ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

Kendi evinde hem de Kenya ve Tanzanya saldırılarıyla
kıyaslanamayacak güçte bir darbeyle vuruldu.
Strateji uzmanları bu savaĢı „denk olmayan savaĢ‟
olarak değil, „benzeri olmayan‟ savaĢ olarak
nitelendiriyorlar. Yani düşmanın kullandığı hiçbir donanım,
kendisini korumasına imkan vermiyor. Nitekim Clinton‟un,
Beyaz Saray‟dan ayrılmadan önce hazırlanan stratejik
raporda bu noktaya dikkat etmesi iĢaret edilmiĢti.
Raporda Ģu ifadeler kullanılmıĢtı: Amerika, siyasi,
ekonomik, askeri, haber alma alanlarında dünyayı kontrol altına
almıştır ve hiçbir gücün Amerika‟yı devirmesi mümkün
değildir. Ancak, bir nokta var ki Amerika‟nın zarar görmes ine
sebep olabilir, o da düşmanın benzeri görülmemiş yöntem
kullanması ihtimalidir. Her kim bu benzeri olmayan yöntemi
kullanırsa Amerika korkunç bir tehlike altında kalacaktır. Eğer
bu güçle iyi ilişki kurulmazsa, Amerika‟nın içine kadar
uzanması söz konusu olacaktır. Ve Amerika‟ya saldırması
durumunda düşman, Amerika‟yı karşılık vermekten aciz bırakır,
birden fazla yeri vurursa işte o zaman Amerika‟nın hezimeti
başlamış, demektir. -Bin Laden örneğinde olduğu gibi.- Bin
Laden ve El-Kaide Örgütü orduya, uçaklara, denizaltılara, zırhlı
araçlara sahip bir devleti temsil etmiyorlar, aynı zamanda bir
parti ya da -Komünistlerin Hindistan‟da, Güney Amerika‟da
yaptıkları gibi büyük gücün püskürtmesinden faydalanan -
dünyanın siyasi ölçütlerine göre klasik yöntemlerl e savaşan
silahlı bir örgüt de değiller. Bin Laden‟in Örgütü bu ölçütlerde
olsaydı, Amerika‟nın devasa gücü ve nüfuzu, dünya ülkelerinin
de bu devasa güce müttefik olmalarının karşısında çoktan tarih
sayfalarına karışırdı.
El-Kaide‟nin bazı üstünlükleri ve sıfatları onu,
Amerika ile benzersiz savaĢın savaĢçısı yapıyor. Bu durumda
El-Kaide‟nin diğerlerinden farklı özelliklerini saymamız
gerekir:
Ġlk olarak; El-Kaide, ahenkten uzak, siyasi çıkar
çevrelerince kurulmuş, yapmacık bir örgüt değildir. Aksine,
213