ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

halkından daha fazladır. Öyle ki, Salı günü meydana gelen
olayların ardından Suudi Arabistan sokaklarında ilk tepki, cep
telefonları aracılığıyla tebrikleşmeler oldu. Amerika, Suudi
Arabistan ve Filistin‟deki düşmanın sayısını olduğundan çok
daha az biliyor. Bu insanlar, Amerika‟dan nefret etme
meselesini, büyük ve hatalı bir devletten nefret etmek, olarak
görüyorlar ve doğal bir akış olarak kabul ediyorlar.
Avrupalılar‟a ya da Latin Amerika halkına duyulan nefreti
açıklamak mümkün olabilir ancak Amerika‟ya karşı
müslümanların, özellikle de Arapların duydukları derin nefret
açıklanamaz. Çünkü Müslümanlar, Amerika‟ya farklı açılardan
bakıyorlar ve baktıkları her açıda da stratejik düşmanlık için
yeterli bir gerekçeye sahipler. Gördükleri, yaşadıkları bu
sorunlar, nefreti, kızgınlığı, intikam alma duygularını
doğuruyor.
Ġlk Mesele: İnsanlarımız Amerika‟yı, tüm siyasi, askeri,
mali kuvvetiyle, İsrail‟in elinde bir oyuncak olarak görüyorlar.
Bunun aksi ise doğru değil. Ve intifadanın başlamasıyla, bu
mesele daha da büyüdü. Meseleyi duyanların, görenlerin sayısı
arttı ve böylelikle bu konu da birçoğunun öncelik verdiği sorun
halini aldı.
Ġkinci Mesele: Irak ambargosunun ısrarla devam etmesi,
halkın aç kalması, çocukların öldürülmesi, bu yaptıklarının
kesin bir dille haklı gösterilmesi. Madalen Allbrigth‟in
söylediği gibi çocukların öldürülmesinin ahlaken doğru kabul
edilmesi.
Üçüncü Mesele: Müslümanlar için kutsal kabul edilen
mekanların bulunduğu, gayri-müslimlerin bulundurulmaması
hakkında hususi hükümler bulunan Arap Yarımadası‟nda,
ısrarla Amerikan Askerlerinin bulundurulması. Ve bu
askerlerin, Irak‟ı vurmak için konuşlandıklarının söylenmesi.
Müslümanlar, bu duruma alçaklık ve dinlerinin, ibadetlerinin
direk kısıtlanması gözüyle bakıyorlar.
Dördüncü mesele: Özellikle Suudi Arabistan halkı,
Amerika‟nın hükümetlerle işbirliği yaparak, müslümanların
servetlerini kaçırdığına, yeraltı zenginliklerine sahip olarak
222