ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

Bunlardan ilki; bu kitapları çok iyi okuduğunu zannetmesi,
ikincisi de adı geçen kitapları küçümseyerek, esrarını çözmeye
çalışmadan okumasıdır.
Mücahitlerin ise, eskilerin savaş taktiklerini Afganistan
topraklarında uyguladıkları görülmektedir. Örneğin Sun Tzu
Kitabında şöyle demektedir: „Savaşta en efdal şey, düşmanın
planını alt üst etmektir. Daha sonra kazanabilirsin.‟
Mücahitlerin, bu altın kuralı çok güzel bir şekilde
uyguladıklarını görüyoruz. Düşmana saldırı, stratejik
düzenleme tam olarak gerçekleştikten sonra uygulamaya
konuldu.
Amerikalılar, mücahitlerin şehirleri koruyacaklarını ve
böylelikle onları havadan bombardımana tutabileceklerini hesap
etmişlerdi. Ancak mücahitlerin geri çekilmesi, bu planlarını alt
üst etti.
Aynı şekilde kardeşlerimizin „Geleneksel Olmayan
Stratejiler‟ kitabından da bir kuralı uyguladıklarını görüyoruz:
„Eğer karşındaki düşman sayı olarak çok daha üstün ve daha iyi
hazırlanmış ise, engebeli arazilerin seçilmesi gerekir. Bu da
dağlık bölgelerde, engebeli yollarda yayılmak demektir.‟ Bu
kural, uçak savarlar ve tanklar çıktıktan sonra bile
değişmemiştir. Kardeşlerimiz bu kuralı gerçekten öyle
muntazam bir şekilde uygulamışlardır ki, güçlerinden,
olanaklarından hiçbir şey kaybetmemişlerdir. Sadece bu değil,
kardeşlerimizin dağlık, engebeli bölgeleri kuşatması, savaş
tarihçilerinin onayladığı başka bir şeye de işaret etmektedir; iyi
bir şekilde hazırlanmış, morali yüksek düşmandan uzak durmak.
Ve iki ordunun karşılaşmasına kadar olan kuşatma süresinin
uzun tutulması, düşmanın moralini yıkar. Düşmanla karşılaşma
anına kadar saklanmak gerekir, bu durumda zafer çok büyük
olur.
Kardeşlerimizin şehirlerden çekilerek dağlarda yayılması
aynı zamanda başka bir hedefe de hizmet ediyordu. Bu şekilde
yayılmak, düşman güçlerini bütün olarak savaşmak yerine,
kuvvetlerini dağıtmaya mecbur bırakıyordu. Bu hedefe dair Sun
Tzu, Savaş Sanatı isimli kitabında şöyle demektedir: Sayısı çok
237