ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

Mütevazi akşam yemeği:
Konuşmayı bitirdikten sonra akşam yemeğinin hazır
olduğunu söylediler. Yemeğin,kızartılmış geyik ya da dağlarda
bulunan yağsız dağ keçisi olabileceğine kanaat getirdim.
Tahminimde biraz daha tevazu göstererek en azından bir kuş türü
hatta yerli tavuk olabileceğini zannettim. Akşam yemeğinin, Arap
usulü kızartılmış, sıvı yağın içinde yüzen patates, sadece
içlerinden birine yetecek bir tabak yumurta ve artık Mısır‟ın
köylerinde bile yenmeyeceğine inandığım tuzlu peynir olduğunu
görünce çok şok oldum. Hamurunun topraktan yoğrulduğunu
zannettiğim ekmekler vardı. İnsan o ekmekleri yerken snki ağzının
içinde taşlar gıcırdıyordu. Bu nedenle insan bir daha yemeye
cesaret edemezdi.
Birkaç lokma yedikten sonra, sağlık sorunlarım olduğu
gerekçesiyle daha fazla yiyemeyeceğimi söyleyere k izin istedim.
Özrümü kabul ettiler. Onlar yerken ben de düşüncelere daldım,
kendi kendime soruyordum; bu adam milyarlarca servevte sahip,
meşhur ve yüksek bir aileye mensup. Rahat bir hayat sürmek
yerine, tehlikeli dağların arasında açlık içinde yaşamayı tercih
ediyor. Her türlü tehlikeyle karşı karşıya kalıyor, her an ölümü
bekliyor ve bazı çevrelerce avlanmaya çalışılıyor. Bu adam neyi
savunuyor?
Mısır‟dan, Sudan‟dan, Yemen‟den, Afganistan‟dan,
Cezayir‟den ve diğerlerinden bahsettiğimiz çok hoş bir sohb etin
ardından vakit gece yarısını geçerken, uyku vakti gelmişti. Bana
bir yatağı gösterdiler, orada uyuyacağımı söylediler. Usame de
ona benzer bir yatak üzerinde uyuyordu.
Yatağım sert ve tüm ölçülere göre kabaydı. Görüntüsünden
20 gündür değiştirilmediği anlaşılıyordu. Battaniyeler de öylesine.
Çarşaf da öylesine düzeltilmişti. Çok kullanılmaktan ve az
temizlenmekten üzeri rengarenkti. Aynı şeyleri yastık için de
söylemek mümkün. Isınma sistemleri de çok ilkeldi; içi su dolu
bir şohben ve altına odun sürüyorsunuz. Tavana kadar yüksekliği
var. Bu ısıtma sistemi, Afganistan‟ın her tarafında yaygın bir
sistem ve Avrupa‟nın tüm yeni ısıtma sistemlerinden daha güzel
ısıtıyordu.
İtiraf ediyorum, o gece uyuyamadım,çünkü yatağın altında
bomba dolu sandıklar bulunuyordu.Duvarlarda , yerlerde hep
tüfekler vardı.Dışarıdaki rüzgar sesi alarm zilini andırıyordu.Şaşı
horozları da sabah saat 1‟de öttü ! Kamp arabalarını arada
318