ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

Onların elinde olmayan hareket sahasına sahip olduk ve
manevralar yapabilmek için güç bulduk. Amerika‟nın açıkça
ortaya koyduğu stratejik hedefleri, bize devasa boyutlarda
kazançlar elde etme olanağı verdi. Öyle ki Amerika‟nın sürekli
vurması demek, hem askeri hem de ekonomik olarak çökmesi
demekti.
Olayların bu boyuta taşınabilmesi mücahitlerin deha
olmalarından kaynaklanmıyordu. Bu başarının iki sebebi
vardı:
İlk olarak; İslam dininin tabiatı, uygarlık anlayışı,
akidelerine bağlılığı, sosyal yapısı itibariyle sadece maddi güce
dayalı Amerikan uygarlığıyla zıtlaşmaktadır.
İkincisi; mücahitler, İslamdaki evrenselliği çok iyi idrak
ettiler. Ve böylece bölgesel anlayıştan sıyrıldılar, birçok İslami
cemaatin içine düştüğü kötürümden kurtuldular. Bu cemaatler,
görünüşte evrenselliği savunuyorlardı oysa uygulamada bunu
başaramadılar. Ürün elde etmek için bölgeleriyle kısıtlı
kaldılar, mesajlarını İslam dünyasına yaymak için kar ınca
hızıyla yürüyebildiler.
Şunu söyleyebiliriz ki; mücahitlerin projesi ve gidişat,
mücahitlerin ümmeti savaşa soktuğunu ancak tarafların denk
olmadığını, ümmetin böyle bir savaşa hazır olmadığını,
Amerika ile savaş halinin söz konusu olmadığını öne sür enlere
güzel bir cevap niteliği taşıyor. Gerçek, hiç de onların
zannettiği gibi değil. Savaşta denk olmak, Amerika‟nın elindeki
silahlara sahip olmak demek değildir. Savaşta denklik,
düşmanın gücünü kırabilmek, herhangi bir askeri yolla onları
hezimete uğratmak anlamı taşır.. Her kim savaşta denklik için
aynı silahlara sahip olmamız gerektiğinde ısrar ediyorsa,
kendilerine mesajımız; maalesef böyle bir anlayışla savaşa
girişmenin imkanı yoktur. Amerika‟nın sahip olduğu silahlara
bizim sahip olabilmemiz için en az 500 yıl gerekir. Ve buna
178