yazısı Şubat 85 sayısında, E. Ünver ile yapılan bir mülakatta Mart 85 sayısındaneşredilmiştir. Bu konuda derginin yer verdiği yazılar içinde en fazla üzerindedurulması gereken, gençlerin kendi aralarında yapmış okluğu açık oturumdur.Bu oturumda Gençlik Yılı ile ilgili olarak düşüncelerini açıklayangençler, bu gibi yılların ikâme problemler gündeme getirdiğini, Türkiye'degençliğin toplum genelinden farklı, özel problemleri olmadığını kısacası«gençlik yllı»nm ve bununla ilgili faaliyetlerin gereksiz olduğunu belirtmişlerdir.Bu söylenenler sağlıklı bir tavır ortaya koyması açısından olduğu kadar,«Gençlik Yılı»na muhalefet eden ilk ses olması açısından da önemlidir.Derginin gençlik yılı konusundaki yaklaşımı ise daha farklı olmuştur. Gençlikmeselelerini konu edinen yazıların yanı sıra dergi, «Gençlik Yılı» münasebetiylebir de «Genç Kalemler» köşesi açmıştır. Bu köşede gençlere toplam 15sayfa ayrılmıştır. Bilindiği gibi daha evvel Töre'nin sanat/<strong>edebiyat</strong>la ilgilenengençlerin çalışmalarına yer vermek amacıyla yayınlanan «Kıvılcım» adlıbir bölümü vardı. Bu bölüm derginin MAYAŞ'a geçmesi ile kaldırılmış veBirleşmiş Milletler 1985'i Gençlik Yılı ilân edene kadar böyle bir bölüme gerekj§ duyulmamıştır. Sonunda «Gençlik Yılı» kutlama faaliyetlerinden olarak,«Genç Kalemler» başlıklı bir bölüm dergide yer almıştır. «Gençliğin BaşlıcaDert ve Meseleleri» konulu bir de kompozisyon yarışması açıldığı takdirde,derginin gençliğimizin ve ona bağlı olarak toplumumuzun meselelerini çözmeyolunda gösterdiği gayretler hedefine ulaşmış sayılacaktır. Burada dikkatedilmesi gereken en önemli husus sadece TÖRE'nin değil diğer dergile,rin de «kendi gündemlerini» oluşturamamalan ve başkalarının gündeme getirdiklerikonular üzerinde yoğunlaşarak gerçek meseleleri istemeyerek deolsa gözardı etmeleridir. 1985 Türkiye'sinde üzerinde tartışılacak daha ciddîsosyal meseleler vardır ve TÖRE Birleşmiş Milletlerin tespit ettiği meselelerile ilgilenmek mecburiyetinde değildir herhalde.FİKİR Yazılarına ne kadar yer verilmiştir?12. ClLT: Bu ciltte fikir yazılarına 83 sayfa ayrılmıştır. TÖRE'nin başlangıcındanbu yana fikir dergisi olma özelliği dikkate alınırsa, fikir yazılarınaayrılan bu sayfa tutarı yetersiz görünmektedir. Fikir yazılarının büyükbir çoğunluğu T. Akyol ve N. Kösoğlu'na aittir. Bu, TÖRE'nin fikrî kimliğininbu dönemden başlayarak N. Kösoğlu ve daha da çok T. Akyol tarafındantayin edildiğini göstermektedir. Fakat bu dönemde derginin siyasî kimliği önplâna geçtiği için, sözkonusu yazarların tavrı derginin bütünlüğüne yansıyamamıştır.Yani dergide çeşitliliğin sağlanmasına yardımcı olmuşlardır. Buciltte ayrıca N. Atsız hakkında A. Ayda'nm ve Mao hakkında î. Kurban'myazıları dikkat çekmektedir.13. ClLT: Fikir yazılarına aynı oranda yer ayrılmıştır. Fakat siyasî yorumniteliğindeki yazıların oranı çok büyük bir düşüş gösterdiği için, derginin<strong>edebiyat</strong> bölümü dışında fikrî ve sosyal meselelerle ilgili yazıları ön plânageçmiştir. Bu ciltteki fikir yazıları içinde M. Bayraktar'm üç sayı çıkanMarksizm hakkındaki incelemesi dikkati çekmektedir. Bunun dışında, O. Düzgüneş'inMuhafazakârlık hakkında, R. Oğuz Türkkan'm da Türk Milliyetçiliğihakkındaki görüşlerini yansıtan yazılar yer almaktadır. TÖRE'nin E. Işmsudönemindeki sayıları dikkate alındığında, derginin fikrî plânda çok büyükyetersizlikler içinde olduğunu söylemek mümkündür. Bunun, TÖRE'nin özelliklefikrî meselelerde dışa kapalı tutumundan mı, yoksa genel olarak' fikirsahasındaki durgunluğun dergiye yansımasından mı kaynaklandığını tartışmakgerekir. Derginin bu cildinde fikir adamlarımızdan E. Güngör, Z. GÖkalp,R. O. Arık ve N. Fazıl hakkında muhtelif sayılarda 20 sayfa yazı çıkmıştır.Ayrıca Gandi hakkında toplam 9 sayfalık iki yazıda yer almıştır.14. ClLT: TÖRE bu dönemde fikir dergisi olma iddiasında bulunduğuhalde fikir yazıları dergide 49 sayfalık bir yer işgal etmektedir. Böylece, sayıdaortalama 5 sayfalık fikir yazısı neşredilmiş olmaktadır. Buna karşılık siyasîyorum, değerlendirme niteliğindeki yazılar daha fazla yer tutmaktadır.(Bu konuyla ilgili teferruatlı bilgiye siyaset bölümünde yer verilmiştir).Demek ki, fikrin pratiğe dönük kısmını teşkil eden siyasî yazılara daha fazlaönem verilmektedir. TÖRE'den yazılarına bakarsak, bu, derginin fikir dergisiolması için yeterli görünmektedir. Akla hemen şu soru geliyor; «fik-
