ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

ulunmuşlardı. Bu nedenle de hızla önlemlerini aldılar. Ve h erkes,
ülkenin derinliğini Allah‟tan başka kimsenin bilmediği bir çukura
girdiği görüşünde birleştiler. Büyük tüccarların tabiriyle „Kral,
ülkeyi 60 felakete sürüklüyor.‟ Ve la havle ve la kuvvete illa
billah. Aynı şekilde bazı prensler de halkın sıkıntısı na katılıyor ve
özel oturumlarında ülkede terör, baskı ve fesad adına olan herşeye
itiraz ediyorlar. Prensler de şahsi çıkarları peşinde yarışa
girselerdi, ülke yıkılmıştı. Rejim, yaptığı birçok şey sebebiyle
şeriatini elleriyle parçaladı, bunlardan bazıla rı:
1- Doğru sözlü alimler ve salih gençlerin kanlarını
dökerek İslam Şeriati Hükümleri‟ni uygulamayı
durdurmuş, insanların koyduğu kanunları getirmiş oldu.
2- Ülkeyi korumaktan aciz kaldı ve uzun yıllar boyunca
ümmetin Amerikan haçlılarından oluşan düşmanına
mübah kıldı. Bu durum bizim her yönden felaketimize
sebep oldu. Ekonomi, haksız harcamalar yüzünden,
ükede uygulanan siyaset, özellikle de uygulanmak
zorunda bırakılan petrol siyaseti yüzünden ülke
çıkarları bir kenara itilerek onların çıkarlarına gö re
petrol üretimi yapılmaya onların istedikleri şekilde
fiyat belirlenmeye başladı. Rejimin üzerine ağır
mükellefiyet getiren silah antlaşmaları akabinde
insanlar sormaya başladılar: Öyleyse bu rejimin bize ne
faydası var?.
Ve her grup, tehlikeyi aşmak için hızla tedbirini almaya, gizliaçık,
düzyazıyla-şiirle, tek tek-gruplar halinde nasihatlarda
bulunmaya başladılar. Mesajları mesajlar izledi. Hiç bir adam
bırakmadılar ki onlardan etkilenmemiş, onların ıslah yoluna
girmemiş olsun. Yazılarında kesinlikle dostça, yumuşak,
hikmetli bir uslüp kullanıyorlar, ıslaha, büyük kötülüklerden,
dini kat‟i hükümler ve vatandaşların şer‟i haklarına kadar
ulaşan fesattan tövbe etmeye çağırıyorlardı.
Ancak maalesef, rejimden bu girişimlere yüz çevirme ve itiraz
etme dışında bir cevap gelmedi. Daha da ötesi alay ettiler,
küçümsediler. Durum sadece aptallıklarıyla kalmadı. Geçmişte
kurduklar ittifakları daha da büyülttüler, çoğalttılar. Tüm
bunlar Suudi Arabistan‟da oldu!! Buna karşı susmanın hoş bir
yanı olmadığı gibi, göz yummak da kabul edilemez.
Olaylar öyle bir safhaya ulaştı ki, açıkça islamın büyük sınırları
hiçe sayılıp, büyük günahlar işlendi de alimlerden ve
davetçilerden bir grup, bu olanlara sağır kaldı. Bu yaptıkları
384