Usame‟nin gönderdiği mesajlarla bu alimleri kafir mi saydığına
yoksa tövbe etmeye davet mi ettiğine iyi dikkat etmeleri
gerekir!
Usame‟nin Müslüman alimleri daima savunduğu ve esir
konumundaki alimlerin salınması için de çağrıların
sürdürülmesinde ısrar ettiği çok iyi bilinmektedir. Yıllar önce,
bazı alimler, hapishaneye atıldıklarında, o zor günlerinde
kendilerine Usame yardımcı olmuştu. Öyle ki o zor günlerde,
alimlere sırt çevrilmişti. Herkes Ömer Abdurrahman ve Şeyh
Said Bin Zair‟in mahkumiyetliklerini hatırlar. Usame Bin
Laden‟in Fahd‟a yazdığı mektup, Suud Ailesi Hükümeti‟ni zora
sokmuş, kayıtsız şartsız bu alimleri serbest bırakmalarına vesile
olmuştu. „Kalemi koymadan önce senden 100 kere düşünmeni
istiyoruz. Ve bu gerçek karşısında, reddetmekte ısrar etmeden
önce birçok kere kendine müracaat etmen gerekir. Kararını sana
bu mektupta yazılı tüm mesajlar ulaştıktan sonra almalısın.
Bundan önce sana gelen en meşhur ve en önemli nasihat,
davetçilerin yenilik talepleriydi. Onlar ki gerçek tedavi
yöntemini sunmuşlardı. Terbiyeli bir tavırla ve büyük bir
ağırbaşlılıkla tavsiyelerde bulunmuşlardı. Ancak sen, tüm
bunları görmezden geldin, nasihatlere kulak asmadın ve sana
gelen ümmetin alimlerini, davetçilerini, yenili kçilerini açıkça
cezalandırdın. Onları rejiminin korumaları, zebanilerin
vasıtasıyla ayağına kadar getirttin. Bu saf alimler hakkında
iftiralarla dolu fetvalar hazırlatıp, kendilerini de zindanlara,
demir parmaklıkların arkasına attın. Onlar ise senin bu
yaptıklarına sabrettiler. Allah‟tan onları kurtarmasını, işlerini
kolaylaştırmasını ve onlarla beraber bizleri de dini üzere İslam
daveti üzerine sabit kılmasını niyaz ediyoruz. (Fitne ortadan
kalkıp da tüm din Allah‟ın olana kadar).
Ve bizlere söz verdiğimiz gibi, dinine, evliyalarına
kötülük edenlerden intikam almayı nasip eylesin. Öyle ki
106