10.07.2015 Views

edebiyat

edebiyat

edebiyat

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

torlukları kurmuştuk. Bugünkü durumumuza bakma, biz hertürlü güçlüğün üstesinden gelebilecek güce muktedir kahramanbir milletiz» diyerek değişen sosyal şartlara intibak etmektegüçlük çeken dergiler: belli bir inancın, düşüncenin anlatılmasıve anlaşılmasını, tartışılması ve tahlil edilmesini değil, «rasyonelize»edilmesini sağlayacak fonksiyonlar yerine getirmektedir.9 Okuyucu kitleleri «çocuklaştırılarak», kendi kendine düşünmesi,karar vermesi engellenmekte, bir türlü irâde serbestisitanınmamaktadır. Mevcut sosyal sistemin mantığında olduğugibi, dergilerimizin mantığında da; düşünen, araştıran, soran,soruşturan, tartışan insanlar «tehlikeli» bulunmaktadır adeta.Çünkü «uysal çocuklara» masallar anlatarak, uyutmak kazanılmış(!) statülerin korunması için tek çıkar yoldur. t• Mcluhan'm deyişiyle, okuyucularına «sultanların hadımlarınadavrandığı gibi» davranan basın organları aracılığı ile kitleler;pasifize edilmiş, her türlü «iktidar» dan yoksun bırakılmış«muhafız alayları»na dönüşmektedir. «Başyazarların» vearkalarındaki güçlerin emir komutasındaki bu alaya daima,mevcut düzenin işleyişini değiştirmeyecek değerlerin muhafazaedilmesi görevi verilmektedir.Okuyucunun «kafasını ve gönlünü» bir daha iade edilmemek üzere «emanet»alan ve üzerinde istediği gibi sormadan, danışmadan tasarrufta bulunandergilerle, kitaplarla, gazetelerle geleceğe ümidle bakabilmemiz, herşeye rağmenbir zerre de olsa muhafaza edildiğine inandığımız «insanî» özelliklerimizikoruyabilmemiz mümkün görünmemektedir. Siyasî hesap ve çıkarlarınherşeyin üzerinde tutulduğu; dürüstlük namus, samimiyet gibi insanca duygularınayaklar altında çiğnendiği; malini satmak isteyen bir tüccarın başvurduğuyollar ile düşüncelerin (!) tercihlerin kitlelere itirazsız benimsetilmekistenildiği dergi sayfalarında, ümldlerimizin çiçek açmasını beklemiyoruz.Seviyesizliklerini meşrulaştırmak ya da okuyucuya mâletmek isteyenler,«okuyucu böyle istiyor» diyerek sorumlu olmaktan kurtulduklarını zannetmektedirler.Okuyucuyu hiç bir zaman dikkate almayan, okuyucuyla çocukgibi ilgilenen; «bu doğrudur, şu yanlışdır... benim dediğimden dışarı çıkma,yaramazlık yapma ve benim bilgim dışımda herhangi bir *iş' ile uğraşma»diyecek kadar okuyucu üzerinde hakimiyet kuran dergicilerin, yazarların hâlâokuyucu böyle İstiyor demeleri haksızlık olmuyor mu? Zaten kuralları, işleyiştarzı belirlenmiş olarak sunulan kurulu dünyalar üzerinde okuyucununne kadar etkisi oluyor ki, yetersizlikler okuyucuya yükleniyor?«Okuyucu böyle istiyor» demek ile «Biz böyle istiyoruz» demek arasındasıkı bir İlişki olsa gerektir. Okuyucu gibi, sınırsız, tanınmayan mücerret birkavramla bu meseleyi çözüme kavuşturmak mümkün değildir aslında. Okuyucuya«tek renkli» bir dünya sunan ve «önündeki vadilerden daha başka vadilerde olduğunu» hiçbir zaman belirtmeyerek kendi tercihlerini kabule zorlayanlarınbundan sonra yapacakları pek fazla bir şey kalmamıştır.Çünkü, yanlışın yerine doğruyu, riyakârlığın yerine samimiyeti, tembelliğinyerine çalışmayı, dogmaların yerine şüpheyi, kabulcü zihniyetin yerinSilmî zihniyeti ve nihayet siyasî arayışlar yerine fikrî arayışları tercih edenyeni bir soluk dergi sayfalarında verilen mücadeleye katılmıştır.Bütün olumsuzluklara rağmen, el ele, gönül gönüle vererek geleceğeuzanabileceğimiz ufku geniş insanların hâlâ varolabilmesi; bizi umutla yarmabağlayan ve direncimizi artıran tek teselli kaynağımızdır.«'Okuyucu böyleistiyor' demek ile'biz böyle istiyoruz'demek arasındasıkı bir ilişki olsagerektir.Okuyucuya'tek renkli' birdünya sunan ve'önündeki vadilerdendaha başkavadiler deolduğunu' hiç birzaman belirtmeyerekkenditercihlerini kabulezorlayanlarınbundan sonrayapacakları pekfazla bir şeykalmamıştır...»35

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!