23.03.2013 Views

ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

‘Kartal Yuvası’ Bin Laden Kampı<br />

Kartal Yuvası ya da Arap-Afganlar‟ın yaklaşık 3 bin metre<br />

yüksekliğindeki üslerine ulaştık. Dağların üst bölümlerindeki<br />

mağaralar ve karlar arasında silahlı koruma grupları dolaşıyordu.<br />

Arabadan iner inmez, dondurucu rüzgar, az kaldı sarığımı<br />

başımdan atıyordu. Hızla, dağın dibindeki ışık kaynağına<br />

yöneldik. Orada da bir mağaranın ağzında beni, sadece<br />

fotoğraflardan tanıdığım Usame Bin Laden bekliyordu. Bir kere<br />

daha itiraf ediyorum ki, dünyanın bir numaralı adamı olduğu,<br />

CIA‟in bile kendisini aradığı kimse olmasına rağmen, beni hiç<br />

aramadılar. Mağara, 6 metre uzunluğunda, 4 metre<br />

genişliğindeydi. İçinde kitapla dolu kütüphanesi bulunuyordu. El -<br />

Celaleyn Tefsiri, Siret Bin Hişam, İbn Teymiye fetvaları<br />

kütüphanesinin kitapları arasındaydı. Pazarlarda kullanılan<br />

tezgahlara benzeyen sert tahtadan yapılmış 5 yatak bulunuyordu.<br />

Duvarlara da çok sayıda klaşnikof asılıydı. Bin Laden beni,<br />

gülümseyerek karşıladı. Londra‟dan gelmiş, şalvarlı, sarıklı ve<br />

geniş gömlekli halimi görünce gülmemek için kendisini zor tuttu.<br />

Yanında da Körfez gazetelerine mücahitlerin haberlerini aktarmak<br />

için gelmiş, sonra da gazeteciliği bırakıp mücahitlere katılan ve<br />

20 yıldır Afganistan dağlarında yaşayan yaşlı bir gazeteci<br />

bulunuyordu. Odada, arasıra sohbete katılan, geniş bilgili üçüncü<br />

bir kişi de bulunuyordu. usame Bin Laden, uzun boylu, zayıf<br />

denemeyecek kadar ince, uzun sakallıydı. Üzerinde Afgan<br />

giysileri bulunuyordu. Soğuktan korunmak için üzerine asker<br />

ceketi giymişti. Karşısındaki insana güven verici şekilde<br />

gülümsüyordu. Aşırı kibar, alçak sesli, aşırı mütevazi bir kişiydi.<br />

Sohbet etmeye başladık, yolun zorluğundan şikayet ettim;<br />

çektiğim sırt ağrılarından, mide ağrılarından bahsettim. Bana,<br />

bunlara aldırmamamı, benimle yolun ortasında görüşmeye karar<br />

verdiğini, aslında daha yüksek dağlarda bulunan üslere gittiğini<br />

söyledi. Sohbetin ortasında, bağrışmalar, ateş ve füze sesleri<br />

duydum. Usame Bin Laden‟in de beni yalnız bırakarak odanın<br />

dışına çıktığını görünce; „tamam işte bu son‟ diyerek Ayet el -<br />

kürsiyi okudum. Çünkü beni ağırlayan adam, Amerika, Rusya ve<br />

Arap istihbaratlarınca aranan en önemli kişiydi..Kı sa bir süre<br />

sonra Usame Bin Laden odaya döndü ve benden özür dileyerek,<br />

bunun, hazırlıkları üst düzeyde tutmak için arada yapılan<br />

antremanlardan biri olduğunu söyledi. Biraz rahatladım. Ama<br />

şanssızlığımdan yakındım.<br />

317

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!