ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

ölçüsünde de göğüsleri daraldı. Zulmün büyükl üğüne karşın
gözlerini kapattılar. Fesat kokusu, burunlarına lezzetli geldi.
Red uyarıları yayıldı. Tedbir alınmasını, durumun
iyileştirilmesini isteyen ıslah sesleri yükselmeye başladı. Bu
gruba yüzlerce entellektüel, tanınmış kişiler, tüccarlar, eski
yetkililer katıldı. Krala itirazlarını, reform isteyen mesajlarını
ilettiler. 1411 Hicri senesi, Körfez Savaşı sırasında, yaklaşık
400 kişilik geniş bir kesim, Krala çıktılar ve kendisini ülkede
reform yapmaya, zulmü kaldırmaya çağırdılar. Ancak o
nasihatleri duymazdan geldi hatta nasihat edenlerle alay etti.
Ve durum kötüleştikçe kötüleşti.
Sonra nasihatçiler, mesajlarını, itirazlarını yenilediler ve tekrar
krala gittiler. Bu nasihatlerin en önemlilerinden bir tanesi ise,
Krala 1413 Hicri yılı Muharrem ayında teslim edileni idi.
Hastalık teşhis edildi. Ve şeriatten, sağlıklı ilimden temelini
alan ilaç tanımlandı. Bu nedenle rejimin felsefesinde büyük
yarıklar oluştu. Rejimin desteklenmesinde belirgin kayıplar
görüldü. Toplumun sembollerinin, liderlerinin, -alimler,
davetçiler, kabile reisleri, tüccarlar, tanınmış kişiler, üniversite
profösörleri- ıslah davetçilerinin şikayet ettikleri durumlar
ortaya çıktı. Köşeye itildiler, kendilerine meydan okundu
dahası yakalandılar, baskılara maruz kaldılar.
Ülkedeki rejimin giriştiği antlaşmaların, Allah‟ın şeriatine,
helal ve haramlarına aykırı olduğu açıkça ortaya çıktı.
Ülkedeki basın organları, şahıslarını kutsallaştırmak, gerçekleri
gizlemek, olayları çarpıtmak ve hak ehlini teşhir etmek için
kullanılan araçlara dönüştüler. Bununla da kalmayarak, ciddi
bir iş yapmadan insanları kandırmak için ümmete ağlaştılar,
insanları fesada düşürmek, dinlerinden uzaklaştırmak için
planlar kurdular, iman edenlerin arasında iğrenç şeyleri yaymak
için uğraştılar. Allahu Teala şöyle buyurdu: „İnananlar arasında
çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da
ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.‟
Nur Suresi, 19.Ayet.
Kulların şer‟i haklarını heder ettiler, haciz koydular.
İdari durum ve ona hükmedenler acz içinde kaldı. Tüm
birimlerinde bozukluk yayıldı.
Ülkenin ekonomik ve mali durumu gösteriyor ki; sırtına
yüklenen faizli borçların gölgesinde beklenen son, ürpertici ve
korkunç. Ümmetin mallarının israf edilmesi, özel şahsi
patlamalara sebep oluyor!! Sonra halkın üzerine vergiler,
385