You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
TARİHÇE<br />
- "Ben IV. Murat'ım!.." yanıtını alınca Bekri Mustafa küreği kaptığı gibi ayağa<br />
fırlar<br />
- "Şimdi atarım seni denize, daha iki yudum aldın, kendini IV. Murat sanmaya<br />
başladın. İki yudum daha alsan, dünyayı ben yarattım diyeceksin".<br />
5. Atatürk aşağıdaki hikâyeyi çok beğenirmiş…<br />
Yeşilay Derneği’nin toplantısında konferans veren kişi sorar: “Sevgili<br />
dinleyicilerim, bir eşeğin önüne bir kova su, bir kova rakı koysanız hangisini içer<br />
”Hemen biri cevap verir “Tabii suyu” “Neden” Bir ehli keyif de oradaymış, ikinci<br />
cevabı da o verir: “Eşekliğinden.” Bu hikâyeyi Atatürk sık sık tekrar edermiş. Fatih<br />
Rıfkı Atay’la bir akşam çiftlikte otururken uzakta duran bir işçi çocuğun onlara<br />
baktığını fark eder ve “Gel buraya çocuğum” der. Çocuk sofraya yanaşınca Atatürk<br />
sorar:” Bir eşeğin önüne bir kova su, bir kova da rakı koyarsan hangisini içer” Çocuk<br />
önlerindeki kadehlere bakarak “Rakı efendim” demesin mi Atatürk gülerek “Aman,<br />
neden olduğunu sormayalım” der.<br />
Görüldüğü gibi fıkraların önemli bir kısmı yasaklar üstüne kuruludur.<br />
Son söz…<br />
İçki içmenin bir keyif verdiği açık. İnsan da keyfe düşkün bir yaratık. İnsanı insan<br />
yapan da bu keyif. Haz, değişimin başlıca motorlarından biri. Yemeklerin ve yemek<br />
yeme üslûbu ideolojilerden etkileniyor. Murat Belge’nin belirttiği gibi bize neyin<br />
“lezzetli”, neyin lezzetsiz geldiğinin ardında tarihi ve toplumsal etkenlerin rolü vardır.<br />
Murat Belge şöyle anlatıyor…<br />
“Yaklaşık 25 derecelik bir yemek içkisine sahip olmak, bence başka alanlarda<br />
fazlaca şanslı olduğunu söyleyemeyeceğimiz Türk toplumunun en büyük<br />
talihlilerinden biridir. Ayrıca bütün o talihsizlikler, ancak 45 derecede çekilir hale<br />
geliyor.”<br />
Yılmaz Özdil Sabah gazetesinde “içki yasaklanabilir ama rakı asla!” başlıklı<br />
yazısında şöyle yazıyor.<br />
“…aslında "içki" değildir rakı. Yurt sevgisidir örneğin. İki tek attın mı "n'olacak bu<br />
memleketin hali" diye endişelenmezsin aksi olsa... Herkesin gençlik hatası olabilir.<br />
Bira içersin. Sonradan para kazanıp tenise başlayınca, şarap içmeyi matah<br />
zannedersin. Amerika'da TIR şoförlerinin içtiği viskinin dublesine Etiler'de TIR parası<br />
ödersin, ayrı... Ama kürkçü dükkânıdır. Döner dolaşır, gelirsin... Orhan Gencebay'dır.<br />
Entel barlarda, sosyete kulüplerinde dinlemeye utanırsın... Ama hepimiz biliriz ki,<br />
ezbere bilirsin... İstediğin kadar ağız burun kıvır, altın plağı hep o alır... Çocuktur,<br />
ağlarsın. Hele beyaz "p"eynir ile "k"avun olursa sağında solunda. Örgüttür. PRK...<br />
Ama bölücü değil, birleştirici... Türk'ü de içer, Kürt'ü de, Laz'ı da... Sor bak, Ermeni'si<br />
de, Rum'u da, Yahudi'si de... AB'cidir. Çünkü Rum öyle bir meze yapar ki, helali hoş<br />
olsun, Kıbrıs'ı veresin gelir...”<br />
Yan yana yaşayan iki toplumdan birine yasak, diğerine yasak olmayan alkol,<br />
kendine konan yasakları hep delmiştir. Gayrimüslimlerle Müslümanları alkol birbirine<br />
yakınlaştırmıştır. Tatlar ve hazlar, tarihle kültürle ve toplumsal değerlerle karışır ve<br />
31