ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

gitmeye, komünistlere karşı savaşa teşvik etti. Ancak gözü
Filistin‟deydi. Ancak biliyordu ki, Afganistan, büyük oranda
gencin eğitimi ve savaş tecrübesi kazanması için en iyi meskendi.
Bu tecrübe neticesinde, gaspçı düşman a karşı savaşa girişilip,
Filistin özgürleştirilebilirdi..
Bu, Dr. Aymen El-Zavahiri‟nin, Afganistan‟da, Bedr ve
Kadisiye‟dekiler gibi kışlalar kurduğundaki planıydı..O sırada
gözü Filistin‟deydi. Cihat Örgütü‟nün çıkardığı Mücahitler
Dergisi‟nde ve Hak Söz bültenlerinde birçok makaleleri çıkıyordu.
Ve Filistin‟in özgürleştirilmesi yolunun Kahire‟den geçtiğine
inanıyordu. Yani, iktidardaki rejim, Filistin gaspçısının
korumasını üstleniyor ve varlığı da bu korumaya bağlı idi. Bu
nedenle El-Zavahiri, Filistin‟in, ancak çevresini saran
başkentlerin istila edilip, rejimlerin düşürülmesine bağlı olduğu
görüşünü taşıyordu..
Öyleyse Filistin eskiden de şimdi de Usame Bin Laden‟in de,
örgütünün de hatta tüm müslümanların kalplerinde bir melankoli
olarak bulunmaktadır..
Eğer o (Filistin), İslam dünyasının kalplerinden uzaksa da,
ümmetin cesedinin etrafında (Afganistan ve çevresi), ve tüm birlik
olmuş cesetlerde hareket etmektedir.
3- Afganistan Dağları‟nda Dünya‟nın En Tehlikeli
Adamıyla GörüĢmenin Öyküsü:
Abdulbari Etwan, El-Quds El-Arabi, 2004
1996 yılının kasım ayında Bin Laden ile görüşme fırsatımız
olmuştu. Afganistan‟daki ezici iç savaş nedeniyle başta tereddüde
düştüm. Ama sonra, görüşme yapmaya karar verdim. İlk başta
yolcuğumuzun New Delhi‟den geçip Celal Abad yoluyla olacağını
söylemişlerdi. Son hazırlıklarımı yaptıktan sonra, durumun çok
vahim olduğunu ve Taliban güçlerinin, Celal Abad yolundan
Kabul‟e yürüdüğünü bildirdiler.
313