You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
2010 DOĞU TÜRKİSTAN İNSAN HAKLARI RAPORU<br />
rinde, köy kadınlarını tıpkı tutuklular gibi göz hapsine<br />
almak, kadınlara doğum kontrol amaçlı müdahaleler<br />
yapmak (zorla spiral taktırmak), kısırlaştırma<br />
ameliyatları yaptırmak, kadınları zorla muayene<br />
etmek gibi muameleler, olağan birer uygulama<br />
hâlini almıştır. Kadınların vücudunda zorla<br />
gerçekleştirilen bu müdahaleler çoğunlukla sağlıksız<br />
ve elverişsiz koşullarda yapıldığı için kan kaybından<br />
ölen kadınlar, Doğu Türkistan halkının bir<br />
gerçeği durumundadır. Bütün bu uygulamalar, fiziki<br />
ve psikolojik olarak kadınlar için dayanılmaz<br />
acılara sebep olmaktadır.<br />
Doğu Türkistan’daki devlet gazetelerinden<br />
biri olan Hoten Gazetesi’nde yayımlanan bir yazıda;<br />
sadece Hoten ilçesinde doğurganlık yaşında<br />
45.000 kadın bulunduğu ve son bir yıl içinde<br />
bu kadınların 30.400’üne uzun vadeli olarak<br />
kısırlaştırma tedbirleri kullanıldığı belirtilmiştir.<br />
Almanya’nın Münih şehrinde siyasi sığınma hakkı<br />
talep eden ve adının açıklanmasını istemeyen<br />
bir doktorun ifadesine göre; şu an Doğu Türkistan<br />
genelindeki tüm hastaneler, gerekli koşulları hazırlamadan<br />
Uygur kadınlara toplu hâlde ve zorunlu<br />
olarak, doğurganlıklarını engelleme ameliyatları<br />
yaptırdıkları için, ameliyat esnasında ve ameliyattan<br />
sonra ölüm riski ve ağır hastalıklara yakalanma<br />
oranı yüksek düzeydedir. Üstelik köylerde yaşayan<br />
Uygur kadınlarının çoğunluğu yoksul ve eğitim<br />
seviyesi düşük olduğu ve aynı zamanda herhangi<br />
bir tıbbi bilgileri bulunmadığı için, bu ameliyatlardan<br />
sağlam çıksalar bile, evlerine döndüklerinde<br />
yeterli ve uygun bakımın olmaması ve bedensel<br />
güç gerektiren ağır işleri nedeniyle genellikle ömür<br />
boyu sürebilecek fiziksel rahatsızlıklara maruz kalmaktadırlar.<br />
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verilerine<br />
göre, her yıl Çin pazarında 20 bin civarında insan<br />
satılmakta olup, bu kişilerin %90’ını kadın ve çocuklar<br />
oluşturmaktadır. Bütün bu veriler karşısında<br />
dünyadaki kadın örgütlerinin Doğu Türkistanlı<br />
kadınlar için yeterince ses çıkarmaması yadırganacak<br />
bir durumdur. Özellikle kadın hakları konusunda<br />
çalışma yapan sivil kadın örgütlerinin Doğu<br />
Türkistanlı kadınların yaşadıkları bu ihlallerin son<br />
bulması için hazırlayacakları raporlar ve dünya kamuoyuna<br />
yönelik çeşitli çalışmalar durumun iyileştirilmesi<br />
için elzemdir.<br />
64