Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TARİHÇE<br />
getiriyordu. 1929 yılı itibariyle Türkiye’ de eroin fabrikalarının ciro ve karı Gayri Safi<br />
Milli Hasılası’nın yüzde 1’ i büyüklüğünde bir rakamdı. 1930 yılında basılan ilk Türk<br />
kodeksinde 146 numaralı ilaç “Diasetil Morphine” başlığı altında “heroin”di. Kodekste<br />
eroinin en az 5, en çok 15 miligram kullanılması gereken, öksürüğü kesen ağrıları<br />
teskin eden, uyku veren bir ilaç olduğu anlatılıyordu.<br />
ABD’ de 1920 yılında yürürlüğe giren içki yasağı 13 yıl boyunca suç<br />
organizasyonlarının olağanüstü bir sıçrama yapmasına yol açtı. İçki yasağı kalktıktan<br />
sonra bu örgütler, uyuşturucu ticaretine yöneldi. 1930’ lu yılların başında Amerikan<br />
sokaklarına hakim olmaya başlayan İtalyanlar yeni bir pazarlama yöntemi keşfettiler.<br />
Bu strateji bağımlı sayısını geometrik olarak artırıyordu. Bir bağımlının eroin<br />
tüketimini sürdürmek için 8-9 kişiyi daha bağımlı yaparak satıcı olması gerektiği<br />
mafya tarafından keşfedilmişti.<br />
İstanbul’daki Japon eroin fabrikalarında yapılan üretimin sokaklardaki etkisini<br />
herkesten önce fark eden kişi, Bakırköy Akıl Hastanesinin başhekimi Mazhar Osman<br />
Uzman oldu. Mazhar Osman bu durumu “Japon kıyafetlerinde bir şeytan önümüze<br />
çıktı” diyerek anlatıyordu. Çünkü eroin yüzünden tedavi için Mazhar Osman’ın<br />
kapısını çalanların neredeyse tamamı “Japon Fabrikası” olarak adlandırılan Taksim’<br />
deki Oriental Production’ da çalışan işçiler ve kalfalardan oluşuyordu (Erdinç, 2004).<br />
O dönemde eroine oroin, beyaz, curu, maden, preze, mal, mek gibi isimler<br />
veriliyordu. Bağımlıların katı bir tecrit ve eroninin aniden kesilmesine “Beton tedavisi”<br />
adı vermeleri o dönemlere dayanmaktadır. Eroin kesildikten sonra ilk günden itibaren<br />
luminal ve kafuru enjeksiyonu yapılıyor, hasta ılık banyoya sokuluyor, mide ve<br />
bağırsaklar için sodyum bikarbonat veriliyordu. Mazhar Osman Şişli’deki La Paix<br />
Hastanesi’nde morfinmanların tedavisini yapmaya başlamıştı. Bu tedavi morfin yerine<br />
“pantopon” enjeksiyonuyla hastanın 15 gün boyunca geceli gündüzlü uyutularak<br />
“demorfinize” edilmesine dayanan bir yöntemdi.<br />
Amerika ve Avrupa’da Türkiye’ ye karşı oluşan kamuoyu, hükümeti ve Mustafa<br />
Kemal’i gerçekten zor duruma sokmuştu. 1931 yılında fabrikaların işleyişi yeniden<br />
düzenlendi ve fabrikaların üretim, ihracat ve satışlarına ciddi bir denetim ve kısıtlama<br />
getirildi.<br />
1933’te Lahey ve Cenevre anlaşmaları Türkiye tarafından kabul edildi.<br />
Uyuşturucu Maddeler İnhisarı kanunu ile devlet tekeli oluşturuldu. Eroin fabrikaları<br />
kapatıldı, haşhaş ekimi de ciddi bir biçimde sınırlanmaya başlandı. 1936 yılında<br />
haşhaş ekilen il sayısı 62 den 17’ye düştü. 1938 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi<br />
(TMO) kuruldu ve afyon üretim, satış ve stokları bu kurum tarafından kontrol altına ve<br />
devlet tekeline alındı.<br />
Fabrikalar kapatılmıştı ancak fabrikaların bağımlı hale gelen usta ve işçileri<br />
büyük bir sorun oluşturuyordu. Eroin yapmasını Fransız teknisyenlerden öğrenen bu<br />
ustalar, fabrikaların faaliyetini durdurmasının bedeli olarak işten çıkartılmıştı ancak<br />
yeraltı üretimine yönelmişlerdi (Erdinç, 2004).<br />
Kimyasal etkisi morfin ya da eroini andıran metadon hidroklorür adlı beyaz<br />
kristalin toz, İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman araştırmacılar tarafından keşfedildi.<br />
41