23.03.2013 Views

ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

erzağı abartarak, hareketlerini engelleyecek kadar rahat ettirici<br />

cihazlarla yaşıyorlar. Buna karşın her şeyden şikayetçi olurlar,<br />

daima homurdanırlar. Amerikan ordu komutanlarının, daha 3 ay<br />

geçmeden, Marinz Piyadelerini hava yolu ile taşınabilir 101<br />

sancağıyla değiştireceklerini açıklamaları buna delil teşkil<br />

etmektedir. Ve eğer Amerikan ordusunun övünerek bahsettiği<br />

Marinz Askerlerinin durumu bu ise diğerlerinin hali nedir?<br />

Ve Amerika, mücahitlerin, komutanları ile bağlarını<br />

bilmemektedir. Mücahitler, derin imanları, Allah‟a ve<br />

vaatlerine sonsuz güvenleri yanında, savaşın her anını<br />

yanlarında yaşayan komutanlarına da derin güven<br />

duymaktadırlar. „6 Sırri Talimat‟ isimli kitap, bu durumun<br />

önemine işaret etmektedir. Kitabın yazarı şöyle söylemektedir:<br />

Eğer subaylar ve askerler hiçbir pişmanlık ve korku duymadan<br />

çetin bir savaşa girişiyorlarsa bil ki onlar ı buna iten güvendir.<br />

Burada yazarın kasdettiği, askerin komutanına duyduğu<br />

güvendir. Bu güven, ancak bir komutanın askeriyle, güven<br />

verici, sadık, sıcak, karşılıklı ve vefalı bir ilişki kurması ile<br />

sağlanabilir. Sun Tzu da bu noktaya şöyle değinmiştir:<br />

Komutanın askerine bakması bir babanım oğluna bakması<br />

gibidir. Öyle ki asker, komutanıyla ölüme gitmeye rağbet<br />

etmektedir. Görüldüğü gibi Amerikalı liderler, askerleriyle<br />

olabildiğince meydanlardan uzak, sınırlar ötesinden ilişki<br />

kurmaktadır. Bu da askerlerde güven duygusunun en aza<br />

inmesine, durumun daha da kötüye gitmesine, inkara, ordunun<br />

saflarında hasarın artmasına yol açmaktadır. Bu durum<br />

Amerikan askerinin maneviyatını da göçertmektedir. Çünkü,<br />

hayatlarının beş para etmediğini, komutanları tarafından h içbir<br />

şekilde dinlenmediklerini görmektedirler.<br />

Mücahitlerin sayısı konusuna gelince, Amerika‟nın baştan<br />

beri ortaya attığı iddiaların yalan olduğu ortadadır. Amerika,<br />

Kunduz‟da mücahitlerin sayısının 20 bine yaklaştığını iddia<br />

etmişti. Aradan pek fazla bir süre geçmedi ki yaklaşık 2000<br />

mücahit başka bir mekana geçtiler ve 700‟e yakını esir düştü.<br />

Bu da açıkça ortaya koydu ki 20 bin mücahit yoktu. Aynı<br />

senaryo Tora Bora‟da da tekrar etti. Amerika idaresi, orada da<br />

239

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!