Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TARİHÇE<br />
Ecstasy<br />
MDMA, ilk olarak 1912 yılında Merck adlı bir Alman firması tarafından<br />
amfetaminin bir türevi olarak keşfedilmiş ve patenti alınmıştır. Bazı kaynaklar ise aynı<br />
tarihlerde MDMA’nın zayıflama ilacı olarak sentezlenmiş olduğunu bildirmektedir.<br />
Ancak daha sonra "farklı etkileri" yüzünden piyasadan kaldırılmıştır. 1950’lerde<br />
Amerikan askerleri üzerinde “doğruluk serumu (truth serum)” olarak denenmeye<br />
başlandığı sanılmaktadır. Fakat bu konuda herhangi bir kanıt bulunmamaktadır.<br />
1970’lere gelindiğinde MDMA alan hastaların daha rahat iletişime geçtikleri ve<br />
depresyon belirtilerinin hızla azaldığı gözlenmiştir. Bu sebepten dolayı MDMA<br />
Amerika’da birçok terapist tarafından psikoterapiyi destekleyici ve anksiyeteyi giderici<br />
bir ilaç olarak kullanılmaya başlanmıştır (Valentin, 2002).<br />
MDMA’nın insanlar üzerindeki farmakolojik etkileri üzerine ilk bilgi 1978’de<br />
yayınlanmıştır. Raporda, MDMA duygusal ve duyumsal yolla bilinç üzerinde kontrollü<br />
değişimlere sebep olan fakat olumsuz psikolojik etkilere sebep olmayan bir maddedir<br />
şeklinde belirtilmiştir.<br />
1980’li yıllarda MDMA artık telefonla ya da gece kulüplerinde satın alınabilen<br />
“ecstasy” adı altında ticari bir ürün haline gelmiştir. Bu dönemden itibaren Ecstasy<br />
kullanımı gençler arasında hızla yaygınlaşmaya başlamıştır. Bunun üzerine uzmanlar<br />
ve politikacılar bu maddenin kontrolsüz ve dikkat çekici tüketimi konusunda tedirgin<br />
olmaya başlamışlardır. Ayrıca bu dönemde ecstasy’nin özellikle Almanya’da tekno<br />
partilerine giriş için neredeyse bir zorunluluk olması bu maddenin ne kadar yaygın bir<br />
kullanıma sahip olduğunun göstergesidir.<br />
1984’de ilk defa Senatör Lloyd Bentsen (D-Teksas) MDMA’nın yasal olmayan<br />
maddeler arasına alınması önerisinde bulunmuş ve bunu takip eden dönemde de bu<br />
konuda birçok kamuoyu yoklaması yapmıştır. MDMA kullanımını savunanlar bu<br />
maddenin göreceli olarak güvenilir ve terapötik açıdan benzersiz etkileri olduğunu<br />
belirtmişlerdir. Diğer yandan, Amerikan Uyuşturucuyla Mücadele Ajansı (U.S. Drug<br />
Enforcement Agency (DEA) yetkilileri methylenedioxyamphetamine (MDA) adlı<br />
maddenin metabolizma üzerindeki nörotoksik etkileri ve suistimal edilmeye açık bir<br />
madde olduğuna dikkat çekmişlerdir. 1985’in haziran ayında DEA, toplum sağlığına<br />
zararlı olduğu gerekçesiyle MDMA’yı 1 yıl süreyle Kontrol Altındaki Maddeler<br />
Yasasının en sınırlayıcı kategorisi olan Schedule I kategorisi kapsamına almıştır.<br />
Mayıs 1986’da DEA’nın idari yasa hakimi MDMA’nın süpervizyon denetiminde, tıbbi<br />
amaçla kullanımının kabul edilebilir olduğunu ve bu maddenin Schedule III kategorisi<br />
kapsamında değerlendirilebileceği kararına varmıştır. Fakat 1988 yılında DEA bu<br />
kararından vazgeçmiş ve MDMA, kalıcı olarak Schedule I kategorisi kapsamında<br />
kalmıştır. Tüm bu yasal değişiklikler sonucunda MDMA’nın klinik çalışmalarda ve<br />
terapide kullanımı sona ermiştir.<br />
Kokain<br />
İlk kez 1860 yılında izole edilmiştir. 1880 yılında ise vasokonstruksiyon<br />
(damarları daraltıcı) etkisi nedeni ile lokal anestezik (bölgesel ağrı kesici) olarak<br />
kullanılmaya başlanmıştır. Kokain tıpta halen bir lokal anestezik olarak, özellikle göz,<br />
burun ve boğaz cerrahisinde kullanılmaktadır. 1884 yılında Sigmund Freud kokainin<br />
57