You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ETNİK VE DİNİ AYRIMCILIK<br />
Cami imamlarının da halka dini anlatmaları<br />
dinsel ibadetleri teşvik edici konuşmalar yapmaları,<br />
hükümetin ve komünist partisinin propagandasını<br />
yapan hutbeler dışında hutbe okumaları yasaklanmıştır.<br />
Çin’de birçok ayrıcalıklara sahip olan ve insanca<br />
muamele gören komünist partisi üyelerinin<br />
ve devlet memurlarının(memur olabilmek için<br />
ÇKP üyesi olmak zorunludur) sadece Marksizm-<br />
Leninizm ve Mao-Zedung’un fikirlerine inanmaları<br />
istenmiş ve diğer dinlere inanmaları ise yasaklanmıştır.<br />
Müslüman ve bilinçli bireylerin yetişmesinde<br />
en temel faktör olan din eğitimi de yasaklanan faaliyetler<br />
listesinde yer almaktadır. Müslüman Doğu<br />
Türkistanlıların çocuklarına dahi dini eğitim vermeleri,<br />
dini eğitim almak için medreselere gitmeleri,<br />
evlerinde dini kitaplar bulundurmaları ve bunları<br />
okumaları yasaklanmıştır.<br />
Dini atmosferin yoğun bir şekilde yaşandığı<br />
Ramazan ayları ise dini faaliyetlere en çok baskı<br />
uygulanan zamanlardır. Okullarda, iş yerlerinde<br />
ve kamu kuruluşlarında kimlerin oruç tutup tutmadığı<br />
kontrol edilmekte ve tutanlara cezalar verilmektedir.<br />
Ayrıca kültürel ve dinsel hafızayı canlı tutan,<br />
“vaaz”, “ezan”, “minare”, “kilise” gibi dini simgelerin<br />
ortadan kaldırılması; “namaz”, “ayin”, “dini nikah”,<br />
“sünnet”, “Peygamber’in doğum ve ölüm günleri<br />
kutlamaları”, “dini bayramlar” ve “cenaze” gibi kitleyi<br />
etkileyen dini törenlere kısıtlama getirilmesi<br />
veya bu gibi dini günleri basit eğlencelerle normal<br />
bayramlara dönüştürülmesi gibi yöntemlerle aşamalı<br />
bir şekilde din faktörünün önemi azaltılmaya<br />
çalışılmaktadır.<br />
Doğu Türkistan Müslümanları üzerindeki<br />
dini baskılar, özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra<br />
Çin yönetiminin “terörizmle mücadele” adı altında<br />
yaptığı faaliyetlerle daha da yoğunlaşmıştır.<br />
Çin yönetimi Müslümanları daha kolay baskı altında<br />
tutabilmek ve yaptığı ihlalleri dünya kamuoyunda<br />
meşrulaştırabilmek için Müslümanları “ayrılıkçı”,<br />
“terörist” veya “karşı-devrimci” olarak nitelemiştir.<br />
Ne bir dinin hükümlerine ne de herhangi bir<br />
uluslararası insan hakları anlaşmasının hükümlerine<br />
uyan ve insanların inanç ve ibadet özgürlüklerini<br />
ihlal eden Çin, gerek İslam ülkeleriyle olan ticari<br />
ilişkilerini düşünerek gerekse uluslararası arenadan<br />
gelebilecek tepkileri düşünerek, göstermelik<br />
uygulamalarıyla yaptığı ihlalleri gizlemeye çalışmaktadır.<br />
53