ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

80‟lerin sonunda özellikle de 1988 yılında Usame Bin
Laden, Arap mücahitlerdeki hareketliliğe, gelip gittikle rine,
cephelere ulaştıklarına, birçoğunun yaralanıp, birçoğunun da
şehit olduğuna, bu durumda giderek artış olduğuna ancak bu
kadar önemli bir hususun hiçbir şekilde kaydedilmediğine,
bunun büyük bir eksik olduğuna, ne zaman ki aileler oğullarının
durumlarını öğrenmek için telefon etmeye başladılar, işte o
vakit dikkat etti. Ve bu idari eksiklikten biraz da utanarak,
Arap mücahit kardeşlerin kaydedilmesini emretti.
Kardeşlerin bilgilerinin tüm ayrıntılarıyla kaydedilmesi
fikri, tüm Afganistan‟da yayıldı. Bu kayıtlarda, gelen şahsın
geliş tarihi, oradan Ensar Evi‟ne gidiş tarihi, ardından kışlaya
ve son olarak da cepheye gidişine ilişkin ayrıntılar yer
alıyordu. Kayıtlar, bağımsız bir idare tarafından yapılıyor gibi
oldu. Gelen kişinin başlangıçta ismi yazıl ıyordu. Ve Usame iki
yardımcısıyla beraber bu kayda, El-Kaide Kaydı ismini
verdiler. El-Kaide, esasen tüm Ensar Evindeki, eğitim
kışlalarında ve cephelerdeki düzeni kapsıyordu. Öyleyse El -
Kaide, Amerika‟nın tasavvur ettiği gibi, Hollywood
filmlerindekine benzer anlaşılmayan sözlerden meydana
gelmiyordu. Her ne kadar El-Kaide örgütünün ismi düzeni,
prensip ve kuralı temsil etse de Amerika ve bazı cahiller, El -
Kaide‟nin ismini terörle özdeşleştirdiler.
Usame, Teysir Alluni ile görüĢmesinde Ģöyle diyor: „Bu
isim gerçekten çok eski bir isimdir ve bizi kastetmeden
kurulmuştu. Allah ona rahmet eylesin Ebu Ubeyde kardeş,
gençleri azgın, zalim, gerçekten yoldan çıkmış terörist
Sovyetler Birliği‟ne karşı savaşa hazırlamak üzere, kışla
kurmuştu. İşte biz bu mekanı El-Kaide olarak isimlendirmiştik.
Ve burası eğitim üssüydü. Bu isim, bizimle özdeşleşti. Ancak
bizler, ümmetten ayrı değiliz. Aksine bu ümmetin çocuklarıyız
ve ayrılmak söz konusu olamaz.‟
1989 yılında Sovyetler Birliği‟nin Afganistan‟dan
çekilmesinden sonra, bazı işleri halletmek üzere Usame Bin
Laden, Suudi Arabistan‟a döndü. Ancak bu sefer, öncekiler gibi
olmadı. Usame, ülkeye girdikten bir süre sonra, kendisine
156