ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

garipsenecek, şaşılacak bir yanı yok. Muhammed Sallallahu
Aleyhi ve Sellem‟in ashabı gençlerden oluşmuyor muydu? Ve bu
gençler, selefilerin ardından gelen hayırlı gençlerdir. Bu ümmetin
firavunu Ebu Cehil‟i öldüren genç değildi de neydi?.
Abdurrahman Bin Afv (radiyallahu anh) şöyle dedi: Bedir günü,
ilk saflarda yer alıyordum. Sağımdan solumdan yaşları çok küçük
iki genç geldiler, ben onların orada bulunmalarına inanamadım.
Bir tanesi arkadaşından gizli olarak bana şöyle dedi: ey amca,
bana Ebu Cehl‟i göster. Ona şöyle dedim: Ona ne yapacaksın?
Şöyle cevap verdi: Onun resulallah sallallahu aleyhi ve selleme
sövdüğü haberini aldım. Ruhum elinde olan Allah‟a yemin olsun
ki, onu gördüğümde, ikimizden biri ölene kadar onu
bırakmayacağım. Abdurrahman Bin Afv: Buna şaşırdım. Sonra
diğeri bana göz kırparak diğerinin dediği gibi dedi. O sırada
gözlerim insanların arasında dolaşan Ebu Cehl‟e takıldı. Ve onlara
şöyle dedim: Görmüyor musunuz? İşte sorduğunuz arkadaşınız.
İkisi de kılıçlarını çıkardılar ve onu öldürene kadar vurdular.
Allahu Ekber..Bu durum, iki gencin tasası idi. Ve babalarımızın
tasaları işte böyleydi. Bu iki genç, yaşları küçük ancak
himmetleri, cesaretleri, akılları ve dinleri için gayretleri büyük
kişilerdi. Herkes onlara düşmandan öldürdükleri en önemli kişiyi
soruyorlar; onların öldürdükleri, bu ümmetin firavunu, müşriklerin
komutanı Ebu Cehl değil miydi? Ve Abdurrahman bin Afv, onlara
Ebu Cehl‟in yerini gösterdi. Bu vasıf, bilgi ehlinden, tecrübe
ehlinden düşmanla savaşmak, oğullarına ve kardeşlerine doğru
yolu göstermeleri için istenen vasıftır. Bununla beraber, gençler
de selefleri gibi söylüyorlar: „canım elinde olana yemin olsun ki;
„Onu görürsem, ikimizden biri ölene kadar onu bırakmayacağım.‟
Abdurrahman Bin Afv‟ın Ümeyye Bin Halef ile kıssasında da
Bilal‟in (Radiyallahu anh) kafirlerin başını öldürmekteki ısrarı
ortaya çıkıyor: (Kafirlerin başı Umeyye Bin Halef..O kurtulursa
ben kurtulmam.
Birkaç gün önce, haber ajansları, İşgalci Haçlı Amerika‟nın
savunma bakanının açıklamalarını yayınladı. Şöyle diyordu: Riyad
ve Hobar Patlamaları, bir ders verdi, bu ders, korkak teröristler
karşısında çekilmememiz gerekiyor.
Biz, savunma bakanına şu cevabı veriyoruz: bu söz, biricik oğlunu
kaybetmiş yasta bir kadını bile güldürür. Buradan, onları saran
korkunun büyüklüğü ortaya çıkmaktadır. Hani nered e o sahte
cesaretiniz? 1983 yılında Beyrut‟ta meydane gelen patlamalarda
çoğu Marenz, 241 askeriniz öldü. Paramparça oldunuz, dört bir
396