imizMn teoriğini oluşturabildik mi ki, pratiğine ağırlık veriyoruz? Bunaolumlu cevap verebilmek mümkün değildir. Mevcut siyasî mekanizmanın işleyişihakkında yorum yapmak için yeterli fikrî formasyona sahip olmanıngerektiği açıktır. Buna rağmen, fikir sahasında söyleyecek sözü olmayanlariçin yapılacak en kolay iş, dergi sayfalarında temelsiz ve tutarsız siyasî yorumlaryapmak olmaktadır. E. Işınsu dönemindeki TÖRE sayılarında «siyasî»olanla «fikrî» olanın arasındaki fark anlaşılmış ve ikisi arasındaki dengeoldukça sağlıklı bir şekilde kurulmuştu. Bu denge E. Işmsu'nun «Eyvallah»ıile bozulmuş ve «siyasî olan»ın ağırlığı 12. cilt ile doruğa ulaşmıştır. Şimdi,okuyucuya aynı film bir kere daha gösterilmek istenmektedir. Okuyucununbu «traji-komik» filmi tekrar seyretme konusunda niyetli olduğunu söylemekmümkün değildir. TÖRE, başlangıçta olduğu gibi, ciddî ve seviyeli birdergi olarak bir fikrin inşaasında etkili olmak istiyorsa, bunu; ben «şuyum»diye bağırarak «mirasyedilik» yaparak değil; düşünerek, araştırarak, mevcudfikir potansiyelini aşarak gerçekleştirebilir. Dergide bu söylediklerimize örnekteşkil edecek yazılar yok değil. Örnek olarak, T. Akyol'un t. Öksüz ile«İslâm, ilim, ideolojb) üzerine yaptığı 9 sayfalık mülakatı (Temmuz - Ağustos84) ve yine T. Akyol'un «Jakobenizm» konusundaki araştırmasını verebiliriz.Ne var ki bu yazılar derginin genel tavrını değiştirmemektedir. T. Akyol'un«Jakobenizm» hakkında söylediklerinden herkes payına düşeni almadığı müddetçede mevcut tavır değişmeyecektir.SİYASET hakkında ne kadar yazı yayınlanmıştır?12. CÎLT: Daha evvel de yeri geldikçe belirttiğimiz gibi bu ciltte siyasîyorum ve değerlendirme yazılan ağırlık kazanmıştır. Bu konudaki yazılar 185sayfa yer işgal etmektedir, özellikle Aralık 82 sayısında başlayan «Aydın Yorumu»bölümü ile giderek artan bir oranda yer verilen siyasî yazıların üzerindedurduğu konuların belli başlıları şunlardır : Anarşi, yeni Anyasa, SiyasîPartMer ve Seçim Kanunu ile Demokrasi. Bu konularla ilgili görümler genellikle«Ayın Yorumu» bölümünde imzasız olarak neşredilmiştir. Bu yorumlar,siyasî aktüaliteyi takibte geciktiği gibi (dergi aylık olduğu için) o dönemdekisınırlamalar sebebiyle söylemek istenileni de söyleyememiştir. Haftalıkbir dergide bile yadırganabilecek bir uslûb ve bakış açısı ile kaleme alınanve dergide önemli bir ağırlığı olan siyasî yorum ve değerlendirme yazılarıhakkında TÖRE'den yazılarında verilen mesaj oldukça ilginçtir : «AyınYorumu bölümünde, ayın önemli olaylarının milliyetçi gözle değerlendirilmesinive bu konularda, nniyüklerinıiz ne düşünüyor?* sualinin cevabını bulacaksınız».Bu cümleden de anlaşılabileceği gibi, amaç; kendi kendine düşünemediğivarsayılan bir kitleye «büyüklerimizin» ne düşündüklerini iletmek suretiylememleketin siyasî sosyal meseleleri karşısında alacakları tavın belirlemektir.Bu «kabile zihniyeti»ni nasıl bir milliyetçilik anlayışı ile bağdaştıracağız?Siyasî konularla ilgili olarak H. Mümtaz'm yazılarını ise ayrı bir kategoridedeğerlendirmek gerekir. H. Mümtaz, Töre okuyucusunun artık aşinasıolduğu bakış açısı ve üslûbu ile dış politika ve özellikle Batı Trakya Türklüğühakkında yazılar yazmaktadır. Son derece hassas dikkati ile gözlerdenkaçan pek çok konuyu gündeme getiren H. Mümtaz'ın «Kıbrıs» ve «ÇevreTürklere Tesir Etmeye Çalışan Cereyanlar» başlıklı yazı serileri kayda değerdir.13. CtLT: Bu ciltin en önemli özelliklerinden birisi, yukarıda belirtti.ğimiz yanlış yoldan çıkılmış olmasıdır. Siyasî yorum ve değerlendirme türündekiyazılar bu ciltte, 60 sayfaya düşmüştür. Bu sayfaların hemen hemen yarısıH. Mümtaz'm yukanda bahsettiğimiz yazı serilerinin devamına ayrılmışolup geri kalanı aylık yorumlarla ilgilidir. Bu yorumlara her sayıda ortalamaiki sayfa ayrılmak suretiyle derginin ağırlıklı bölümü olmaktan çıkarılmıştır.Bu bölümün kısalitılmasıyla sağlanan sayfalar ise kültürel ve sosyal meselelereayrılmıştır.