ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

zannediyorsa, o kimse bu yolu hiç anlamamış demektir. Bu yola
giren herkesin bilmesi gerekir ki, başından sonuna kadar
imtihanlarla karşı karşıya gelecektir. Nitekim, tüm peygamberler
(aleyhimisselam), ardından Salihler, nice çetin imtihanlara tabi
tutuldular. Doğru bir hadiste şöyle buyuruluyor: „En büyük
imtihana tutulanlar peygamberlerdir, ardından Salihler, onların
ardından kendilerini izleyenler, onların ardından da kendilerinin
yolunda gidenler.‟ Bir adam dini üzerine denenir. Eğer imtihana
dayanabilirse, ona daha büyük bir imtihan verilir. Öyleyse bu,
imanla küfür savaşının ilk çıktığı günden beri süre gelen bir
yoldur. Burada Peygamberimiz Muhammed Sallallahu aleyhi ve
sellem‟in Mekke müşrikleri tarafından maruz kaldığı bazı
eziyetleri ve kötülükleri hatırlamak istiyoruz:
Muhammed Sallallahu aleyhi ve sellem, kendisine ilk vahi
indiği zaman, hanımı Hatice bin Huveyled (radiyallahu anha)‟nın
evine döndü. Titreyerek şöyle diyordu: sarın beni, sarın
beni!...üzerindeki korku gittikten sonra, Hatice Radiyallahu
anha‟ya Hira Mağarası‟nda başına gelen durumu anlatır. Hanımı
Hatice (r.a), duydukları üzere kendisini amcası Varaka Bin
Nevfel‟in evine götürür. Ve kendisine olayı anlatırlar. Varaka bin
Nevfel şöyle der: „Keşke onlardan biri olabilseydim, keşke kavmin
seni Mekke‟den çıkardığı zamanda yaşayıp da sana büyük bir
destekle yardımı dokunanlardan olabilseydim. Bunun üzerine
peygamberimiz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve sellem şöyle der:
Onlar beni Mekke‟den çıkaracaklar mı?
Varaka şöyle cevap verir: Evet, senin getirdiğin gibi bir davayı
getiren her kişiye, kavmi tarafından mutlaka aynı düşmanlık
yapılmıştır.
Resulallah sallallahu aleyhi ve sellem, b u noktada içinde
bulunduğu durumun zorluğunu, önüne çeşitli engeller, zorluklar
çıkacağını anlar, ancak yine de Allah‟a güvenir.
Resulallah sallallahu aleyhi ve sellem, Kureyş müşriklerinden,
gerçekten de çok fazla eziyet gördü. Rabbi‟ne secde ederken, bir
tanesi üzerine sepet fırlatıyordu , başka biri alaylı sözler
söylüyor, bir diğeri de yakasından çekiştiriyordu. Tüm bunlar,
79