23.03.2013 Views

ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

ESEDUL%20ISLAM%20%28%20%25C3%2585%25C2%259EEYH%20USAME%20HAKKINDA%20HER%25C3%2585%25C2%259EEY%20%29

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Pek kızmadım da üzülmedim de. Çünkü Usame Bin Laden,<br />

Suudi Arabistan‟da El-Hobar Kenti‟nde meydana gelen ve 19<br />

Amerikan askerinin ölümüne sebep olan patlamalardan sorumlu<br />

tutulsa da o günlerde çok ünlü değildi.<br />

İki hafta sonra, Bin Laden tarafından bir kişi bana geldi.<br />

Yolculuğun Peşaver Kenti‟nden geçeceğini söyledi. Aslında ünlü<br />

gazeteci Robert Fisk‟in Bin Laden‟le daha önce görüşmüş olması,<br />

beni cesaretlendirdi ve bu durumun beni, Arap ve Arap olmayan<br />

resmi cephelerinden gelebilecek her türlü suçlamadan uzak<br />

koyacağını düşündüm.<br />

Bugün, Bin Laden‟le görüşmemizi, Afganistan yolculuğunda<br />

yaşadıklarımızı tekrar ele alacağız ve daha önce söylemediğimiz<br />

bazı ilginç notlar, yeni bilgiler de vereceğiz. O yazıyı tekrar<br />

yayınlamamızın sebebi, Arap-Afgan gerçeğini ve özellikle de<br />

lideri olan Bin Laden‟in gerçeğini ve Amerika‟ya bakış açısını<br />

ortaya koymak, insanlara göstermek istememizdir. Çünkü ilk<br />

yayınladığımızda El-Quds El-Arabi çok ünlü değildi. Usame Bin<br />

Laden de Amerika‟nın kendisine karşı uçaklar, füzeler<br />

kullanacağı, küçük büyük ülkelerle ortaklık yapacağı kadar dikkat<br />

çekmiyordu.<br />

Olayın başlangıcı Londra‟daydı. Dindar, sakallı bir kimse<br />

gelerek kulağıma, artık Afganistan‟a gidip, Arap -Afganlar‟ın<br />

lideri Usame Bin Laden ile görüşmenin mümkün olduğunu<br />

fısıldadı. Amerikalılar‟ın en çok korktuğu bu adamla görüşmeye<br />

gitmek derin düşünmek gerektiriyordu. Ayrıca Afganistan,<br />

güvenilir de değildi. Taliban hareketi çok aktifti, ülkede anarşi<br />

vardı. Sonra ben de parlamak için uğraşan, gazeteciliğinin başında<br />

ya da genel müdürden terfi kazanabilmeye ve bununla beraber<br />

maaşını yükseltmeye çalışan bir kimse de değildim.<br />

Bunu istiyordum çünkü hayata sadece gazetecilik gözüyle değil<br />

büyük bir macera gözüyle bakıyordum. Bir Arap Gazetecisi‟nin<br />

yabancı bir gazeteciden savaşın ön sıralarına gitmekte, tehlike<br />

bölgelerinden haber göndermekte daha aciz olmadığına<br />

inanıyordum.<br />

Yolculuğun planı, Peşaver‟e gitmekti. Oradan bir kişi gelerek<br />

beni alacak, Usame ve yardımcılarıyla görüşmeye götürecekti. 19<br />

Kasım‟ın gecesi geç vakitte; saat 03.00‟da Dubai ve Karatşi<br />

314

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!