You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
TARİHÇE<br />
4.<br />
KAHVE’NİN ÖYKÜSÜ<br />
Kahve’nin öyküsü Etiyopya’da keşfedilmesiyle başlamıştır. “Kaldi” adında<br />
Etiyopyalı bir çoban bir gün keçilerini gezdirirken, onların bir bitkiyi yedikten sonra<br />
heyecanlı ve hızlı bir şekilde oradan oraya koşmaya başladıklarını fark etmiş, kendisi<br />
de meraktan aynı bitkinin meyvelerini toplayarak yemiş ve üzerindeki farklı etkilerini<br />
halkın kalan kısmıyla paylaşmıştır. Böylelikle, Etiyopya halkı, kendileri için yeni ve<br />
değişik etkileri olan bu kimyasal maddeyle tanışmıştır. Önceleri kahve tohumları<br />
içecek yerine bir çeşit yemek yapmak amacıyla kullanılmıştır. Eski Doğu Afrika<br />
kabileleri, kahve çekirdeklerini hayvansal yağla karıştırarak enerji veren yiyecekler<br />
yapmışlardır. Aynı zamanda Arap Yarımadası’nda da yetiştirilen kahve çekirdekleri,<br />
M.S. 10. yy. civarında, burada, sıcak bir içecek yapımında kullanılmaya başlanmıştır.<br />
Kahve olarak bildiğimiz bu içecek, 13. yy dolaylarında Müslümanlar tarafından yaygın<br />
olarak içilmeye başlamıştır. İslam’ın yayılmasıyla kahve de yayılmış fakat Arapların<br />
kahve bitkisini gizli tutmaları ve herkesten özenle saklamaları nedeniyle Arap<br />
Yarımadası dışında ( kahvenin doğal olarak yetiştiği Afrika kıtası hariç) hiçbir yerde,<br />
16. yy.a kadar kahve yetiştirilmemiştir.<br />
16. yy.da, Avrupalılar keşif ve ticaret amacıyla gittikleri egzotik yerlerden<br />
dönerken yeni ve farklı bir tat olan kahveyi de beraberlerinde getirmişler, böylelikle<br />
kahveyi Avrupa’ya tanıtmışlardır. Avrupa’nın ilk kahvesini Java adasında Almanlar<br />
bulmuştur.<br />
1539’da Osmanlı İmparatorluğu’nun Yemen’i fethetmesiyle, kahve, Osmanlı<br />
ticaretinin bir parçası olmuş ve zamanla Türklerin tüketim alışkanlıkları içindeki<br />
önemli yerini almıştır.<br />
Kahve ve dolayısıyla kafein kimyasalı, tarihin her döneminde sosyal hayatın<br />
önemli bir parçası olmayı başarmış ve önemini gün geçtikçe arttırmıştır. Her ülke,<br />
kahve yetiştirmeye uygun iklimsel özelliklere sahip değildir. Kahve yetiştirilebilecek<br />
en uygun bölgenin Yengeç ve Oğlak dönenceleri arasında kalan bölge ve onun<br />
içinde de özellikle Etiyopya, Yemen, Brezilya, Meksika, Uganda, ve Endonezya<br />
olduğu bilinmektedir. Kahve, sosyal hayattaki yeri ve bağımlılık yaratıcı özelliğiyle<br />
ekonomik pazarda her zaman yüksek talebi olan bir güç olmuş ve her ülkenin kahve<br />
yetiştirebilecek iklim koşullarına sahip olmaması, bu özelliğe sahip olan ülkeleri çok<br />
avantajlı bir konuma getirmiştir. Kahve, dünyadaki ticaret alanı en geniş mallardan<br />
biridir ve ticari kapasitesi buğday, pirinç ve mısırı dahi aşmaktadır. Kahvenin petrol ve<br />
stratejik metallerden sonra en çok satılan ve alınan mal olduğu ve ticari hacminin<br />
otomobil, çelik ve teknolojik ekipmanları geride bıraktığı söylenmektedir. Bu durum,<br />
hiçbir besin değeri olmayan, bağımlılık yapan ve sağlığa zararlı olan bir bitki için çok<br />
büyük çapta tarım alanlarının ayrılmış olduğunu bize göstermektedir. 4<br />
4<br />
Bu bölüm Kültegin Ögel tarafından yazılmıştır<br />
49