Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
SİGARA, ALKOL, UYUŞTURUCU VE DİĞER BAĞIMLILIKLAR<br />
kurdu ve derneğin başkanlığını, başkan yardımcılığını, sekreterliğini, saymanlığını ve<br />
denetçiliğini üstlendi. 1868’de İngiltere'deki trenlerde sigara içilen kompartımanlar<br />
açıldı. 1890 yılında Amerika'nın 26 eyaletinde çocuklara sigara satışını yasaklayan<br />
yasalar çıkarıldı. 1899’da Illinois'li öğretmen, gazeteci ve Alkol Karşıtı Hıristiyan<br />
Kadınlar Birliği'nin üyesi Lucy Page Gaston, Chicago Sigara Karşıtları Birliği'ni kurdu.<br />
Sigara Karşıtları Birliği, sigaranın beyin hastalıklarına yol açtığını ileri süren bir<br />
kitapçığı 1900’de yayımladı. 1908’de New York Belediyesi, kadınların kamuya açık<br />
yerlerde sigara içmelerini yasakladı. İki hafta sonra Katie Mulcahey bu yasağı ihlal<br />
ettiği için tutuklandı. Mulcahey, götürülürken "Hiçbir erkek bana ne yapacağımı<br />
söyleyemez," diye bağırdı. Sigara içmek, kadının özgürleşmesinin simgesi olarak<br />
görülmeye başlandı. I. Dünya Savaşı patlak verdi. 1917'de, Fransa'daki Amerikan<br />
birliklerinin başkomutanı olan General John J. Pershing, tütünün "günlük hayatının<br />
vazgeçilmez bir parçası" olduğunu söyledi. Avrupa'daki askerler sigarayı bir zaman<br />
geçirme ve sakinleşme aracı olarak görüyorlardı. Orduda sigaranın böylesine<br />
yaygınlaşması tütün ile yurtseverlik arasında bir bağ kurulmasına yol açtı. 1921’de<br />
ABD'nin Idaho eyaletinde sigara satışı yasaklandı.<br />
1960'larda kamu sağlığı uyarıları yapılmaya başlandı. Amerika'nın en yüksek tıp<br />
otoritesi kabul edilen Surgeon General 1964 yılında 387 sayfalık bir rapor yayımladı.<br />
Raporda "ABD'de sigara kullanımı ciddi önlemlerin alınmasını gerektirecek kadar<br />
ciddi bir sağlık sorunudur" deniyordu. Sigara içmek ilk kez, Dışişleri Bakanlığı'nın<br />
toplantı salonunda yasaklandı.<br />
Tütün endüstrisi, yıllık gümrük vergisinde büyük artışlarla karşı karşıya kaldı. Bu<br />
durum, İngiltere de dahil olmak üzere pek çok ülkede sigara vergilerinin %85 ve daha<br />
fazla oranlarda artmasına yol açtı. 1990'larda tütün endüstrisindeki hukuk davaları<br />
manşetleri işgal etmeye başladı. ABD'de, ilk eyalet davasının açılmasından beş yıl<br />
sonra, büyük Amerikan tütün şirketleri 46 eyaletin başsavcılarıyla bir Ana Uzlaşma<br />
Sözleşmesi imzaladılar. Şirketler, sözleşme uyarınca bu eyaletlere, hastalanan<br />
sigara kullanıcılarının tedavisinde harcanan Medicaid sağlık sigortası masraflarıyla<br />
ilgili davalar için 25 yıl içinde toplam 200 milyar Dolar'dan fazla uzlaşma ücreti<br />
ödemeyi kabul ettiler. Ana Uzlaşma Sözleşmesi, tütün şirketlerine yeniden istikrar<br />
getirdi ve şirketlerin işlerine yoğunlaşmasını sağladı.<br />
Önceleri ilaç olarak kullanılan tütün, tedavi edici özellikleriyle kısa sürede ün<br />
yapmıştı: çoğu ülkelerde tütün satışının yasaklanmasına, din adamlarının tütün<br />
içenleri aforoz etmesine, hatta IV. Murat devrinde Osmanlı İmparatorluğu'nda<br />
konulan tütün yasağının idama varacak kadar ağır cezalara bağlanmasına rağmen<br />
alışkanlığın önü alınamamış ve sonunda çoğu hükümetler bu keyif verici maddeyi bir<br />
gelir kaynağı haline getirmeyi tercih etmişti.<br />
Nitekim başlangıçta tütün ithalini tekeline alan (1862) Osmanlı Devleti, sonradan<br />
ithalâtı yasaklayarak yerli tütün ekimine tekel koydu. 1923'ten beri tütün alımı, tütün,<br />
sigara yapımı ve satışı devletin elindedir. Ancak son yollarda da sigara üretimi özel<br />
sektöre devredilmiştir.<br />
54