ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

Sudan‟a destek verme ve yatırım yapma hususunda harekete
geçmeye ikna etmişti. Bu esnada kendisine bir çok defa Suudi
Arabistan‟a geri dönmesi teklif edilip, güvence verilmesine
karşın bu fikri asla onaylamadı.
1992 yılında kendisine verilen önem arttı. Malvarlığı
donduruldu ve Usame meselesi Amerikan İstihbaratında önemli
bir konu olmaya başladı. Amerika ve Suudi Arabistan yönetimi
arasında düzenli işbirliği söz konusu oldu. Suudi Arabistan‟ın,
dönmesi için Usame‟ye baskısı arttı. Hatta ailesine baskı
uygulayarak bunu başarmak istemişlerse de netice alamadılar.
Usame Bin Laden‟in Kalemiyle Yeni Dünya Düzeni isimli
makaleden Usame‟nin sözleri:
„2.Körfez Savaşı bittikten sonra, Amerikalıların bölgedeki
işleri, baba Bush‟un ilan ettiği „yeni dünya düzenine‟ uygun
olarak aynen devam etti…
Daha genişi Amerika dünyanın efendisi idi. Bu durum
mücahit kardeşler arasında bazı farklılıklara yol açtı. Bazıları,
cihat fikrini yaymanın vakti olduğunu ve yarım yüzyıl önce,
batının getirdiği rejimleri ortadan kaldırmanın gerektiğini
söyleyerek Mısır, Cezayir gibi rejimlere yönelirken, bizler
İslam ülkelerini öncelikle Amerikan varlığından kurtarmanın
gerekliliğine inanıyorduk. Nitekim yaşananlar da bizim
dediğimiz gibi şerrin merkezinde Amerika‟nın bulunduğunu
kanıtladı. Amerika, Filistin‟deki Yahudilerin kurtuluş ipiydi ve
Arap rejimlerden daha büyük önem taşıyordu.
İslam dünyası, bölgesel düzeniyle, Amerika‟nın hükmettiği
dünya düzeninin bir parçası haline gelmişti. Bu rejiml er,
birbirlerini koruyor, Amerika‟ya aşırı güven duyuyorlardı.
Amerika, bölgedeki her şey için güvence veriyordu. Şimdiki hal
de zaten bunu ispatlamaktadır.
164